Mektebim Okulları Kurcusu Ümit Kalko, "Sanayi devrimi neyse, artık yeni devrimde endüstri 4.0’dır" dedi.Mersin’de önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde eğitim verecek Mektebim Okulları Mersin Kampüsü’nün tanıtım programı düzenlendi.Türkiye genelinde 65 kampüs, 200’ün üzerinde okul ve 28 şehirde eğitim veren Mektebim Okulları, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi veriyor. Yeni eğitim öğretim yılında Mersin’de eğitim vermeye başlayacak olan Mektebim Mersin Kampüsünün tanıtımı yapıldı. Bir otelde düzenlenen tanıtıma, Mersin Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Mektebim Okulları Kurcusu Ümit Kalko, protokol üyeleri ve öğrenciler ile aileleri katıldı. Mektebim okullarının tanıtım filmi ile başlayan programda konuşan Ümit Kalko, eğitim sektörünün kendileri için çok stratejik öneme sahip meslek olduğunu söyledi. İşlerini severek yaptıklarını vurgulayan Kalko, "Bizlerin eğitim sektörü dışında başka hiçbir sektörde yatırımımız yok. Biz bir Türkiye okulu olmak istedik. Biz akıl ve bilim yolunda giden, çağdaş muasır medeniyet seviyesine çıkaran bir kurum olmak için yola çıktık. Bu bağlamda yatırımlarımızı da yaptık. Aslında öğretmenler ve bizler gibi eğitim yatırımcıları birer mimardır. Mimarlar inşaatları, gayrimenkulları projelendirir, bizler ise geleceğimiz şekillendiriyoruz. Çünkü okul seçmek bir yaşam seçmek gibi bir şeydir. Okul seçmek bir kültür seçmektir" diye konuştu."Sanayi devrimi neyse, yeni devrim de endüstri 4.0’dır"Mersin kampüsünde eğitimin yanından bütün sosyal olanakların da olduğunu belirten Kalko, “Sinema, spor salonu, konferans salonu, buz pateni alanına kadar her şey son teknoloji ve ihtiyaçlara göre tasarlanmış. Biz okullarımızda eğitim dışında çocuklarımızın yeteneklerini keşfedeceği, keşfettiğimiz yeteneklerini geliştireceği tüm ortamları özellikle kuruyoruz. Tabi sosyal ortamlar sadece yeterli değil. Çünkü orta okuldan liseye, liseden üniversiteye geçerken sınavlar var. O yüzden sınavlar hayatımızın bir gerçeği ama bunları da çokta öcü gibi göstermemek lazım. Sınavlar tabi ki de olacak. Sınav sistemleri değişebilir, çünkü hayat değişiyor. Belki eğitim içeriklerimiz, sistemlerimiz biraz fazla değişmiş olabilir ama bunlar ihtiyaçların değişmesiyle bire bir orantılıdır. Bundan 20 sene sonra dünyadaki mesleklerin yüzde 60’ı olmayacak deniliyor. Biz nasıl böyle bir öngörüyü yok görüp, halen eski sistemle geleceğe gidebiliriz. Özellikle internetin keşfinden sonra hayatımız çok hızlı değişiyor. Bu değişime ayak uydurmayanlar, bu değişimin dışında kalıyor, ayak uyduranlar içinde kalıyor. Devletimiz Fatih Projesini başlattı. Bütün okullarda öğrencilere tablet ve akıllı tahtalar dağıtıldı. Belki ilk zamanlarda alt yapı anlamında eksiklikler oldu ama ortaya endüstri 4.0 çıktı. Yeni bir devrim başladı. Bu endüstri 4.0’ı aslında eğitimde kullanmamız lazım. Artık eğitim içeriklerimizi endüstri 4.0’a göre düzenlemeliyiz. Çünkü yeni bir dünya devrimi yapılıyor. Sanayi devrimi neyse, artık yeni devrimde endüstri 4.0’dır. Yaşam standartlarımız, yaşam ve çocuklarımızdan beklentilerimiz değişecek. Buna göre beklentilerimiz şekillendirmenin tam sırası. Çocuklarımızın hata yapma özelliğini elinden aldık. Hata yapma özgürlüğü elinden alınmış bir nesil hiçbir şey yapamaz hale gelir, özgürlük kalmaz hele ki girişimci hiç olmaz. Ülkemizin eğitime ve girişimciye çok ihtiyacı var. Onun için eğitim sadece okulda değil aileden başlayan bir durumdur” şeklinde konuştu.Eğitim kurumlarının çok stratejik kurumlar olduğunun altını çizen Kalko, sözlerine şöyle devam etti: “Bunu 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördük. Bu darbe girişimini yapan örgütün temelleri İzmir’de bir özel okulda atılmış, orada büyümüş, serpilmiş ve bir anda devlete darbe yapabilecek duruma gelmişler. Ben siyasetçi değilim o yüzden sadece eğitim ayağına bakmak istiyorum. Bu darbe girişimini yapanların hangisi eğitimsizdi. Hepsi eğitimliydi. Ya bunlar nasıl böyle bir şey yaparlar? Demek ki vatan, millet, bayrak sevgisi vermeden sadece eğitim verirseniz vatan haini olabiliyorlar. Ben bundan 7 sene önce ilk televizyona çıktığımda demiştim ki cemaat okullarının kesinlikle kapatılması lazım. Muhafazakar okullar Türkiye’de olabilir çünkü bir ihtiyaçtır ama cemaatleri bundan uzak tutmak lazım. Aynı şekilde vakıf okullarının derhal kapatılması lazım. Derneklerin okul açmasını yasaklamak lazım. Çünkü özel okulların serbest rekabet ekonomisinde eşit şartlarda, eşit düzeyde oturması gerekiyor. Cemaatlerdeki okulların neler yapabileceğini 15 Temmuz’da gördük. Yarın diğerlerinin neler yapabileceğinin garantisi yok. Dünyada bizim dinimiz kadar güzel bir din yok. Bunu sonuna kadar yaşayalım. Ancak bu süreçlerin ticarete dökülmesi daima Türkiye’de sıkıntılara sebep vermiştir. Tabi biz bu süreçlerin hep dışında olduk, olmaya devam edeceğiz.""Biz Türkiye okuluyuz""Biz bir Türkiye okuluyuz. Vatanını, milletini, bayrağını seven her kesime eşit mesafedeyiz" diyen Kalko, Mersin’de 65. kampüsle eğitim çıtasını daha yukarıya taşıyabilmek için çaba sarf edeceklerini kaydederek, "Okulumuz yaklaşık bin 200 kontenjanlı, 10 bin metre kare alana sahip, güzel bir tesis. Bizim Mektebim olarak hedeflerimiz var. 3 yıl içerisinde Türkiye’nin, 5 yıl içinde dünyanın en büyük eğitim kurumu zinciri olmak istiyoruz. Şu anda Londra’da vatansever bir Türk eğitim markası olarak Mektebim’in okul yatırımına başladık. 1 yıl içinde Londra’da ilk Mektebim’in açılışını inşallah yapacağız. Bu Londra’daki okulumuzun Türkiye’deki diğer okullarına en büyük avantajı, bizde okuyan çocuklarımızın belli bir dönemde orada okumaları halinde çift diplomaya sahip olacaklar ve yurt dışında o diploma ile bir çok üniversiteye sınavsız geçiş hakkına sahip olacaklar. Diğer bir konu her dershane sahibinin bir okul açma, her okul sahibinin de bir üniversite hayali vardır. İnşallah 2020 yılında İstanbul’da Mektebim Üniversitesi’nin kurulumunu tamamlamış olacağız. Biz aslında bu işte çok uzmanlaştık. Eğitim işinin A’sından Z’sine kadar birçok şeyini biliyoruz. Çünkü biz işimizin başındayız" ifadelerini kullandı.Konuşmaların ardından Mersin kampüsünün kurulmasında emeği geçenlere plaket verildi.