Kendilerini sokak hayvanlarına adayan Adnan Menderes Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencileri Nadide Akpınar ve Caner Sarızeybek, kendilerine her konuda destek olan Öğretim Görevlisi Taner Karataş ile birlikte yemek artıkları topluyor.
Gönüllü olarak sokak hayvanlarına yardım eden Nadide Akpınar ve Caner Sarızeybek’in bu serüveni, 6 yıl önce barınaktan bir kedi sahiplenmekle başladı. Zaman geçtikçe evde kalan ve iyi şartlarda bakılan bir hayvanın bile hasta olabildiğini gören gençler, sokakta yaşayan hayvanların yaşam mücadelesini daha iyi idrak etti. Canların sokaktaki hayatlarını daha rahat sürdürebilmeleri için bu yola baş koyan Akpınar ve Sarızeybek, sokak hayvanlarının beslenme ve sağlık sorunlarını çözüme kavuşturabilmek adına canla başla mücadele etmeye başladı.
İşe ilk olarak sokak beslemesi yaparak başladıklarını anımsatan Nadide Akpınar, “Öğrenci olduğumuz için bütçemiz çok az olmasına rağmen şartlarımızı zorlayıp beslemelerimizi yapıyorduk. Mama almak haricinde üniversitemizin yemekhanesinde Öğr. Gör. Taner Karataş hocamız ile birlikte yemek artığı topluyoruz. Bir öğle yemeğinde 1 saat içinde 6 çuvala kadar yemek artığı toplayabiliyoruz. Bunları topladıktan sonra besleme yaptığımız bölgelere hocamız ile birlikte götürüyor ve beslememizi yapıyoruz. Taner Hocamızın çok büyük desteğini görüyoruz o da ona ihtiyaç duyduğumuz her anda yanımızda oluyor. Aynı hassasiyeti ve duyarlılığın herkeste olması tek dileğimiz diyebiliriz. Sokaktaki canların özellikle çetin kış şartlarında saklanacak yerleri olmadığı için marketlerden koli toplayıp kedi evleri yapmaya ve bunları sokaklara koymaya başladık. İnsanlar biz arkamızı döndüğümüz anda o kedi evlerini çöpe atabiliyor ama bununla savaşmak gerçekten çok zor, ne kadar zor bir hayatları olduğunu anlatamıyoruz. Destek olmayan en azından köstek de olmasın istiyoruz. İki öğrenci olarak besleme yapmaya bile durumumuz olmadığı halde, besleme yaparken karşılaştığımız hasta ve yaralı hayvanları gördüğümüzde arkamızı dönüp gidemedik. Böylece sokak hayvanlarını tedavi ettirmeye de başladık” dedi.
Sokak hayvanları için işe girdiler
“İkimiz de hala part time işlere girerek tedavi ve besleme giderlerimizi bu şekilde karşılamaya çalışıyoruz” diyen Akpınar, şöyle konuştu:
“Tedaviye aldığımız hastaların sayısı bize artık kısırlaştırma da yapmamız gerektiğini öğretti. Böylece her hafta düzenli kısırlaştırma yapmaya başladık, barınağın böyle bir hizmeti var üstelik ücretsiz. Biz de bu imkandan faydalanmaya ve sokakta ilgilendiğimiz hayvanları barınağa götürüp kısırlaştırmaya başladık. Kısırlaştırma sayesinde popülasyon artmıyordu akabinde sokakta hasta olan, belki açlıktan ölen, araba çarptığı için felç kalan özetle sokaktaki ağır yaşam şartları yüzünden hayatını kaybeden hayvanların sayısını kontrol altına almaya başladık. Sonrasında da tedaviye aldığımız hastaları tedavi sonrasında, günlük hayatımızda karşılaştığımız yardıma muhtaç hayvanları ise sahiplendirmeye başladık. Özellikle engelli canlara güzel yuvalar bulmayı kendimize görev edindik çünkü onlar o şartlarda sokakta yaşayamazlar. Hayvanlar için tüm internet siteleri ve sosyal medyada yuva ilanları açıp onları sahiplenmek isteyenler ile görüşme yaptıktan sonra, yuva arayan canları güvenilir insanlara yuvalandırmaya başladık. Sadece iki öğrenci olduğumuz için sesimizi bu sayfa ile duyurup duyarlı insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Okuldan sonra işe gidip iş çıkışından itibaren tek tek hastalarımızla ilgilenip beslemelerimizi yapıyoruz ve bu yorucu süreç maalesef desteksiz çok daha yorucu geçiyor. Tek isteğimiz duyarlı ve bilinçli insanların artmasıdır, sadece iki öğrenciyiz; bizi bu yolda yalnız bırakmayan insanlar olursa daha da iyi işler başarabileceğimize inanıyoruz”