Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), üniversite adaylarının doğru ve isabetli tercih yapmaları için “Tanıtım ve Tercih Günleri” düzenledi. Uzman akademik kadrosu ve tercih danışmanlarıyla, adaylara doğru meslek seçimi ve kariyerleri için hizmet verecek olan HKÜ, 14 Ağustos’a kadar Üniversite adaylarını tüm sağlık tedbirlerinin alındığı Gösteri ve Sanat Merkezinde ağırlayacak.
Yaptığı fuarlarla, düzenlediği tercih ve tanıtım dönemleriyle üniversite adaylarına destek olan HKÜ, korona virüs salgını döneminde de bu hizmetleri vermeye devam ediyor. 3 bin 500 kişilik HKÜ Gösteri ve Sanat Merkezinde, adaylar ve veliler, Sağlık Bakanlığının dikkat çektiği kurallara göre alana kabul ediliyor. Adaylara tercihleri konusunda yol gösteren uzman tercih danışmanları ve akademisyenler; üniversite adaylarını bölümler, fakülteler ve kampüs imkanları hakkında bilgilendiriyor. Gaziantep’e gelemeyen öğrenci adaylarımız ise, aday.hku.edu.tr’den online olarak akademisyenlerle görüşme fırsatı yakalıyor.
Üniversite adaylarının dikkat etmeleri gereken noktalara değinen HKÜ Arş. Gör. Özgür Osman Demir, adaylara tercihler konusunda bilgiler vererek, ”Çok uzun bir maratonun ardından öğrenciler için son düzlüğe girildi. Yıllarca verilen emekleri taçlandırmak için tercih süreci başladı. Peki yıllarca verilmiş olan bu emeğin karşılığı olarak elimizde olan puanla şimdi ne yapacağız? Bugüne kadar aday öğrenciler, kendilerine verilen soruları çözdüler ancak şimdi soruyu sorma sırası onlara geldi. “Hangi bölüm? Hangi üniversite?” Bu sorunun doğru cevabını bulmak için adayların dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar üzerinde durmakta fayda var” dedi.
Doğru ve yanlış tercih konusunda da bilgi veren Özgür Osman Demir, ”Bu sorular öğrenciler tarafından farklı şekillerde cevaplanmaktadır. İlk cevaplardan bir tanesi “Ah şu şehirden bir kurtulabilsem” düşüncesi. Sınav sürecinde sınavın getirdiği stresi birçok şeye genellemek en büyük alışkanlıklardan birisi. Tabi bu genellemeden yaşanılan şehir de nasibini almakta. Bir an önce buradan uzaklaşıp gitme düşüncesi acil ve hatalı bir karar almanıza neden olup hayatınızda derin izler bırakabilir. Sonradan zorluk çıkaracak bir diğer tercih tipi ise “Ben arkadaşımla şu üniversitede okuyacağım” düşüncesidir. İki yakın arkadaş arasında ve özellikle flört ilişkisi olan öğrenciler arasındaki bu yaygın düşünce ilerde geri döndürülemez bir karar haline gelebilir. O arkadaşı için, ilgi duymadığı ve mutlu olamayacağı bir bölümde okuyan öğrenci, hele bir de üniversite yıllarında olası bir ayrılık yaşayınca aslında ne kadar hatalı bir karar verdiğini fark ediyor, ama artık çok geç olmuş oluyor. Bir diğer tercih tipi ise “ailem bunu çok istiyor, ben de burada okuyayım bari” düşüncesi. Kuşkusuz ailelerimiz bizler için her zaman en iyisini ister ve çocuklarının gelecekte en güzel yerlerde olmasını umut eder. Ancak bazı aileler bu istek ve yardım durumunu abartıp mutlak bir tercihe doğru aday öğrenciyi sürüklüyor. Bu duruma bir süre direnen öğrenci sonradan kabul etmek zorunda kalabiliyor. Her yıl birçok öğrenci sırf bu durumdan dolayı bölümlerini ve üniversitelerini bırakıp sınava tekrar hazırlanıyor. Siz de onlardan birisi olmak ister misiniz” ifadelerini kullandı.
En doğru ve en iyi tercihin adayın kendini tanıyarak yaptığı tercih olduğunu kaydeden Demir, “Peki bir insan kendini nasıl tanır? Kendini tanımak aslında görünenden zor bir iştir. Örneğin kendinizi tanıtan 20 tane sıfat yazın denilse, hemen art arda söylemekte zorlanırsınız. Bu sebeple aday öğrencinin iyi bir gözlemci olması gerekiyor. İlgileri neler, hangi konularda yetenekli, nelere daha fazla değer veriyor. Bunları tanımlaması lazım. Bazen bu da çok zor olabilir. Bu tip durumlarda öğrencilerin neleri yapamayacaklarını sıralamaları başlangıç için iyi olabilir. Örneğin, “ben el becerisi gerektiren işlerde çok zayıfım” diyen birisi kendini tanıma yolunda bir adım atmış olacaktır. Kendini tanıyan aday için bir sonraki aşama “bölümleri tanımak” olacaktır. Aday öğrenci hedeflediği bölümler ile ilgili olabildiğince çok bilgi toplamalı. Bu amaçla o mesleği yapan kişilerden, o bölümde okuyan öğrencilerden veya bölümde ders veren akademisyenlerden yararlanabilir. Bölümleri de iyice inceleyen aday için bu aşamadan sonra sorulacak soru “Peki bu mesleklerden hangisi benim için daha uygun” sorusudur. Bu aşamada, bir veya iki bölüm netleşerek kendi içinde bir sıralamaya girecektir. Kendini tanıyarak, bölümleri inceleyen ve kararı daha belirginleşen bir öğrenci için bir sonraki aşama ise bu bölümü “hangi üniversitede” okuyacağıdır. Üniversiteler arasındaki farkı sadece kılavuzda yer alan puana göre değerlendirmek bu aşamada yapılabilecek en büyük hatadır. Tabi ki belirli puan aralığındaki üniversiteler aday öğrencinin tercih listesinde yer alacak. Ancak bunlar arasındaki sıralamayı öğrencinin kendi belirleyeceği ölçütler ile yapması en doğru yollardan birisidir. Üniversite tercihinde aday için en önemli kriterlerin başında akademik kadro gelmelidir. Eğitim verecek kadronun tercih edilecek alanda uzman olması, alınacak eğitimin de iyi olması anlamına gelmektedir. Buna ek olarak öğrenciye sağlanan burs ve konaklama imkanı, yurtdışı bağlantıları gibi aday öğrenci için önemli olan diğer faktörler de detaylı bir şekilde incelenmelidir. Bu ölçütlerle birlikte artık aday öğrenci, kendi puanı doğrultusunda en doğru sıralamayı yapmış olacaktır. Tercih listesini hazırlarken bir diğer önemli husus ise bölüm bazlı tercihler yapmaktır. Bazı öğrencilerin tercih listesi incelediğinde şöyle bir hatayla karşılaşılır; Örneğin 1. tercih X Üniversitesi İşletme, 2. Tercih X üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik, 3. Tercih Y Üniversitesi İşletme. Bu tip yapılan bir tercih yukarıdaki süreçlerden bağımsız olarak sadece puan ve öğrencinin sıralamasına göre yapılmış bir sıralamadır. Doğru tercihte bölümler arasına başka bölümler girmez çünkü asıl tercih edilen şey bölüm yani meslektir. Bu örnekteki öğrencinin 2. tercih sırasına yine işletme yazmış olması, onun daha doğru bir tercih yapmış olabileceğinin göstergesidir” diye konuştu.
“Doğru tercih için öğrencin önce kendini tanıması, ardından tercih edeceği bölümleri tanıması ve bu bölümü okumak istediği üniversiteyi belirlemek için puanı doğrultusunda tercih sıralamasını yapması gerekmektedir” diyen Demir, böylece sadece puana göre bir tercih yapılmayarak kişinin kendisine özgü bir tercih listesi ortaya çıkmış olacağını söyledi.