Türkiye’nin ve Ege Bölgesi’nin en önemli sulak alanlarından biri olan Aydın-Muğla il sınırındaki Bafa Gölü’nde tehlike çanları çalmaya devam ediyor. Bafa Gölü’nde inceleme yapan uzmanlar, “Eğer önlem alınmazsa Bafa Gölü’nün sulak alan eko sistemi bozulacak“ diye açıklama yaparak, yetkilileri uyardı.Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Dernei(EKODOSD) öncülüğünde uzmanlarla birlikte yapılan araştırmalarda, Son 15 gündür devam eden ekolojik bozulmalar sonucunda, Bafa Gölü’ndeki olumsuzluklar giderek, daha kötü bir hal almaya başlarken, uzmanlar bir an önce önlem alınması gerektiği konusunda raporlar hazırlıyor. Kuşadası EKODOSD bilim danışmanı ve Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “Bafa Gölü son yılların en kötü görünümüne bürünmektedir. Bafa Gölü’nde 15 gündür artarak devam eden biyolojik kirlilik gölde aşırı ötrofikasyona doğru gitmektedir. Göllerin yaşam süreçlerinin en son evrelerini oluşturan hiperötrofik seviyesine gelmektedir. Gölde yıllar öncesi Kapıkırı ve Gölyaka kesiminde başlayan zehirli alg çoğalması görünür düzeyde gölün her tarafını kaplama aşamasındadır. Bu tip gidiş de; ötrofikasyon Bafa Gölü gibi sulak alan ekosistemlerini bozarak burada yaşayan kuş, balık ve diğer canlıların azalmasına ya da yok olmasına neden olabilir. Ötrofikasyonun ileri safhalarında oksijen tükeneceği için ilgili sistem önce bataklığa sonra giderek çayıra dönüşerek su formundan kara formuna geçebilir. Dünyada; bu tür kirlilik aşamasına gelen ve zehirli alglerin aşırı oranda çoğaldığı göllerin ürünleri yasaklanmaktadır. Balıkları ve beslendikleri canlıların yavrularının büyüme gelişme alanları yok olmakta-yaşanamaz hale gelmektedir. Bu yıl uzmanlar-yetkililerin ülkemizde yağışların yetersiz olması nedeniyle kuraklık yaşanacağını belirtmektedirler. Bu durum çok ciddi sorunları olan Bafa Gölü içinde kirliliğin artması canlıların yaşamlarının ve sağlıklarının tehlikeye girmesi demektir. Su kuşlarının yaşamları tehlike içerisindedir. Buradaki haslık sorunu oluşturacak canlıları yiyen yaban hayvanları da tehlike içerindedir. Ekonomik kayıpların artması söz konusudur. Bu gün çözüm belki biraz daha kolay iken, daha sonra imkansız olabilecektir. Gölde bu aylarda bile su seviyesinin azalması sonucunda, kirlilik aşırı oranda artmaktadır“ dedi.Yrd. Doç. Dr. Erol Kesivi, sözlerine şöyle devam etti: "Bafa Gölü’ne başta Çine barajı olmak üzere temiz su hayat suyu verilmesi gerekmektedir. Bafa Gölünün havalandırılması gerekmektedir, yani suyun hareketi sağlanmalı su sirkülasyonu sağlanmalıdır ki koku azalsın. Bunlar köklü önlemler değil acil önlemdir. Eğer belirtilen acil önlemler alınmaz ise; yaz sıcaklarının artacağı önümüzdeki günlerde Bafa Gölü geri dönüşümü olanaksız sorunlarla karşılaşabileceği gibi, göl havzasında olumsuz sağlık sorunları görülebilecektir. Bu sorunları Bafa çevresinde yaşayanlar bilmesine karşın anca bizlere aktarmaktadırlar. Bafa Gölü araştırmalarımız Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Hidrobiyoli ile devam etmektedir. Bafa Gölü’nde dip canlılarının ve havzadaki yaban hayatı da yok olabilir“GÖLDEKİ YEŞİL BİR BOYADAN FARKSIZ DURUMDAKuşadası EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise, yetkililerin Bafa Gölü ile ilgili bir an önce önlem alması gerektiğini belirterek, “Bafa gölündeki yeşil bir boyadan farksız durumda. Bafa Gölü’nün tatlı su girişi olan Serçin bölgesinde de alglerin toplanmaya başladığı görülmektedir. Güney bölgesi olan Bodrum yolunun da yeşil bir renge büründüğü, koylarda biriken alglerin ise ilginç görüntüler oluşturduğu görülmektedir. Şu anda en kötü durum ekonomisi turizme dayalı birçok işletmenin bulunduğu Kapıkırı ve Gölyaka bölgesindedir. Buraların hem görüntü olarak hem de koku olarak çok kötü durumda olduğu görülmektedir. Burada yaşayan vatandaşlar çaresiz durumdadır.Bu Karya mezarında yatan kişinin döneminde Ege’nin bir körfezi olan Bafa, coğrafik bir değişim geçirerek göl şeklini almış. Süreç içinde birçok uygarlıklar gelip geçmiş. Hiçbirisi bizim dönemdeki kadar bu göle zarar vermemiştir. Yüzyıllarca bu mezarın etrafını Bafa’nın tertemiz suları çevirmiş ancak günümüzde artık kirlilik sarmıştır. Bu kirlilik için bir an önce harekete geçilmezse, daha kötü günlerin geleceği kaçınılmazdır. Uşak, Denizli ve Aydın’dan gelen bu kirliliği yaratanların, Bafa’nın bu durumundan haberi bile yoktur. Kirliliğe katkı yapanları Bafa’ya getirerek, bu benzersiz güzelliği ne hale getirdiklerini, buradaki ekosistemi nasıl bozduklarını, göl kıyısında yaşayan insanların yaşamlarını nasıl etkilediklerini yerinde göstermek gerekir“ diye konuştu.