İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadet Karakulak, balon balığı ile mücadele etmek için balıkçıları avlanmaya teşvik ederek sayısının azaltılması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Karakulak, "Ekosisteme yabancı bir tür girdiği anda üremeye başlamadan önlemini almak, avcılığına teşvik etmek gerek. Ancak balon balığının Akdeniz’de çok yaygın olduğunu görüyoruz. Deniz zor, denizde pek çok etmen var. Balıkçılara turnuvalar yarışmalar düzenleyerek, bu balık türünü avlamaya yöneltebiliriz. Ekosisteme girdiği ve üreme kapasitesi olduğu için giderek çoğalıyor. Bunun önlemini almak lazım. Balıkçılık uygulamalarında mutlaka ekosistemi incelemek lazım. İzleme programı yapıldığı zaman, yabancı bir balığın girmesiyle hemen uyarı sisteminin kurulması lazım” dedi.
“BALON BALIĞI ÜREMEYE GEÇTİ”
Küçük turnuvalarla avlanarak sistemden çekilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Karakulak, “Balon balığı için biz çok geç kaldık. İskenderun’da bir gırgır teknesinin günde 10 ton balon balığı yakaladığı haberini aldık. Küçük ölçekli balıkçılar da aynı şekilde hedeflediği türden daha çok balon yakalıyor. Başlangıçta bunu engelleyebilirsiniz. Ancak o tür üreme faaliyetine geçtikten sonra onu kontrol etmek mümkün değil. Balon balığı artık üremeye geçti. Şu an bizim duamız Marmara’ya gelmemesi. Balıkçılarla konuştuğumuzda Marmara Denizi’nde görülmedi. Geldiği takdirde ufak turnuvalarla, olta balıkçılığına teşvik edilerek mutlaka sistemden çekilmesi lazım” diye konuştu.
“TIP SEKTÖRÜNDE KULLANILMASI YÖNÜNDE GİDİLMESİ LAZIM”
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay da balon balığının çok dayanıklı bir tür olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Balon balığı 2000'li yıllarda Süveyş Kanalı’ndan özellikle Akdeniz’e giren yabancı bir tür. Önce Akdeniz’de sonra Ege’de hatta Marmara’da da görülmeye başladı. Çok dayanıklı, bulduğunu yiyen oldukça saldırgan bir tür. Özellikle diş yapısı çok sert. Büyük omurgasızlarla beslenebiliyor. Zehir içermesi sebebiyle de tercih edilmeyen bir tür ancak gittikçe çoğalıyor. Bu tür tedrodotoksin üretiyor. Hem insanlar hem de diğer balık türleri için oldukça ölümcül bir toksin. 50 kilo birisini 2 miligram tedrodotoksin öldürebilir. Ölümler 6-12 saat arasında gerçekleşiyor. Çok zehirli bir tür olduğu için hiçbir şekilde tercih edilmeyen bir tür. Ancak bununla yaşamayı öğrenmek gerekiyor. Balıkçıları bunlarla baş başa bırakmak doğru değil. Çünkü bunlar turizme zarar verir, insanları korkutur. Tarım Bakanlığı’nın mücadele yöntemlerini geliştirip, denizden kontrollü bir şekilde çekilmesi ya da tıp sektöründe kullanılması yönünde gidilmesi lazım” ifadelerini kullandı.
“ATILAN AĞLARDA EN FAZLA BALON BALIĞI ÇIKMAYA BAŞLADI”
Bu türün denizlere yeni geldiğini belirten Prof. Dr. Albay, "Ekosistemi çok kötü bir hale getirdi, ekosistemi bitirdi mutlaka kontrollü bir şekilde çıkarılması lazım yoksa, uzun vadede turizme zarar verebilir. Çok korkulacak bir şey yok ama mücadelenin başlatılması lazım. Denizlerimizde yoktu. İlk 2003 yılında kaydedildi. Daha sonra artmaya başladı. Bizdeki karides, ahtapot miktarı azalırken balon balığı arttı. Demek ki etrafına baskı üretmeye başladı. Atılan ağlarda en fazla balon balığı çıkmaya başladı” dedi.
(DHA)