İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlığında Van Kalesi’nin Güneyi’nde bulunan eski Van şehrinde yürütülen kazı çalışmalarında 150 yıllık merasim kılıcı gün yüzene çıkarıldı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Erkan Konyar, başkanlığında Van Kalesi’nin Güneyi’nde bulunan eski Van şehri kazı çalışmalarını devam ediyor. Kurtuluş Savaşı sonrası Rus işgaliyle yerle bir olan eski Van şehrinde sürdürülen kazı çalışmalarında 150 yıllık merasim kılıcı bulundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına eski Van şehrinde yaptıkları kazı çalışmalarının İstanbul Üniversitesi, Van Valiliği ve Aygaz Genel Müdürlüğü tarafından desteklendiğini ifade eden Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Banu Konyar, şuan çalıştıkları alanın sosyal konumunu oradaki mimarinin ne olduğunu anlamalarına yardım edecek buluntularla karşılaştıklarını söyledi. Bu buluntulardan bir kısmı şu anda karşısında bulunduğunu ifade eden Konyar, “Hıristiyanların ve Müslümanların bir arada yaşadığı, her zaman söylenen bir kavramdır. Aslında bunu ispatlayan örneklerle de karşılaşıyoruz. Çünkü bir haç, bir ikona yada benzeri üzerinde Meryem olan küçük bir heykelcikle de karşılaştık. Ama aynı yerden Müslümanlara ait sikkeler, mühür, üzerinde İbrahim yazan ve 19. yüz yıla tarihlenen bu mühür, aynı alandan çıkıyor. Dolayısıyla anlıyoruz ki Müslümanlar ve Hıristiyanlar bir arada yaşıyorlardı” dedi.
“KAZI ALANINDA MERASİM KILICI BULDUK”
Buluntuların içerisinde kendilerini çok heyecanlandıran bir merasim kılıcının olduğunu ifade eden Konyar, “Bu kılıcı tüm olarak ortaya çıkardık. Şu anda temizlik çalışmaları devam ediyor. Temizlendikten sonra üzerinde yazı olup olmadığına bakacağız. Ama bütün formuyla bir merasim kılıcı olduğunu gösteriyor. Şu anda çalıştığımız alanın bir ticaret merkezi, aynı zamanda kamu binalarının da oldu bir alan olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bu kılıcı bulduğumuz yerde çok sayıda duvarlara saplanmış güllelerle de karşılaştık. Bu da yine 20. yüz yılın ilk çeyreğinde yaşanan karşılıklı çatışmalar sırasında bu binanın sıkça saldırıya uğradığını bize düşündürtüyor” dedi.
“ÇALIŞMALARIMIZDA İBRAHİM VE TARİH YAZAN BİR MÜHÜR BULDUK”
Kazı çalışmalarında mutfak malzemelerine çıkardıklarını ifade eden Konyar, “Bunların arasında çatal, kaşık ve bıçakla karşılaşıyoruz. Bunun yanında yine açmaya çalıştığımız alanların işlevlerini bize gösteren bir derinden yapılmış ayakkabı tabanları ile birlikte bir kunduracı fırçası ile karşılaştık. Kemikten yapılmış bir fırça bu. Bu da çok sevindirici idi. Aslında tanımlamamıza yardım eden unsurlardan bir tanesi. Buluntular arasında üzerinde İbrahim ve tarih yazan bir mühür olması belki bir bürokrata yada bir tüccara ait olduğunu düşündürüyor bize. Ayrıca yine damgalı yapıldığı atölyelerin anlamda mührünü taşıyan pipolarla karşılaştık. Yine benzer bir şekilde nargile uçları ile karşılaşıyoruz. Mehmet Reşat’a ait sikkelere rastladık. Daha erkene giden sikkeler de var. Yapılan kazılarda 19. yüzyılda Osmanlıyı saran Fransız ekolünün Van’a da bulaştığını gösteren parfüm ve esans şişeleri karşımıza çıktı. Şu anda temizlenmeyi bekleyen çok sayıda kapı aksamıyla karşılaştık. Bunların bir kısmının halen Van’da tespit ettik. Bu da çok sevindirici bir süreç dedik” şeklinde sözlerini tamamladı.