Van’ın Gürpınar ilçesinde 400 yıl önce Abbasiler tarafından yapılan Zernek Kalesi onarılmayı bekliyor. Vatandaşlar, hastalarını kaleye getirip şifa bulduklarına inanıyorlar.İlçeye 40 kilometre uzaklıkta bulunan Zernek Mahallesi, 400 yıllık tarihe ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 400 yıl önce Abbasiler tarafından inşa edilen kalenin büyük bir bölümü yıkılırken, geri kalan kısımlarında ise dimdik ayakta. Vatandaşlar, hastalıklara iyi geldiğini inandıkları için hastalarını getirip burada saatlerce kalmalarını sağlıyor. Ekibi ile incelemelerde bulunmak üzere Zernek Mahallesi’ne giden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, yaklaşık 400 yıl önce Abbasiler tarafından yapılan Zernek Kalesi’nde inceleme yaptı. Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, Zernek Kalesi Osmanlı döneminde Abbasi ailesinden olan bir beylik tarafından yapıldığını söyledi. Daha çok buradaki mimari dokuya bakıldığında 17. ve 18. yüz yıllarda buranın yoğun bir biçimde yaşandığı görülmekte olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, “Burası Van-Hakkari karayoluna 2 kilometre uzaklıkta olan bir köy dür. İçerisinde kale başta olmak üzere cami, zaviye ve tarihi mezarlık gibi birçok dokunun yer aldığı bir mekan. O açıdan oldukça önemli. Burası yaklaşık olarak 400 yıllık bir geçmişe sahip. Kalenin üzerinde kitabesi yok. Mimari dokudan 17. yüz yılın ortalarından itibaren buranın şekillenmeye başladığını söyleyebiliriz. Osmanlı dönemine ait bir kale ve yoğun bir doku görünüyor. Buranın Hakkari beylerinin bir kolu olan ve Abbasi ailesinden gelenler tarafından yapılan buradaki yapılar oldukça önemli” dedi.Hoşap Kalesi kazı ekibi olarak inceleme yapmak üzere burada bulunduklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, “Burada Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Van Röleve Bölge Müdürlüğü ekipleri mevcut. Bunlarla birlikte bir inceleme gerçekleştiriyoruz. Özellikle bu kalenin yıllardan beri bilinmesine rağmen üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olması, çalışma derken kazı, restorasyon ve sağlamlaştırma anlamında. Ziyaretçiler bile çoğunlukla bilinmemiş olması buranın adeta saklı ve gizli kalmış bir izlenim uyandırıyor” şeklinde konuştu.“BARIŞ SÜRECİ SONUCU İLE BİRLİKTE BİLİM ADAMLARININ BURALARA GELMELERİ DAHA MÜMKÜN”Bölgenin son yıllarda barış süreci ile ilgili rahatlama sürecine girmesiyle kendileri gibi bilim insanlarının araştırmaları için buralara gelmelerinin daha mümkün hale geldiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Top, “Bu bölgedeki özellikle bu güne kadar bilinmeyen, incelenmeyen bu dokuların hem günümüze çıkarılması hem de bundan sonra ihmal edilmişlikten, kaderlerine terk edilmişlikten kurtarılması açısından son derece oldukça önemli. Hemen kalenin içerisine baktığımızda 2 veya 3 katlı köşk kısmı, selamlık kısmı. Arkasında harem dediğimiz içerisinde mutfağı ve fırını olan tüm yaşam üniteleri ile bu kalenin kısmen ayakta olduğunu görüyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.“BU KALE HASTALARA ŞİFA VERİYOR”Hamurkesen (Zernek) Mahallesi Muhtarı Ethem Akın, kaleyi ve eklentilerini Abbasilerin yaptığını ifade ederek, “Şu anda torunları burada yaşıyor. Kalenin bir özelliği ise bu güne kadar hasta olanlar buraya gelip tedavi oluyorlar. Cenab-ı Allah’a niyaz ediyorlar Allah’ta onlara şifa veriyor. Biz buranın onarılıp daha çok ziyaret edilmesini yetkililerden istirham ediyoruz” dedi.