Varis, eklem ağrıları gibi hastalıklardan tıbbi olarak çare bulamayan vatandaşların yardımına tamamlayıcı tıp uygulamaları olan sülük tedavisi yetişiyor.
Fatsa Devlet Hastanesi Kupa Tedavisi Hacemat Polikliniğinde varis veya eklem ağrısı olan hastalar sülük tedavisi ile şifa buluyor. Tamamlayıcı tıpta tercih edilen sülükler Tarım Bakanlığı onaylı çiftliklerde yetiştirildikten sonra hastaneye getiriliyor ve ağrısı olan hastalara uygulanıyor. İki aydan bu yana uygulanan sülük tedavisinden hastalar oldukça memnun.
Fatsa Devlet Hastanesinde sülük tedavisi olan emekli imam hatip Ahmet Şeker, 9-10 seneden beri varis hastalığı ile uğraştığını belirterek, “Hatta 2-3 seans ameliyat da oldum. Benim şikayetim varisti. Geçen sene damadım ve kızım beni Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine götürdü. Profesöre muayene oldum, ’varis çorabı giyeceksin’ dedi. Tekrardan Fatsa hastanemize müracaat ettim. Buradaki yetkili, hastanede sülük tedavisi olduğunu söyledi. Üç seans oldum Allah’a şükür bu üç seans sülük tedavisi olduktan sonra fevkalade iyiyim yani çok şükür biraz şifa buldum” dedi.
Fatsa Devlet Hastanesi Kupa Tedavisi Hacemat Polikliniğinden Uzm. Dr.Yusuf Güney, geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamalarının alternatif bir tedavi yöntemi olmadığını söyleyerek, “Bu uygulamalar batı tıbbını destekleyici mahiyette uygulamalardır. Dolayısıyla bunun içinde sağlık bakanlığı 27 Ekim 2014 yılında bir yönetmelik çıkardı. Geleneksel tamamlayıcı tıp hizmetleri yönetmeliği çok güzel bir yönetmelik. Daha öncesinde merdiven altı uygulamalar yapılabiliyordu. Hani yeterli bilgisi olmayan kişilerce de yapılabiliyordu. Bu yönetmelikten sonra uygulamaları sadece eğitimine katılmış sertifikasını almış ve sağlık bakanlığından ruhsatını almış hekimler uygulayabiliyor. Şimdi bunlarla ilgili yaklaşık 15 tane uygulama var. Sülük tedavisi akupunktur, fizyoterapi, ozon tedavisi gibi. Biz şu anda kupa tedavisi dediğimiz hacamat tedavisini Fatsa Devlet Hastanesinde uygulamaktayız. Onun haricinde sülük tedavisini iki aydır uygulamaya başladık. Sülük tedavisi uyguluyoruz, ozon tedavisi fizyoterapi dediğimiz bitkisel tedavisi için de ruhsat için Sağlık Bakanlığına başvuru da bulunduk. Ruhsatımız geldiği zaman ozon tedavisi ve bitkisel tedavi fizyoterapi tedavisine de başlayacağız. Şimdi burada gördüğümüz sülükler tıbbi sülükler. Bunlar doğadan toplanan sülükler değil, Tarım Bakanlığı onaylı çiftliklerden yetiştiriliyor ve bize geliyor. Doğadan topladığımız sülükler de şöyle bir risk olabiliyor. Bir sülüğü hastaya uyguladığımız takdirde bulaşıcı bir hastalığı varsa şayet kişinin daha sonrasında uyguladıktan sonra kişi bunu kendi başına uyguladıktan sonra doğaya geri salabiliyor. Geri saldığı sülüklerde başka vatandaş kullanarak da kanla bulaşan bir takım hastalıkları bulaştırabiliyor dolayısıyla bunlar tek kullanımlık oluyor. Sülükler bir kez kullandığımız sülüğü bir başka hastaya asla kullanmıyoruz” diye konuştu.
Dr. Güney, sülük tedavisinin kullanıldığı hastalıklardan bahsederek, “Diz ağrılarında, kireçlenmelerde kullanabiliyoruz ağrıyı azaltmak amaçlı. Onun haricinde bacaklardaki varislere bağlı ağrıları azaltmak için kullanıyoruz. Bunun haricinde dirsek eklemindeki ağrılarda ağrıyı azaltmak için kullanabiliyoruz. Dikkat etmemiz gereken hususlar şunlar: Asıl tedavinin yerine geçmiyor, tamamlayıcı tıbbi tedavi olarak kullanıyoruz. Hastalarımızın ilgili uzmanlık branşına muhakkak muayene olmalarını istiyoruz. Şimdi mesela varis şikâyetiyle gelen hastanın özellikle kalp damar cerrahisine muayene olup gerekirse ultrasonunu çektirip ve ultrasonunda ameliyatı gerektiren bir durum var mı yok mu bunların tespit edilmesi gerekiyor şayet ameliyat olması gerekiyorsa hastanın biz onlara sülük tedavisi uygulamıyoruz varisleri için. Öncelikle cerrahi tedavisini olmasını istiyoruz. Biz yani konvansiyonel tıbba batı tıbbını destekleyecek olarak bu uygulamaları yapmaktayız. Uygulamamanız gereken durumlar var. Hasta geldiği zaman bize hastayı değerlendiriyoruz. Kullandığı ilaçlara kan sulandırıcı kullanıyor mu daha önce ameliyat geçirmiş mi yakın bir zamanda ameliyata girecek mi bunların hepsini birlikte değerlendiriyoruz ona göre hastanın sülük tedavisi için uygun olup olmadığına karar veriyoruz ve ona göre fayda görecekse sülük tedavisi uygulaması yapıyoruz hastamıza. Sülüklerin birde etkisine bakacak olursak nasıl etki ediyorlar; daha çok emdiği kandan ziyade sülüklerin kan emme esnasında sülüklerin yüzdenden fazla biyolojik aktif maddesi var. Ağzındaki salyalarda bu salyalardaki biyolojik aktif maddeler. Uyguladığımız mesela diz ağrısı için uyguluyorsak diz eklemine etki ediyor hem de genel kan dolaşımına karışıp oradan bir etki gösteriyor. Ağrı kesici antibakteriyel bakteri öldürücü kan sulandırıcı gibi etkileri var. Sülüklerin bu şekilde hastalarımıza uyguluyoruz. Yaklaşık 45-60 dakika arasında bir süre tutuyor. Sülük uygulamasından sonra bu esnada sülükler kanı emiyor daha sonrasında biz sülükleri kesinlikle elimizle çekip düşürmüyoruz, kendilerinin bırakmasını bekliyoruz. Bıraktıktan sonra da yara bölgesini temiz bir şekilde steril bir şekilde temizleyip pansumanını yapıp kapatıyoruz” şeklinde konuştu.