Eskişehir’de patentini aldığı teknikle atık kağıtlardan değişik tespih, kolye, yüzük gibi süs eşyaları yapan Ali Rıza kart, çocuklarına bırakacağı vasiyetini tespihe yazdı.Emekli astsubay Ali Rıza Kart (51), evde televizyon izlediği sırada farkında olmadan elindeki kağıt parçalarıyla oynarken, geri dönüşüm malzemesi olarak kullanılabileceğini keşfetti. 18 yıl önce başladığı bu fikirle, kağıttan yaptığı süs eşyaların dünyadaki patentli tek temsilcisi oldu. Takı, tespih ve çeşitli süs eşyalarından her bir üründen bir tane yapan şimdiye kadar binlerce eser meydana getiren Kart, kendine yapmış olduğu kağıttan tespihe de vasiyetini yazdı. Kart ayrıca, keman, klarnet, vurmalı çalgı, gitar gibi müzik aletlerinin yer aldığı kağıttan orkestra kurup dünyanın çeşitli yerlerinde çalınmasını istiyor.Ali Rıza Kart, kağıttan süs eşyaları yapma fikrinin televizyon izlerken elindeki kağıtları buruşturduğu sırada aklına geldiğini söyledi. Tesadüflere inanmadığını ama sanatçının birinin ‘Sanat bir tesadüftür’ sözünün bende gerçekleştiğini belirten Kart, “Televizyon izlerken elimdeki bükmüşüm, sonra bunları verniklemeyi denedim. Vernikledikten sonra da, o ilk aşamadan bu zamana gelen safha bu” dedi.“Bazı eserleri yapmak 6 ay sürüyor”Kağıttan her şeyin yapılabileceğini ama sevdiği şeyleri yaptığını anlatan Ali Rıza Kart, “Sevdiğim şeyleri yapıyorum. Tespih yapmayı seviyorum. Takılar, kolyeler, küpeler, yüzükler yapmayı seviyorum ama bu yaptığı şeylerinde uzun ömürlü olmasını, kullanılabilir olmasına çok özen gösteriyorum. Bir kolye yapıyorsunuz, kolyesine göre 1 saatte de yapabiliyorsunuz, 1 haftada da yapabiliyorsunuz. Tespih yapıyorsunuz 3-4 günde biten tespihler var, 6 ayda da bitenler var. Dolayısıyla da materyal için ne kadar zaman ayırıyorsanız, yaptığınızın kalibresi yüksek oluyor” ifadelerini kullandı.“Vasiyetimi kendi kullandığım tespihe yazdım”En özel ürünlerinin tespihler olduğunu kendi kullandığı tespihe de vasiyetini yazdığını vurgulayan Kart, “Tespihleri seviyorum. Tespih yapmayı da seviyorum. Özel ürünler tabii ki de tespihler, kendi tespihimin içinde vasiyetimi yazdım. Vasiyet derken ‘tarlayı, arsayı kime bıraktık’ değil yani, kızlarıma öğütlerimi yazdım. Onu da şu mantıkla yaptım, öldükten sonra söylenen sözün tesirini kendimden biliyorum. Dolayısıyla da evlatlarıma nasıl söz söyleyebilirim diye düşündüğümde tespihimin içine yazdım ve Hak vaki olduğunda, biz öldükten sonra tespihi kırıp, bakıp okuyacaklar ne demişiz öğrenecekler” diye konuştu.“Uluslararası patentini aldım, ülkemizin bir markası olmasını istiyorum”Yapmış olduğu kağıttan eserlerin uluslararası patentini de aldığını dile getiren Ali Rıza Kart şunları söyledi;“Kağıtla uğraşan çok sanatçı var ama bizim yaptığım diğerlerinde çok farklı. Onlar kendi alanlarında üst düzey çalışmalar yapıyorlar, bizde kendi alanımızda bir şeyler yapıyoruz. Bu sanatın dünyadaki tek temsilcisi olarak biliniyorum. Katıldığım birçok ulusal, uluslararası festivallerde yapmış olduğum materyallerin çok ilgi gördüğünü söylemeliyim. Dolayısıyla da bu bizi çok memnun ediyor. Aynı zamanda kamçılıyor. Yeni şeyler üretmemize de vesile oluyor. Şunu söyleyebilirim, bunun Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından listelere alınmasını, bunun 100 yıl sonra ülkemize ait geleneksel bir sanata dönüşmesini, ülkemizin bir markası olmasını çok isterim. Ne bileyim üst düzey bir tespih koleksiyoneri kağıttan bir tespih istiyorsa, bunu sadece Türkiye’den temin edebileceğini bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun Türk menşeli bir alt yapısının olduğunu tüm dünyanın bilmesini istiyorum.”“Planlarımda kağıttan orkestra yapmak var”Sanatı ile ilgili bir sırrı olmadığını ve bunu herkese öğretmek istediğini belirten Kart, “Bildiğim her şeyi son noktasına kadar öğretirim. Bu belli bir safahat, belli bir süre gerektiriyor. Bu sürenin tanımlanması gerekiyor. Profesyonel bir eğitimin verilmesi ve aslında bütün dünyaya bu pencerenin açılması gerekiyor. Benim bu sanatla ilgili bazı planlarım ve hayallerim var. Planlarım denildiğinde mesele bir orkestra kurmak istiyorum. Tamamen kağıttan yapılmış enstrümanlardan oluşan orkestra kurup dünyanın çeşitli yerlerinde çalınmasını sağlamak. Bu orkestrayla dünyanın herhangi bir yerinde bir konser vermek istiyorum. Bunun yanında hayalim ise, dünyanın hiç bir yerinde olmayan ama muhakkak Türkiye’de olmak kaydıyla bir kağıt okulu kurulsun istiyorum. Bu kağıt okulunun belki çocuk yaşlardan başlayıp işte üniversite seviyelerinde, akademik seviyelerde ‘akıl akıldan üstündür’ derler ya, herkesinde aklının orada olduğu, o akılların birleştiğinde neler üretilebileceğini görmek istiyorum. Bu bana ütopik bir hal gibi geliyor ama kısmet” diye konuştu."Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üzerinde Osmanlı padişahlarının resimlerinin yer aldığı tespih hediye ettim"Yaptığı her üründen bir adet olduğunu aktaran Kart, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakanlığı döneminde Eskişehir ziyareti sırasında üzerinde Osmanlı padişahlarının resimlerinin yer aldığı tespih hediye ettiğini söyleyerek, şunları aktardı:“Sayın Cumhurbaşkanımızın koleksiyonunda bir tane tespihimin olması beni çok mutlu ediyor. Bunun yanında bir önceki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’e de bir tespih göndermiştim. Recep Tayyip Erdoğan’a bir vekilimiz sayesinde takdim ettik tespihi, daha sonra havaalanında tanışma imkanımız oldu. O da bizim için hayatımızın önemli karelerinde biri oldu."