Li-Fi adı verilen bu sistemin yaygınlaşmasındaki en büyük engelin, evler ve ofislerde hayatlarına devam ederken ışığı engelleyebilecek insanlar olduğunu belirten Doç. Dr. Rodoplu’nun, sistemin kesintisiz çalışması için geliştirdiği “hayat simülasyonu”, dünyaca ünlü bilimsel dergi IEEE Access’de yayınlandı.
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Volkan Rodoplu, öğrencileriyle birlikte, Li-Fi sistemlerinin gelecekte yaygınlaşmasını sağlayacak önemli bir çalışmaya imza attı. Doç. Dr. Volkan Rodoplu, “Li-Fi, ışık üzerinden haberleşme anlamına geliyor. Li-Fi ile LED’lerden gelen ışık, insan gözünün algılayamayacağı kadar yüksek bir frekansta titreştirilerek ışık üzerinden veri göndermemizi sağlıyor. Radyo dalgalarını kullanan mevcut Wi-Fi teknolojisine göre bin kata kadar daha hızlı bir iletişim imkanı sağlıyor. Örneğin; dizüstü bilgisayarınızın başında oturduğunuzu düşünün. İzlediğiniz bir video, Wi-Fi üzerinden değil de direkt odanızda bulunan LED’ler üzerinden gelecek. Bunun avantajı, Wi-Fi’ye kıyasla yaklaşık bin kat hızlı bir veri iletimi sağlaması. Ancak dezavantajı şu; LED ile bilgisayar arasına girdiğinizde video iletimi kesiliyor. Li-Fi teknolojisinin, son 10 yıldır bilinmesine rağmen ev ve ofis ortamlarında yaygınlaşmamış olmasının en büyük sebebi bu” diyerek teknoloji hakkında bilgi verdi.
Bu problemi ortadan kaldırmak için çalışmalarını sürdüren Doç. Dr. Rodoplu, “Araştırmamda, direkt bu konu üzerine eğildim. Amacım, Li-Fi’nin ev, ofis, fabrika ortamlarında yaygınlaşmasını sağlamak. Çünkü radyo frekanslarını kullanan Wi-Fi sistemlerinde artık bir tıkanma noktasına geldik. Gelecekte çok daha yüksek hızlarda verileri göndermeye ihtiyacımız var. Bunu gerçekleştirecek olan Li-Fi sistemlerinin yaygınlaşmasını sağlamak için ise ortamda bulunan insanların ışığı sık sık kesmelerine rağmen sistemi çalışır hale getirmek zorundayız. Yoksa Li-Fi, teorik ve güzel bir çalışma olarak kalır ve bu teknolojinin tüm dünyada yaygınlaşması mümkün olmaz. Araştırmamda, ekibimle beraber daha önce dünyada uygulanmamış bir yöntemle Li-Fi’yi kullanacak olan cihazları bir video oyunu ortamına yerleştirdik. Video oyununda, bir ev ortamında, evin içinde yaşayanların 15 gün boyunca tüm hareketlerini gözlemledik. Ayrıca, Li-Fi cihazlarıyla donatılmış olan bu evde, Li-Fi cihazları olan ışıkları insanların hangi sıklıkta ve ne sürelerle kestiklerini tespit ettik. Henüz Li-Fi sistemleri dünyada yaygınlaşmamış olduğundan, insanların bu ışığın önüne geçmeleri konusunda bizim çalışmamıza kadar sadece teorik modeller vardı. Biz bu topladığımız istatistikleri, özgün yöntemimizle inceledik ve bu çalışma dünyanın bu konuda önde gelen uluslararası dergilerinden IEEE Access’te de yayınlandı” dedi.
Bundan sonraki aşamada, Li-Fi sistemleri için yeni bir haberleşme ağ yapısı kurmayı planladıklarını ifade eden Doç. Rodoplu, “Bu ağ yapısı, Wi-Fi sistemlerininkinden çok farklı olacak. Çünkü, ağ, araya insan girdiğinde ne yapacağını tam olarak bilecek. Gerekirse, o noktada Wi-Fi’ye bağlantıyı transfer ederek ve tam zamanında Li-Fi’ya geri getirerek, gerekirse diğer LED’lerden gelen sinyali kullanarak, bilgisayarınızda izlediğiniz video veya bulunduğunuz video konferans toplantısı kesintiye uğramayacak. Fakat Wi-Fi’nin sağlayabildiklerinin üzerine, veri çok daha hızlı gönderilebileceği için kesintisiz olarak daha yüksek bir görüntü kalitesi ile herkes Li-Fi ağlarını kullanabilecek” diyerek hedeflerini anlattı.
Lisans eğitimini Princeton Üniversitesinde, yüksek lisans ile doktora eğitimini ise Stanford Üniversitesinde tamamlayan, TÜBİTAK Başarı Ödülü ve ABD’nin seçkin Ulusal Bilim Vakfı Kariyer Ödüllü sahibi Doç. Dr. Volkan Rodoplu, uzun yıllar ABD’de sürdürdüğü akademik çalışmalarını, 2017 yılından bu yana Yaşar Üniversitesinde sürdürüyor. Doç. Dr. Rodoplu ve ekibinin, TÜBİTAK 2209-B Sanayiye Yönelik Lisans Bitirme Tezi Destekleme Programı kapsamında da desteklenen destek düşük maliyetli bir Li-Fi alıcı-verici donanım tasarımı da bulunuyor.
Bu sistemin önümüzdeki yıllarda şu etkileri olması bekleniyor:
"Ev ve ofislerdeki internet hızını, Wi-Fi’nin bin katına çıkarması, duvarlardan ışık geçmediği için güvenli veri transferi sağlaması, aynı ışık kaynağı hem aydınlatma hem de haberleşmede kullanılacağı için enerji tasarrufu sağlaması, sadece ışığı kullandığı için radyo frekansındaki insana zararlı olabilecek radyasyonu içermemesi."
İHA