Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB) Başkanı Ali Can Yamanyılmaz, korona virüs salgını nedeniyle yiyecek ve konaklama tesislerinin kapalı olmasından dolayı süt ve süt ürünleri tüketiminde ciddi daralma olduğunu, çiftçilerin, üretici ve ihracatçı firmaların ayakta kalabilmesi için dar gelirli vatandaşlara yapılacak yardımlarda özellikle süt ve süt ürünlerinin yer alması gerektiğini belirtti.
Yamanyılmaz, yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ülke genelinde aylık 1 milyon 180 bin ton süt ve süt ürünleri elde edildiğini belirterek, bulaşıcı hastalığın önlenmesine yönelik tedbirler kapsamında toplu tüketim yapılan yiyecek ve konaklama tesislerinin kapalı olmasından dolayı talebin büyük oranlarda azaldığını, buna bağlı olarak hem hayvancılık yapan çiftçilerin hem de üretici ve ihracatçı firmaların çok sıkıntılı günler yaşamaya başladığını vurguladı.
"Süt ve süt ürünleri yerel üreticilerden tedarik edilmeli"
Yamanyılmaz, yüksek üretim kapasitesine ve depolama imkanlarına sahip firmaların çiftçilerden aldıkları sütleri peynir ve tereyağına dönüştürdüğünü, ancak bu durumun da sürdürülebilir olmadığını kaydetti. Yamanyılmaz, “Ülkemizde koronavirüs salgını nedeniyle gıda yardımı yapılacak dar gelirli vatandaşlarımıza özellikle süt ve süt ürünlerinin dağıtılması gerekiyor. Bu yapılırken, süt ve süt ürünlerinin yerel tedarikçilerden ve toptancılardan temin edilmesine özen gösterilmesi küçük ve orta ölçekli firmalarımızın ayakta kalması, üretimlerini devam ettirebilmeleri açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Yamanyılmaz, sütünü satamayan çiftçilerin yem maliyetini karşılayamadığı için ineklerini kesime göndermeye başladığını vurgulayıp, önümüzdeki süreçte devlet yetkililerinin özendirici ve teşvik edici yaklaşım göstermemesi halinde çözümü çok zor bir süt krizinin baş göstereceğine dikkat çekti.
ASHİB üyelerinden Fahri Ketre ise son tedbir kararlarıyla lokantaların, toplu yemek fabrikalarının kapalı olduğunu, pastanelerin de yüzde 20 kapasite ile çalıştığını söyleyip, “Günlük 5-6 ton olan yoğurt, ayran ve peynir üretimimizi 3 tona kadar düşürdük. Birkaç güne kalmaz 1 tona kadar ineceğiz. Sütünü alamayacağımı söylediğim köylüler, ineklerini kasaplara satmaktan başka çareleri olmadığını ifade ediyorlar. Valiliklerle, belediyelerin bir organizasyon içinde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza taze süt, yoğurt, ayran gibi ürünlerin dağıtımına başlaması gerekiyor. Belediyeler bize yardımcı olursa hem köylüyü kurtarırız, hem sektör ayakta kalır, hem de evde kalan vatandaşlar sağlıklı taze süt ve süt ürünleri yiyebilir” dedi.
"Süt tozu tesisi kurulmalı"
Süt ürünleri firmasının sahibi İsmail Yücel de Adana bölgesinde süt tozu fabrikası bulunmadığı için hem köylülerin, hem de üretici şirketlerin günlük sütleri değerlendirmekte zorlandığını, KOBİ ölçüsünde çalışan şirketlerin aldıkları sütlerden yaptıkları peynirlerin depolara kaldırıldığını ve artık depolarda da yer kalmadığını söyledi. Bu şekilde devam eder ise sektörün en fazla bir ay dayanabileceğini kaydeden İsmail Yücel, süt ve süt üretiminde telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını ifade etti. Yücel, ivedilikle valiliklerin ve belediyelerin yerel üreticilerin stokladığı ürünleri satın alıp, halka dağıtması gerektiğini, bu sayede stok maliyeti ve nakit döngüsünün sağlanabileceğini, uzan vadede ise Çukurova yöresinde süt tozu tesisi kurulmasına ihtiyaç olduğunu belirtti.
Süt ürünleri üreticisi Ramazan Öz de salgın hastalıktan dolayı sektörde satış kanallarının değiştiğini, para akışı hızlı olan restoranlar ve catering firmalarının faaliyetlerini durdurmasından dolayı zorluklar yaşandığını, marketlerin ortalama 80-90 gün vadeli ödeme yapmasından dolayı ödemeler dengesinin bozulduğunu söyledi.
Süt ürünleri üreticisi Cemal Torun ise süt ve süt ürünleri üretiminde şu an için ciddi bir sıkıntı olmadığını ama ilerleyen günlerin ne getireceğini de kestiremediklerini ifade etti. Torun, kriz nedeniyle sektörün desteklenmesi gerektiğini, insanların sağlıklı ürün tüketmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, yerel firmalardan tedarik edilecek süt ve süt ürünlerinin gıda paketlerinin içinde ihtiyacı olan vatandaşlara dağıtımını beklediklerini dile getirdi.
Adana Sütçüler ve Yoğurtçular Esnaf Odası Başkanı Memduh Özalp de köylünün sütü satacak kimse bulamadığı için hayvanlarını değerinden çok düşük fiyatlarla kasaplara sattığını, böyle devam ederse ilerleyen zamanlarda ülke genelinde süt krizinin baş göstereceğini, içecek süt bulmakta zorlanılacağını söyledi.