Diyarbakırlı 64 yaşındaki Necla Aslan, yarım asırdan fazla bir süredir Yeşilçam’ın unutulmaz yıldızlarından olan Türkan Şoray’ın fotoğraflarını biriktirdi. Binden fazla fotoğrafın bulunduğu bir albüm yapan Aslan, Şoray’la bir fotoğraf çektirip gözünden bile sakındığı albümü kendisine teslim etmeyi istiyor.
Yaklaşık 57 yıl önce henüz ilkokul birinci sınıfa giden Necle Aslan, dönemin en popüler aktrislerinden biri olan Türkan Şoray’ın hayranı oldu. Televizyonların bile çok az evde bulunduğu dönemlerde, kente gelen Türkan Şoray filmlerini ailesini zorlayarak izleyen Aslan, 1962 yılında Şoray’ın bir fotoğrafını kapağına yerleştirip ‘Necla Tatlı’ isminde bir albüm oluşturdu. Gazetelerden gördüğü Türkan Şoray resimlerini kesip albümüne yerleştiren Aslan, arkadaşlarının yardımı ile albümündeki fotoğrafları çoğalttı. İlkokul birinci sınıftan, evlendiği yıllara kadar Türkan Şoray’ın fotoğraflarını biriktiren Aslan, binden fazla resimle albümünü tamamladı. Gözünden bile sakladığı albümü Türkan Şoray’a iletip kendisi ile bir fotoğraf çektirmek isteyen Aslan, hayatını kaybetmesi durumunda da oğluna vasiyet verip albümü Şoray’a iletmesini istedi.
57 yıldır bitmeyen hayranlık
Yarım asırdır topladığı fotoğraflarla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Necle Aslan, ilkokula gittiği yıl olan 1962’den beri Türkan Şoray’ın resimlerini biriktirmeye başladığını söyledi. Aslan, “Ortaokul, evliliğimin ilk yıllarında da resimlerini biriktirmeye devam ettim. Bu albümün içinde binden fazla resmim var, herhalde Türkan Şoray’ın kendisinde bu kadar resim yoktur. Yarım asrı geçen bir sürede bu albümü oluşturdum, ömrümün son günlerinde, ölmeden evvel Türkan Şoray’ı bir defa görüp bu albümü ona verip onunla bir resim çektirmek istiyorum, tek isteğim budur. Türkan Şoray’a sesim giderse, ömrümün son günlerinde, olur ya yarına çıkmaya senedim mi var, belki ölürsem ölmeden evvel Türkan Şoray ile bir resmimi çekmek istiyorum bu albüm ile beraber, başka hiçbir şey istemiyorum. Kendisini çok aradım, çok araştırdım, İstanbul’da ablam var oraya gittim, o da çok ilgilendi, çok sordu ama Türkan Şoray’a hiç ulaşamadım. İnşallah Türkan Şoray sesimi duyar, bu isteğimi benden esirgemez, ne olur beni duy ve bana ulaş” dedi.
Ölürse, albümün Şoray’a ulaştırılması için oğluna vasiyet verdi
50 yıl önce televizyonların, akıllı telefonların, internetin olmadığını belirten Aslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“O dönemler sinemalar vardı. Her salı ve cuma günleri Türkan Şoray’ın filmleri geliyordu ve bende koşa koşa onun filmlerine giderdim. Bütün arkadaşlarım da biliyordu benim Türkan Şoray’a olan sevgimi, onlarda fotoğraf bulunca bana getiriyorlardı. Yıllardır bu albümü biriktirdim, artık taşıyamıyorum, kolum kaldırmıyor. Çok şükür bu dünyada her istediğim oldu, gözüm bütün isteklerim kabul oldu, Allah beni darda bırakmadı, ölsem de bu albümün Türkan Şoray’a iletilmesi için oğluma vasiyet verdim. Türkan Şoray ne olur sesimi duy artık, kabul edersen oğlumla beraber geleceğiz senin yanına, ne olur beni kırma artık.”