Bayburt’un en eski atölyelerinden olan marangoz evi, unutulmaya yüz tutmuş marangozluk mesleğini sürdürmeye devam ediyor.
Yarım asırdır vatandaşa hizmet vermeye devam eden atölyede, çiftçilik malzemeleri başta olmak üzere, hediyelik ahşap eşyalar, siniler, sepetler, sandalyeler üretiliyor. İki kuşaktır bu mesleği sürdürmeye çalıştıklarını ifade eden Osman Kodan, baba mesleğini elinden geldiğince devam ettireceğini söyledi. Babası Hakkı Kodan’ın yaklaşık 70 yıldır bu mesleği yaptığını, babasından mesleği devralarak 12 yıldır da kendisinin devam ettirdiğinin altını çizen Osman Kodan, "Babadan kalma mesleğimiz. Babam 70-80 yıl burada çalışmış, yaşlandığı içinde bu mesleği artık ben devam ettiriyorum" şeklinde konuştu.
"Ömrüm yettiğince bu mesleği unutturmayacağım"
Yaklaşık 12 senedir bu işle uğraştığını belirten Osman Kodan, "Küçükken okuldan çıkar dükkana babama yardım etmeye gelirdim. Babam yaşlandıktan sonra işi ben devraldım. Benden sonrada bu mesleği devam ettirecek kimse yok, ömrüm yettikçe, gücüm oldukça babadan kalma bu mesleği unutturmayacağım, devam ettireceğim" dedi.
Eskisi gibi ahşap ürünlere talebin az olduğunu vurgulayan Kodan, insanların önceden yer sinilerinde yemek yediğini, sini kültürünün yerini yemek masalarına bıraktığını dile getirerek, bu sebeple sinilere olan talebin azaldığını kaydetti. Kodan, daha çok zirai ve çiftçilik ürünlerinde üretim yaptıklarını belirtti.
"Zanaatkar varoldukça bu meslek bitmeyecek"
Sanatın önemli olduğunu dile getiren Kodan, "Zanaatkar insan iyi kötü ekmek parasını buradan çıkarır. Gün gelir siftah dahi edemezsin iş olmaz ama öyle bir an gelir ki diğer günlerin kaybını zanaatkar kimliğinle çıkarırsın. Zanaatkar var oldukça bu meslek bitmez, her türlü yaşamaya devam eder, yeter ki gelecek nesil mesleği öğrenmeye gayret etsin" ifadelerini kullandı. Marangozluk mesleğinin Bayburt’ta hala sürdüğünü, sürdürülmeye çalışıldığını dile getiren Kodan, büyük şehirlerde bu durumun farklı olduğunu belirterek, insan gücünün yerini makinelerin aldığını vurguladı.