3’ü bilimsel yayın olmak üzere 11 kitabın yazarı Kaan Turhan, ‘Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Derneği’ aleyhine hazırladığı 40 sayfalık suç duyurusunu, Balıkesir’in Edremit Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi.Merkezi İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde bulunan Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Derneği ile derneğin Edremit ilçesine bağlı Akçay şubesi hakkında, yasa dışı faaliyet gösterdikleri iddiasıyla 40 sayfalık suç duyurusu metni hazırlayan araştırmacı yazar Kaan Turhan, konuyla ilgili olarak 2008 yılından bu yana araştırmalar yaparken, ‘Vicdani Ret’ isimli kitabıyla tanınıyor. Edremit ilçesinde kırtasiye ve cilt evi işletmeciliği yapan Turhan, kendilerini Yehova Şahidi olarak tanıtan kişiler tarafından 8 kez iş yerine gelindiğini söylediği suç duyurusunda, dernek tüzüğünün neden gizli tutulduğunu sordu. Hazırladığı suç duyurusu dosyasını, Edremit Adliye Sarayı’na giderek Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunan Kaan Turhan, gazetecilere yaptığı açıklamada, “2008 yılından bu yana ‘Vicdani Ret’ hareketini araştırmaktayım. Bu konuyu anlatan bir kitap ta yayınladım. Bu hareketin Türkiye’de yayılmasında etken olan Yehova’nın Şahitleri isimli Hristiyanlık merkezli, ama sapkın bir Hristiyanlık anlayışına sahip topluluktur. Özellikle Almanya’dan başlayarak tüm Türkiye çapında faaliyet göstermekteler. Ege bölgemizde Akçay, Ayvalık. İzmir’de faaller. Merkezi Amerika’da olan Yehova Şahitleri’nin Türkiye bölümüne baktığımızda, İstanbul’da Yehova’nın Şahitlerini Destekleme Derneği olduğu görünmekte. Temsilci olarak. İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığı’nda yaptığım araştırma sonucunda, Türkiye’de faaliyetine izin verilen yabancı sivil toplum kuruluşları kapsamında olması gerekirken, bu kuruluşun sadece dini gerekçelerle hareket eden faaliyet alanındaki dernekler alanında gözükmekte. Bu nedenle statüsünde bir şaibe söz konusudur. El ilanları, broşürlerle halkımızın dini, manevi ve toplumsal yapısını bozacak şekilde misyonerlik faaliyetleri yürütmekteler. Vicdani Ret Hareketi noktasında da, askerlik yapmayı ret etmek, vatan savunması noktasında eline silah almamak gibi propagandaları var. Ayrıca insanlar arasındaki kan nakline, organ nakline karşı çıkmaktalar. Dolayısıyla, ulusal sağlık politikalarına da karşı hareketleri mevcut. Hazırladığım suç duyurusuna kitabımı da ekledim. 40 sayfalık bir suç duyurusu hazırladım. Ekleriyle birlikte. Bunların yasa dışı faaliyet gösterdiklerine inanıyorum. Kapı kapı gezerek broşür dağıtmak, statüsü açıkça belli olmayan bir dernek olması nedeniyle, savcılıktan bunun araştırılmasını talep edeceğim. Haklarında kamu davası açılmasını isteyeceğim. Suç duyurumda da olduğu gibi, İstanbul’daki dernek merkezini telefon ile aradım. Derneğin tüzüğünü istedim. Tüzüğün, gizli olduğunu, halka açık olmadığını, paylaşılamayacağı cevabını aldım. Her derneğin tüzüğü halka açık olmalıdır, eğer yabancı bir misyon değilseler. Bu dernek aslında Amerika’da 1884 yılında kurulan bir dernek. Pensilvanya merkezinden yönetilmekte. Akçay’da var olan binaları her ne kadar şube olarak görünmese de, burada önceden yaşanmış bir cinayet olayı var. Karı - koca birbirlerini bıçaklayarak öldürmüştü. Şaibeli ve aydınlanamayan bir şekilde. İstanbul’da yaşanmış bir olay daha var. Annesi ve babası Yehova Şahidi olan bir genç kız, depresyona sürüklenerek çırılçıplak şekilde İstanbul Boğaz Köprüsü’nden atlayarak intiharda bulundu ve öldü. Bu saptın inanç akımına karşı bir yurttaşlık görevi, bir yazar onurunu taşıyarak, haklarında gerekli işlemlerin başlatılmasını, kamu davası açılmasını ve ülkede yasaklanmasını talep edeceğim savcılıktan” dedi.