Akhisarspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Liglerin başlamasıyla ilgili yapılan planlama hakkında konuşan Vural, “12 Haziran tarihi konuşulmaya başlandı. 12 Haziran’da başlayacak şekilde hazırlanacağız. Diğer kulüpler gibi çocuklarımız aynı şehirde yaşamıyor. Başka şehirlere gittiler. Şimdi hepsini toplayacağız. 1 Mayıs’ta alınacak olan karara göre buraya çağıracağız çocuklarımızı. Bütün futbolcularımıza program verdik ve uygulatmaya çalışıyoruz. Eğer o tarihe kadar “Tamam başlayın” denilirse, 2 Mayıs’ta başlarız biz idmanlara. 6 haftalık süre kalacak lig başlayana kadar ve bu da bizim için yeterli bir süre. Belki dört dörtlük hazır olunmayacak ama yine de gereken hazırlığı yaparız. Zaten hepsine program verildi. Buraya boş gelmeyecekler. En azından yüzde 40, yüzde 50 kayıpsız gelecek” diye konuştu.
Liglerin oynatılması kararını doğru bulduğunu söyleyen Akhisarspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, “Türkiye’de olması gereken yapıldı. Burada yönetimler var. Kulüpler Birliği var. Bu kararları birlikte alıyorlar. Bizler uygulayıcıyız. Benim bireysel kanaatim, lig oynanmadan tescil edilmemeli. Oynanmıyorsa, iptal edilmeli. Kimseyi hak sahibi duruma getirmemeliyiz. Biz Erzurumspor’dan 2 puan gerideyiz. Mesela lig tescil edilse Erzurumspor Süper Lig’e yükselecek, biz yükselemeyeceğiz. Bunu Erzurumspor da kabul etmez.
BAL, 3. Lig, 2. Lig, bir sürü lig var. Bu iş zincirleme gidiyor. Seyircisiz oyuna da karşıyız ama en azından insanlar şimdi televizyon başında eğlencesini kaybetmez. Evde maç izleseler vakit geçer en azından. Bir de bu işin ekonomisi var. Mart ve nisan aylarında kulüplerin kasasına para girmedi ama ödemeler var.
Akhisarspor olarak en sorunsuz takımız ama biraz daha uzarsa biz de sorun yaşarız. Bizim takımın oyuncuya borcu yok ama diğer takımlar ne olacak? Kayyuma kalan kulüpler ne yapacak? Beşiktaş’ta Karius parasını almadı diye FIFA’ya gidiyor. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. Kulüplere bakmak lazım. Kulüp batarsa, kime fayda sağlar bu işler.
TFF’nin bu işin başı olarak bunu iyi organize etmesi lazım. Gerekirse kulüplere Spor Toto’dan önden bir ödeme yapılması lazım. Yoksa tamamen batağa gider. Bizim oynanmasını istememizin en büyük sebebi, ekonomi. Seyircisiz olsa da oynamak mecburiyetindeyiz. Kulüpler batacak yoksa. Ligler başlarsa bu işin ekonomik etkisi azalır. Biraz daha can yakacak bu durum. Yazın ortasında maç oynayacaksınız. Gece oynarız ama yine de sıcakta sıkıntı olacak” açıklamasını yaptı.
Yaşanan krizin altyapılara olumlu yansıyacağına inanmadığını da söyleyen Yılmaz Vural, “Altyapı konusunda umudum yok. Altyapı demek, en az 10 sene demek. Kimse 10 sene beklemez. Hazıra konmak ister. Bu olay kolay kolay ön plana çıkmaz. Yönetim kurulları uzun süreli çalışamıyor. Onların kısa sürede başarılı olması gerekiyor. Adamın bekleme şansı yok. Hazır oyuncularla çarkı döndürmeye çalışıyor. Bu uzun vadeli bir çalışma ve devletin spor politikası devreye girmeli.
Türkiye’de 7-17 yaşında 18 milyon çocuğumuz var. Finlandiya, İzlanda 350 binlik nüfusla şampiyonalara gidiyor. Bizdeki sayıdan neler çıkmasın ki? Ama eğitimci yok, tesis yok.
Altınordu Başkanı, “Çağlar, Cengiz, Barış, Erce’yi satıp 10 senelik yatırımının karşılığını aldım” dedi. Bu oyuncular eğitilerek geldiler buraya. Fasulye ekip domates topluyorlar, eşyalarını evinde yıkayıp yabancı dil eğitimi alıyorlar. Yani bir anlamda karakterleri oturuyor. Yıldız oyuncu olmak karakterle ilgilidir. Ama bu işler sabırla oluyor. Adam bu iş için 10 sene bekledi. Bugün salatalık yetiştirmek bile 3 ay sürüyor, insan yetiştirmek kolay mı?” diyerek sözlerini sürdürdü.
67 yaşında olduğu için sokağa çıkma yasağına uyduğunu söyleyen Yılmaz Vural, “Ben iyi bir vatandaşım, bana ne denilirse onu yaparım. 67 yaşındayım ve evden çıkmadım. Bizi yöneten insanların verdiği kurallara uymak zorundayız” diye konuştu. Evde olduğu periyotta mutfağa çok fazla girmediğini de söyleyen Vural, “Hayatımız dışarıda geçti. Evde olsun, kamplarda otellerde olsun her şey hazır önümüze geldi. Bu nedenle mutfak konusunda eksik kaldık. Ama geçenlerde ünlü bir yemek programı olan Arda’nın Mutfağı’na katıldım. Orada tatlı yaptık. Görevli arkadaşlar programdan sonra Arda’nın tatlısını yemedi, benim yaptığım tatlıyı yedi. Çok anlamasak da bazen güzel şeyler yapıyoruz mutfakta” ifadelerini kullandı.
Son olarak Akhisarspor taraftarına seslenen Yılmaz Vural, “Bizim takımımızın taraftarla olan küçük bir uzaklaşması vardı, bunu da Başkanımız Fatih Karabulut ve yöneticilerimizle çözdük. Son Erzurumspor maçımız seyircili oynansaydı, stadımız ağzına kadar dolardı. Taraftarımız, yöneticimiz takıma güveniyor.
Evimizde maç kaybettik ama takımın gayretini gösterdik. Bu barışıklık takımın üst lige çıkması için önemli bir gelişme. Şu anda durum çok pozitif. Bunun büyüyerek gelişmesini bekliyoruz. Kadınlar da bizim maçlarımıza geliyor. Dünya Kadınlar Günü’nde 2 bin Passolig dağıttık. Gençlerle de bir iletişimimiz var. Çocuklarımızın 2500 Passoligi var. Dayanışma içindeyiz, derneklerle diyalog halindeyiz. Bu işin sahibi taraftar. Onların memnuniyetini artırmak istiyoruz. Bunu konuşarak anlıyorsunuz. Bize neden kızdıklarını öğreniyoruz ve sorunu ortadan kaldırıyoruz.
Virüs konusunda şanssızlık yaşadık. Son 5 maçımızda önemli takımları yendik ve Erzurumspor’u yensek 2. sıraya oturacaktık. 6 maç var ve fikstürümüz fena değil. Kalan dönemde bu maçları kazanırsak direkt çıkma şansımız olduğunu düşünüyorum. Öncelikle insan sağlığı önemli. Bu konuda hassasız. Oyuncuları yan yana getirmek istememiştim. Onların sağlığı bizim için sonuçlardan daha nemli.
Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve TFF’nin vereceği kararlarla yapacaklarımıza yön vereceğiz. Akhisarspor camiası olarak ‘Evde Kal Sağlıklı Kal’ çağrısına uyuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.