Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, 75 yıl önce sürgüne maruz bırakılan Ahıska Türklerinin acıları unutmadığını belirterek, "Bugün dünyanın çok farklı ülkelerinde Ahıska anneleri yaşanan zulümleri çocuklarına, torunlarına anlatıyor ama Türkiye’nin sahip çıkmasıyla Ahıska Türklerini daha parlak günler bekliyor" dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle Ahıska Sürgününün 75. Yıl Anma Programı düzenlendi. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda 75 yıl önce vagonlara doldurularak vatanlarından ayrı bırakılan Ahıskalı Türklere ve yol boyunca büyük acıların yaşandığı sürgün hadisesine dikkat çekildi. Programda konuşan YTB Başkanı Eren, Ahıska sürgününü unutturmayacaklarını kaydederek, Ahıska Türklerinin her zaman yanında olacaklarını kaydetti.
Konuşmasına YTB’nin faaliyet alanlarını ve çalışmalarını anlatarak başlayan Başkan Eren, Türkiye Bursları programı ile ülkemizde eğitim gören uluslararası öğrenci sayısının 170 bini geçtiğinin altını çizdi. İkinci faaliyet alanı olarak "güçlü bir diaspora" için dünyanın farklı yerlerindeki Türk vatandaşlarıyla Türkiye’nin ilişkilerini muhafaza etmeye yönelik çalıştıklarını ifade eden Eren, yurt dışındaki soydaş ve akraba topluluklara yönelik faaliyetler yürüttüklerini aktardı. Eren, soydaş ve akraba topluluklara yönelik projeleri 64’ten bu yıl 194’e çıkardıklarını, eğitim programlarının sayısını ise 17’den 54’e, sürgün, göç, anma törenleri başta olmak üzere gerçekleştirdikleri etkinlik sayısını da 19’dan 70’e çıkardıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dünyasına verdiği özel önemi bildiklerini vurgulayan Eren, "Bu anlamda Türkmenler, Türk soylular ve Türkçe konuşan topluluklara ilişkin proje ve faaliyetlerimizi de artırmaya gayret ediyoruz." diye konuştu.
“Ahıska sürgününü anmak için birçok faaliyet hayata geçirdik”
Ahıska Türklerine yönelik faaliyetlerin de bunlar arasında ayrı önem taşıdığını kaydeden Eren, 1944’te 220 köydeki 100 bine yakın Ahıska Türkünün sürgüne maruz bırakıldığını, 17 binden fazla Ahıska Türkünün açlıktan ve soğuktan yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Bu acı olayı anmak için birçok proje ve çalışma gerçekleştirdiklerini aktaran Eren, "Bu acı olayı anmak maksadıyla 75. yılı fırsat bilerek bu sene YTB olarak faaliyetlere giriştik. Öncelikle sözlü tarih çalışması yaptık. 75. yıl dolayısıyla 75 sürgün tanığıyla sözlü tarih çalışması yaptık. Bu çerçevede ekiplerimiz 21 bin 500 kilometre yol yaptılar, 4-5 ülke gezdiler, 500 sayfa doküman, 300 saat ham görüntü ortaya çıktı. Bu görüntüleri arşiv olarak araştırmacıların kullanımına açacağız"dedi.
Eren, Ahıska bölgesindeki Türk-İslam mimari yadigarlarının envanterini çıkardıkları, bunu da akademisyenlerin ve bilim insanlarının kullanımına açtıkları bilgisini paylaşarak, "Bir gün Ahıska bölgesindeki bu eserlerimiz tekrar ihya edilmek istendiğinde bu kitaptan yola çıkılabilir" ifadesini kullandı. 75. yıl dolayısıyla sözlü tarih çalışması, belgesel kitap, envanter kitabı, resim yarışması, Ahıska ezgileri albümü gibi çalışmaları tamamladıklarını söyleyen Eren, Balkanlar ve Kafkaysa bölgesinde sürgüne, katliama ve zulme uğramış Türk Müslüman toplulukların olayları basiretle karşıladığını anlattı.
“Ahıskalı Türklerin torunlarına burslar veriyoruz”
Sürgünü yaşamış Ahıska Türklerinin torunlarına burslar verdiklerini belirten Eren, yaşanan acıların 600 bin kişilik Ahıska Türkleri içinde birlik beraberliği kuvvetlendirmeye vesile olduğunun altını çizerek, "YTB olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin anavatana dönüş politikası çerçevesinde kendi faaliyet alanımızda eğitim ve kültür boyutunda Ahıska Türkleri için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz." diyen Eren, şunları dile getirdi: "Bugün dünyanın çok farklı ülkelerinde Ahıska anneleri yaşanan zulümleri çocuklarına, torunlarına anlatıyor ama Türkiye’nin sahip çıkmasıyla Ahıska Türklerini daha parlak günler bekliyor. Ahıskalılar gelecekten ümitli ve umutlu" ifadelerini kullandı. Başkan Eren konuşmasının devamında ise şunları kaydetti:
“Ahıska Türklerini de sürgüne ve zulümlere uğramış diğer Müslüman toplulukları da dünyanın diğer topluluklarından ayıran husus şu: Bizler acıları bir külte dönüştürmedik, acılar üzerinden mağduriyet devşirmedik ve en önemlisi bu acıları yarına bir nefret unsuru olarak taşımadık. Bu demek değil ki bu acıları anmayacağız. Bizim çok yakın coğrafyamızdaki bazı milletler tarihi birtakım olayları ileriye matuf siyasi ve tarihi bir kalkan olarak kullanıyorlar. Fakat bizim bu programı yapma amacımız da Kırım Tatar sürgününün 75. yılı anma programını yapma amacımız da Bulgaristan’dan zorunlu göçün 30. yılını anma programını yapma amacımız da bu olayları hatırlayıp geleceği bir ibret vesikası olarak taşıma niyetidir.”
Eren, programa katıldığı ve programı Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde yapma imkânı sunduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür etti.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından "1944 Ahıska Sürgünü Sözlü Tarih Projesi” kapsamında hazırlanan görüntülerin yer aldığı kısa belgesel gösterimi yapıldı. Belgesel gösterimi sırasında izleyiciler duygu dolu anlar yaşadı.
Ahıska Türklerini temsilen sürgünün tanıklarından Nadim Aliyev, sürgün öncesinde Rahime Nine’de bulunan ve sürgün sırasında da Züleyha Nine’nin Sovyet askerlerinden koynunda saklayarak muhafaza ettiği Kur’an-ı Kerim’i Cumhurbaşkanı Erdoğan’a emanet etti.
Emanet verilirken yapılan anonsta, Ahıska Türklerinin "Sürgün yaşamış bir Kur’an-ı Kerim sürgünlüğü bitsin artık, emin ellerde olsun." mesajı okundu. Daha sonra aile fotoğrafı çekimi için sürgüne tanık olan Ahıskalılar sahneye davet edildi. Hatıra fotoğrafı sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kalpak, kılıç ve kemerden oluşan takım sunuldu.
Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren ile Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkanı Ziyatdin Kassanov da katıldı.