Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Agrigenomik Merkezi Projesi'nin daha fazla yüksek teknolojili gıda ürünü üretilmesine hizmet edeceğini belirterek, "Agrigenomik biyoteknoloji uygulamalarının gıda üretimi alanında kullanılmasını sağlayacak bu merkez sayesinde KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artıracağız." dedi.
Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye mali iş birliği çerçevesinde finanse edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının "Rekabetçi Sektörler Programı" kapsamında inşa edilen "Agrigenomik Merkezi-Hayvan ve Bitki Genomik Araştırmaları İnovasyan Merkezi"nin açılışına Bakan Varank ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli katıldı.
Bakan Varank, buradaki konuşmasında, Türkiye'de Ar-Ge, inovasyon ve teknolojinin olduğu her yerde Bakanlık olarak katkı koymaya çalıştıklarını belirterek, milli teknoloji hamlesi vizyonuyla yürüttükleri çalışmaların temel gayesinin ülkenin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını elde etmesi olduğuna işaret etti.
Bu doğrultuda, Türkiye'yi tarım dahil tüm sektörlerde kritik teknolojilerin pazarı değil üreticisi yapmak üzere yoğun bir çaba sarf ettiklerini aktaran Varank, böylece ülkenin rekabet gücünü ve dolayısıyla vatandaşların refahını artırmak istediklerini söyledi.
Varank, açılışı yapılan bu projenin de Tarım ve Orman Bakanlığı, Ankara Üniversitesi ve diğer paydaşlarla yürüttükleri çabaların en güzel örneklerinden biri olduğuna değinerek, şunları kaydetti:
"Projeyi, AB ile ortak finansman sağladığımız, Bakanlığımızın yürütücüsü olduğu 'Rekabetçi Sektörler Programı' kapsamında destekliyoruz. Bildiğiniz üzere ülkemiz, tarımsal arazi büyüklüğü ve gıda sektörünün ürettiği katma değer bakımından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alıyor. Yaklaşık 55 milyon lira bütçesi olan bu proje de ülkemizin potansiyelinin daha da iyi değerlendirilerek daha fazla yüksek teknolojili gıda ürünü üretilmesine hizmet etmiş olacak. Agrigenomik biyoteknoloji uygulamalarının gıda üretimi alanında kullanılmasını sağlayacak bu merkez sayesinde KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artırmak istiyoruz."
- "Bitki ve hayvanların fizyolojik süreçleri daha iyi anlaşılacak"
Agrigenomik uygulamanın bitki ve hayvan genlerinin tanımlanarak birbirleri ve çevreleriyle etkileşimlerinin artırılması olduğunu aktaran Varank, bu araştırmalar sayesinde bitki ve hayvanların fizyolojik süreçlerini daha iyi anlayarak daha verimli ve kaliteli yeni ürünler geliştirmenin mümkün hale geldiğini anlattı.
Varank, merkezin bu alanlarda çalışan KOBİ'lere teknoloji tasarımı, prototip üretimi ve test gibi konularda akademinin desteğiyle disiplinler arası bir anlayışla hizmet sunacağını dile getirerek, "Tesisimiz ayrıca bir kuluçka merkezi fonksiyonunu da yerine getirecek. Başta bu alanda çalışan akademisyenlerimiz olmak üzere tüm girişimcilere mali ve teknik destekler sağlayacak. Burada geliştirilecek yöntemler sayesinde hem üreticilerimiz emeğinin değerini artıracak hem de tüketicilerimiz daha sağlıklı ve güvenli gıda ürünlerine uygun fiyatlarla ulaşmanın yolunu bulmuş olacaklar." ifadelerini kullandı.
- "Sürdürülebilir gıda sistemimizi daha da iyileştirmemiz gerekiyor"
Bakan Varank, dünya genelinde artan nüfus ve küresel salgın etkisiyle gıda ürünlerine olan talebin hızla arttığına da dikkati çekerek, sınırlı toprak ve azalan su kaynaklarının üzerine bir de iklim değişikliği sorunu eklenince gelecek dönemde sürekli artan bu talebi karşılamanın zorlaşmasının beklendiğini anlattı.
Gıda üretiminde sürdürülebilirliğin sağlanması için tarımda verimliliğin artırılmasının şart olduğunu vurgulayan Varank, bunun da sektördeki teknolojik altyapının geliştirilmesiyle mümkün olduğunu ifade etti.
"Bundan sonra oluşabilecek benzer durumlarda ülke olarak çok daha rahat olabilmek için sürdürülebilir gıda sistemimizi daha da iyileştirmemiz gerekiyor." diyen Varank, merkezin sektörün bu gibi durumlara adaptasyonu konusunda çok önemli görevler ifa edeceğini bildirdi.
- "Tarımın çevresel ayak izlerini azaltacak yöntem ve teknolojiler de çalışılacak"
Varank, "Burada geliştirilecek teknolojilerle iklim değişikliğinin, zararlı böceklerin ve hastalıkların etkilerine karşı dayanıklı ürünler geliştirilerek arz güvenliği desteklenmiş olacak. Bunun yanında geleneksel tarımın çevresel ayak izlerini azaltacak yöntem ve teknolojiler de çalışılacak." diye konuştu.
Yeşile ve çevreye duyarlı ekonomi anlayışını artık çok daha kararlı bir şekilde uygulama kararı aldıklarını da anımsatan Varank, Paris İklim Anlaşması'nı ekonomik kalkınma hakkını da gözetecek şekilde çok daha kararlı bir şekilde uygulayacaklarını söyledi.
Bakan Varank, şöyle devam etti:
"Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bir süreçten bahsediyoruz. Bugün açılışını yaptığımız merkezin finansmanını sağlayan AB Katılım Öncesi Yardım Aracı IPA da bu alanda kullandığımız önemli araçlardan birisi. Baktığımızda bugüne kadar IPA kapsamında yürütülen projelere 800 milyon avro destek verdik. Bu projeler, oluşturdukları ekonomik katkının yanında ülkemizin AB mevzuatı ve standartlarıyla uyumuna da önemli katkılar sağlamış oldu."
- "Biz sizi desteklemek için buradayız"
Varank, Gıda Sektörü Anadolu Teknoloji Platformu ve Malatya Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası Projesi'nin detaylarından da bahsederek, bunlar gibi birçok yenilikçi projeyi destekleyerek tarım ve gıda sektörünün gelişimi için gece gündüz demeden çalıştıklarını anlattı.
Bakanlık olarak yenilikçi fikirlere her zaman kapılarını açtıklarının altını çizen Varank, "Desteklemek için de birçok programımız var. Biz sizi desteklemek için buradayız." diye konuştu.
Varank, geçmişi tarıma dayanan ekonomik sistemlerin geleceğinde de tarımın çok önemli bir yeri olduğunu dile getirerek, bu nedenle stratejik sektörlerden biri olan gıda ve tarım alanında Ar-Ge yatırımlarını çok kıymetli bulduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından, Bakan Varank ve Bakan Pakdemirli, merkezin açılışını gerçekleştirerek, laboratuvarları ziyaret etti.