Şimdi buradan şike davasının cezalandırılan ender futbolcularından biri olan İbrahim Akın’ın son röportajına gelelim. Röportajın dikkat çeken noktası ve Akın’ın iddia ettiği, savcının “Benim istediğim cevapları vermezsen çocuklarını göremezsin” tehtidiydi. İbrahim Akın bu iddiasıyla ilgili hem mahkemede açıklamalarda bulundu, hem de HSYK’ye bilgi verdi ama o zamanlar bu iddia mahkeme tarafından dikkate alınmadığı gibi medyanın da pek ilgisini çektiği söylenemez. Tam dershane tartışması nedeniyle kılıçlar çekilmişken, İbrahim Akın’ın bu röportajının Aksiyon dergisinde yayınlanmasının ve savcının rolünün altının yeniden çizilmesinin anlamı ne olabilirdi? Biraz daha geriye gidersek Aziz Yıldırımın Hamdi Akın’a neden tepki gösterdiğini anlamayanlar, 3 Temmuz günü Zaman gazetesinin manşete taşıdığı Hamdi Akın röportajına baktıklarında asıl sebebin ne olduğu konusuna vakıf olacaklardır. Operasyondan önce yapılan ve 3 Temmuz günü gözaltılar başladığı sırada yayınlanan röportajın bir bölümünde Hamdi Akın: “Aziz Yıldırım’ın süresinin artık dolduğunu ve başkanlığı bırakması gerektiğini” söylerken, daha o zamanlarda Mehmet Ali Aydınlar’ın son kongrede çıkardığı listeyi tarif ederek yeni yönetimin nasıl olması gerektiğini anlatıyordu. Röportajın yayınlandığı gün operasyonun başlamasını tesadüf olarak görmek biraz fazla iyimserlik olurdu.
Son günlerde yapılan operasyonları görünce aklıma Aykut Kocaman’ın bir sözü geldi. Ne diyordu Kocaman: ‘’Gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır’’, şimdilik gerçeğin bir kısmının ucu göründü ve devamı da gelecektir…