RAUF MALTAŞ - Dünyanın iddialı kalkınma projeleri arasında gösterilen GAP'a yönelik yatırımlar, ekonomiden sosyal hayata kadar birçok noktada kendini gösteriyor.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden GAP'ta yatırımların aralıksız sürdüğünü söyledi.
Karahocagil, GAP kapsamında sulama, tarım, enerji, altyapı ve organik gıdanın da aralarında bulunduğu yaklaşık 300 sektöre farklı plan ve programlar dahilinde destek sağlandığını aktardı.
Türkiye'nin toplam sulanabilir arazisinin yüzde 20'sinin bölgede bulunduğunu hatırlatan Karahocagil, bir milyon hektar alanı kapsayan sulama projelerinde artık sona gelindiğini vurguladı.
Sadrettin Karahocagil, bölgenin tekstil, organik tarım ve yenilenebilir enerji alanında rekabet kapasitesinin arttığını anlatarak, bu alanlara ilişkin çok kapsamlı programlara da ciddi destekler verdiklerini dile getirdi.
Bölge insanının gelir düzeyi ve yaşam kalitesini yükseltme hedeflerine her geçen gün yaklaştıklarına işaret eden Karahocagil, GAP sayesinde Türkiye'deki bölgeler arasındaki farklılıkların azaltıldığını ve ulusal düzeyde ekonomik gelişmelere katkıların sunulduğunu vurguladı.
- Suriye'deki savaşa rağmen
Bölgenin yanı başında devam eden Suriye'deki iç savaşa ve yıllarca süren terör olaylarına rağmen yatırımların sürdürüldüğünü kaydeden Karahocagil, şöyle devam etti:
"Bölgeye 1990'dan beri GAP katkıda bulunuyor. Bölge o tarihten bu yana bir çok sıkıntı ve krizler yaşadı. Buna rağmen bölgenin direncinin düşmediğini görüyoruz. Bölgede krizlere karşı olumlu bir direnç var. Bu GAP'ın getirdiği vizyonel bakıştan kaynaklanıyor. Bölgenin göstergeleri artık Türkiye'nin gerisinde değil çoğu bölgeden de ileri düzeyde sosyal hayat iyileşti, ekonomik refah bütün sıkıntılara rağmen arttı. Aslında 2012 yılında bölge çok yüksek bir ivme yakalamıştı ancak yine krizler oldu. Biraz sıkıntılar oldu şimdi tekrar toparlanıyoruz. İnşallah bölgeye bu anlamda bu direnci artıracak katkılar vermeye devam edeceğiz."
Sadrettin Karahocagil, bölgedeki ekonomik göstergelerin de hızla iyiye doğru gittiğine değindi.
Özellikle bölgenin ihracata olan katkısının her geçen yıl arttığına işaret eden Karahocagil, "İhracatımız 2000'li yılların başlarında 600 milyon dolar iken bugün bu rakam 9-10 milyar dolar sınırındadır. Biz ilk başlarda Türkiye ihracatının yüzde 2'sini yaparken bugün yüzde 5'ini yapabilecek seviyeye geldik. Tabii o zaman Türkiye'nin ihracat rakamı 10 milyar dolardı şimdi 150 milyar doları buldu. Yani bu anlamda bölge ülke ekonomisine çok ciddi katkıda bulundu." diye konuştu.
- "2 yılda 5 ürün alınıyor"
Verimli tarım arazilerinin suyla buluşması sonucu ekonomik göstergelerin hızla arttığını anlatan Karahacagil, şöyle devam etti:
"Tabii bölgedeki sulama diğer bölgelerdeki gibi değil. Burada sulama ekonomiye inanılmaz katkı yapıyor. Sulama olmazsa kuru tarım yapıyorsunuz hem de nadasa bırakarak 2 yılda bir ürün alıyorsunuz, o da en iyi buğday oluyor onun da verimi 350 kilogram kadardır. Ama sulama yaptığınız takdirde sadece buğdayı iki yıl peş peşe ekseniz bile 650 kilogramdan 1300 kilogram yapar. Bir de ikinci ürünü ekebiliyorsunuz hatta zorlarsanız 2 yılda 5 ürün alabilme imkanınız var. İyi çiftçiyseniz başarılı çiftçiyseniz 5 ürün alma ihtimaliniz var. Bu da üründe 7 kat verim artışı demektir. Daha katma değerli ürün ekerseniz de bu 14-15 kat gelir artışı anlamına gelir."
- "OSB'ler doldu"
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Karahocagil, bölgedeki sanayinin gelişmesi için de farklı projeler yürüttüklerini söyledi.
Özellikle bölge kentlerine hem yeni Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kazandırdıklarını hem de mevcut olanların alt yapılarını güçlendirdiklerini aktaran Karahocagil, artık ilçelerde dahi OSB'leri faaliyete geçirdiklerini anımsattı.
Devletin yatırım ve teşviklerinin de katkısıyla OSB'lerde ciddi hareketliliklerin yaşandığını dile getiren Karahocagil, şunları kaydetti:
"Bölgenin oluşturulan üretim potansiyeli Gaziantep gibi bir sanayi devini ortaya çıkardı. Şanlıurfa'da artık üçüncü OSB'den bahsediyoruz. Diyarbakır ve Mardin ikinci OSB'lerini oluşturuyor. Bütün Organize Sanayi Bölgelerimiz zaten doldu. Artık ilçelerimizde organize sanayi bölgeleri kuruyoruz. Örneğin Viranşehir, Siverek ve Nizip gibi bunlarda da artık ciddi sanayi altyapısı oluşturuldu. Bu ilçelere yapılan yatırımlarda, ihtiyaç var anlamına geliyor. Bölgedeki sulamaya başından beri önem verilmesinin sebebi de oluşturulan potansiyelin sanayiye yansımasını sağlamaktı zaten."