BALIKESİR (İHA) - Gazeteci yazar Uğur Mumcu, bombalı suikast sonucu öldürülüşünün 14. yıldönümü olan yarın çeşitli faaliyetlerle anılacak.
Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümüyle ilgili yazılı bir açıklama yayınlayan Balıkesir İli Gazeteciler Cemiyeti (BİGC), Türkiye'ye ve demokrasiye sıkılan kurşunların unutulmadığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin temel kurumlarının da karanlıkları aydınlatma sorumluluğu bulunduğunu unutmaması gerektiğini kaydetti. BİGC'in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
"Gazeteci, hukukçu ve demokrasinin yılmaz savunucusu Uğur Mumcu'yu, aramızdan ayrılışının 14. yılında bugün yine yüreğimizin sızısıyla ve Türkiye'ye sıkılan kurşun olarak nitelendirdiğimiz Hrant Dink'e yönelik suikastın verdiği üzüntüyle anıyoruz. Hatırlayacağınız gibi Mumcu, evinin önünde düzenlenen bombalı suikast sonucu hayatını kaybetti. Yıllardır yüksek sesle dile getirdiğimiz isteklere rağmen, Mumcu ve daha onlarca aydınımızı aramızdan alan eli kanlı tetikçiler yakalanmasına rağmen, arkalarındaki karanlık güçler ortaya çıkaralamadı ya da çıkarılmadı. Yargı ve temsilcileri kurumsal olarak bu suikastlerin üzerine gidemedi. Aksine, karanlık güçleri ortaya çıkarması gerekenler, terörle, kaosla, kanla beslenenleri bulup adalete teslim etmek yerine, delillerin karartılmasını görev saydı. Gerek biz meslektaşlarının gerekse halkımızın vicdanları rahatlatılamadı. Siyasetçiler ve siyaset kurumunun zirvesindeki parlamento üzerine düşen görevi yerine getirmedi. Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, İlhan Darendelioğlu, Turan Dursun, İsmail Gerçeksöz, Çetin Emeç gibi çok sayıda gazetecimizin katledilmesinin perde arkasındakileri araştıracak cesareti gösteremedi. Namus sözleri üzerine kurulan komisyonlar yıllarca havanda su dövdü. Uğur Mumcu suikastını araştırmakla görevli TBMM Komisyonu tarafından genel kurula sunulan raporun son bölümünde adeta aczin itirafı var. Herkesin anlayabileceği bir dille Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst organında oluşturulan komisyon, uzun süreli ve pek çok engellemelerle karşılaştığı çalışmalarının ardından hazırladığı raporda, bir bakıma 'Affedersiniz, biz bu işin içinden çıkamadık' demektedir. Kanla, kaosla beslenen güçler son olarak gazeteci yazar Hrant Dink'i hedef seçti. 17 yaşındaki tetikçi gözünü kırpmadan vatandaşımızı, meslektaşımızı katletti. Tetikçiyle azmettiricisi olarak gösterilen zanlının kısa sürede yakalanmasıyla kamuoyu vicdanının rahatladığını kim söyleyebilir? Özetle, insanlık dışı saldırılara kurban verdiğimiz ne kadar aydınlık insanımız varsa, hiçbirinin katledilişinin arkasındaki gerçeği ve öldürme emrini verenlerin kimliğini öğrenebilmiş, hesabını sorabilmiş değiliz. Hrant Dink suikastının ardından yetkili bilinen isimlerin yaptıkları açıklamalara baktığımızda ise, bundan sonra da öğrenebileceğimizi söylemekte zorlanıyoruz. Toplumsal vicdanı yaralayan gelişmelere karşın, gerçeğin ortaya çıkarılmasından, adaletten ve demokratik bir Türkiye'de yaşama isteğimizden asla vazgeçmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istiyoruz. Türk toplumunun vicdanında kanayan bu yaraya çözüm istiyoruz. Çağdaş demokrasiyi savunan gazeteciler olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve halkın temsilcisi olan milletvekillerine, şaşmaz olduğuna inanmak istediğimiz teraziyle Türkiye'de adaletin güvencesi olarak gördüğümüz bağımsız Türk yargısının temsilcilerine sesleniyoruz. Türkiye'nin alaca karanlık yıllarını araştırın, gerçekleri bulun ve halkla paylaşın, vicdanları rahatlatın. Bizler, Türkiye'ye ve demokrasiye sıkılan kurşunları, katledilen meslektaşlarımızı ve bilim adamlarını asla unutmadığımızı bugün üstüne basa basa bir kez daha vurgularken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel kurumları olan yasama, yürütme ve yargının da sorumluluklarını unutmaması gerektiğini hatırlatıyoruz."
Yarın, Uğur Mumcu'yu anmak için düzenlenecek törende, Atatürk Anıtı'na çelenk sunulduktan sonra, Uğur Mumcu Kavşağı'nda bir basın açıklaması yapılıp karanfil bırakılacağı bildirildi. Anma töreninin Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı (BAÇEV), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) gibi sivil toplum örgütleri ve bazı siyasi partilerin iştirakiyle yapılacağı öğrenildi.