Gazeteci-yazar Dilipak, Kayseri'de 

Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, "Selçuklular döneminde Müslümanların şeytana tapanlara gösterdiği anlayışı, bugün Müslümanlar birbirlerine göstermiyorlarsa geri kalanını varın siz hesap edin" dedi. Dilipak, Erciyes Üniversitesi Evrensel Adalet Kulübünce İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda düzenlenen "İstiklal Mahkemeleri" konulu konferansta yaptığı konuşmada, İstiklal Mahkemelerinin arşivlerinin bir gün açılacağını ve gerçeklerin ortaya çıkacağını belirterek, "Bu mahkemelerin hakimleri de hakim değil, savcısı da yok. Bazen oldu bazen olmadı, ilk dönemlerde hiç yoktu. Yani bir iddianame gerekmiyor. Bu mahkemelerin avukatı da yok, sanıkları savunacak kimse yok" diye konuştu. Bu mahkemelerin, ilk duruşmada nihai kararı verdiğini dile getiren Dilipak, "Yani delillerin toplanması diye birşey yok. Bazı yerleşik mahkemeler hariç mahkemeler sabah başlıyor, akşam hükmü açıklıyor ve infaz gerçekleştiriliyor. Böyle bir mahkemeden söz ediyoruz" dedi. Adaletin önemine dikkati çeken Dilipak, "Eğer adalet, barış, hürriyet olursa bizim şanımız yücelir. İnsanlar bize saygı duyar. Bizim medeniyetimizin böyle bir medeniyet olması gerekir. Selçuklular döneminde Müslümanların şeytana tapanlara gösterdiği anlayışı, bugün Müslümanlar birbirlerine göstermiyorlarsa geri kalanını varın siz hesap edin. Geçmiş zamanda yaşanılanlardan ders almamız gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu. Türkiye'de yapılması gereken ilk şeyin, kapsamlı bir adalet reformu olduğuna dikkati çeken Dilipak, adalet olmadan, yasayı doğru yapmadan hukukun işletilemeyeceğini söyledi. Yasaları, "adaletin yakıtı" olarak nitelendiren Dilipak, şunları kaydetti: "Bu dinamiği onunla çevirirsiniz ama daha biz darbe anayasalarından kurtulamadık. Çelişkiye bakar mısınız, 'darbeci' diye yargılıyorsunuz ama onun yaptığı anayasaya göre hala memleketi yönetiyorsunuz. Bizim bu paradokslardan çıkabilmemiz için hukuk teknisyeni değil, çok ciddi bir şekilde hukuk felsefesine, hak ve adalet duygusuna sahip, beyni ve yüreği çok geniş insanlara sahip olmamız gerekiyor. Bunu yaparken merhametimiz öfkemizden büyük olmalı, sevgimiz nefretimizden büyük olmalı, aklımız öfkemizden büyük olmalı ama bizim öfkelerimiz çok büyük. Ben bunları size anlatırken öfkenizi büyütmek için söylemiyorum. Öfkeniz olabilir ama aklınız öfkenizden büyük değilse, sevginiz nefretinizden büyük değilse bu savaşı kazanamazsınız. Bunun için sadece konferanslar veya internetten yapacağınız taramalar yeterli olmayacak. İstiklal Mahkemelerini, mahkemesiz infazları da değerlendirmemiz gerekiyor."