CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, "TÜİK verilerine göre yüzde 19.1 ile işsizliğin en yüksek olduğu mesleklerin başında gazetecilik geliyor." dedi.
Çakırözer, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığına verdikleri basın özgürlüğü konusundaki araştırma önergesine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye'de basın özgürlüğünün uzun süredir sıkıntılı bir alan olduğunu, bu sıkıntıların ülkenin uluslar arası alanda itibarını zedelediğini öne süren Çakırözer, istatistiklere göre 2017'de 111 gazetecinin gözaltına alındığını, 62'sinin tutuklandığını, 200'ün üzerinde gazetecinin ise işten atıldığını söyledi.
Aynı istatistiğe göre bu yılın ilk 6 ayında 32 gazetecinin tutuklandığını, 50'nin üzerinde kişinin de işten atıldığını ifade eden Çakırözer, "TÜİK verilerine göre yüzde 19.1 ile işsizliğin en yüksek olduğu mesleklerin başında gazetecilik geliyor. İşsiz gazeteci sayısı sektörde yüzde 30'lara varmış durumda. Araştırma önergesini vermemizde özellikle meslektaşlarımızın işsizlik belasıyla karşı karşıya kalması ve bu oranın giderek yükselmesi en önemli belirleyici neden oldu." diye konuştu.
Çakırözer, Türkiye'de 144 gazetecinin tutuklu olduğunu, meslektaşlarının ifade özgürlüğü, basın özgürlüğünün elinden alınması gibi uygulamalara son verilmesini istediklerini belirtti.
Türkiye'nin, basın özgürlüğü konusunda 180 ülke içerisinde 157'nci sırada yer aldığını savunan Çakırözer, bu sıralamanın Türkiye'ye yakışmadığını vurguladı.
Çakırözer, TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın, bir süre önce başbakanlık muhabirleriyle yaptığı sohbet sırasında kapatılan bir gazete için, "Birini kapattık, biri kaldı." dediğini belirterek, "Biz bu tür ifadelerin devlet katında rahatlıkla kullanılabiliyor olmasından rahatsız olduğumuz için bu araştırma önergesini verdik. Yaşadığımız sorunlar içeride kendi hak ve özgürlüklerimizi kaldırdığı gibi ülkemizin de ulaşmak istediğimiz medeni dünyada itibarını sarsmaktadır." görüşünü dile getirdi.
Utku Çakırözer, öncelikle şiddet eylemlerine bulaşmamış, mesleğini yaptığı için cezaevinde olan tüm gazetecilerin özgürlüğüne kavuşması, tutuksuz yargılamaların önünün açılması gerektiğini savundu.
Basın özgürlüğünün mutlak suretle güvence altına alınması gerektiğinin altını çizen Çakırözer, sarı basın kartının Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü yerine bağımsız bir kuruluş tarafından verilmesi gerektiğini ifade etti.
- "Her zaman demokrasimizi koruyacağız"
Çakırözer, pazar günü 15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yılı olduğunu anımsatarak, hainlere karşı demokrasiyi, vatanı koruma yolunda vücutlarını siper eden tüm şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Böylesine bir hainliğin bir kez daha yaşanmamasını temenni ettiğini vurgulayan Çakırözer, "O gece diğer partilerden milletvekillerinin de bulunduğu parlamentoda demokrasimizi savunduk. Meclisi bombalayan hainlere karşı burada dimdik ayakta durduk. Bundan sonra yaşanmamasını diliyoruz. Yaşanması halinde ise her zaman demokrasimizi koruyacağız. Bu konudaki kararlılığımız sürmektedir." dedi.
Çakırözer, OHAL'in kaldırılması gerektiğini de söyledi.