Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Belçika’nın başkenti Brüksel’de dünya çapında 300’den fazla şehri, 1000’den fazla politikacı, uzman ve sivil toplum temsilcisini bir araya getiren Brüksel Kent Zirvesi sonrası OECD Şampiyon Başkanlar ile bir dizi toplantıya katılıp konuşma yaptı.
BÜYÜKŞEHİR, OECD’DE ÖRNEK MODEL OLDU
Gaziantep’in deprem yönetiminde başarılı bir şehir olarak tanımlandığı toplantıda konuşan Başkan Fatma Şahin, belediye olarak deprem bölgelerine ciddi destekler sağladıklarını belirterek, “Sırası öncesi ve sonrası olacak şekilde bütün birimlerle koordineydik. Deprem sonrası iyileştirme için daire başkanlıkları kurduk. Bir işi çözmek için kendi kurumsal kapasitemizi ona göre çözmek gerekiyor. Bu model OECD’de örnek model oldu” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’te sosyal konutlara yönelik yeni modeller geliştirildi
Sürdürülebilir kalkınmanın temelinde şehirlerin dirençli ve kapsayıcı olmasının gerekliliğinden bahseden Başkan Fatma Şahin, “Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak konut meselesini çözmek için şirket kurduk. Konutlarda en büyük giderlerden bir tanesi arsa maliyeti. Vatandaşlara kooperatif kurmaları ve 3 yıl içinde konutu kendileri yapabilirse arsayı onlara en uygun şekilde verebileceğimizi, böylece konut maliyetini yüzde 30 aşağı düşürerek kira öder gibi konut alınarak sosyal konutlara dönüşebileceği yeni modeller geliştirdik” diye konuştu.
TEKNOLOJİYİ VE YEŞİL ENERJİYİ KULLANARAK ŞEHRİN İHTİYACINI GİDERMEK GEREKİYOR
‘Yeşil şehir’ kimliğine göre hareket ederek doğayı ve insanı koruyacak tedbirler aldıklarını dile getiren Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temiz ve yeşil enerji önemli. Su yönetimi çok önemli. Temiz enerjiyi belediyeler olarak iyi kullanmak gerekiyor. Bunun için yeni şehirler kurduk. Teknolojiyi ve yeşil enerjiyi kullanarak şehrin ihtiyacını gidermek gerekiyor. Bunu yaparken iki şeyi önemsiyoruz. Birisi koruyucu önleyici tedbir. Sonuçların maliyeti daha ağır. Deprem için afet öncesi biz Deprem Master Planı yapmıştık. Korucu tedbirleri alınca maliyet 7’den 1’e düşüyor. Bizim mutlaka OECD bünyesinde önleyici tedbirleri alacak başlıklar oluşturmalı ve sosyal politikalar üretmeliyiz.”