Gaziantep’te 10 Günde 5 Organ Nakli

Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde yaklaşık 10 gün içinde 5 adet organ nakli gerçekleştirildi.

Organ nakli konusunda oldukça başarılı olan ve adından sıkça söz ettiren Gaziantep Üniversitesi Hastanesi’nde ruhsat alımından dolayı kısa süreliğine yapılmayan organ nakli ameliyatları ruhsatın alınmasının ardından yeniden yapılmaya başlandı. Organ nakli ameliyatlarına hızlı bir şekilde başlayan Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi ekibi yaklaşık 10 gün içinde canlıdan canlıya ve kadavradan olmak üzere toplam 5 nakil gerçekleştirdi. 5 nakilde de başarı sağlayan ekip ameliyat sonrası hayata yeniden tutunan hastaları basın mensuplarına tanıttılar.

Hastalardan Fatma Danacı, 12 yıldır karaciğer yetmezliği rahatsızlığı yüzünden yaşadığı sıkıntıları anlattı. Zor günler geçirdiğini dile getiren Danacı, herkesin organ bağışında bulunmasını isteyerek, “Ne diyeceğimi bilemiyorum çok mutluyum. Doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun tüm organ nakli ekibinden. Organını bağışlayan insanların da mekanları cennet olsun. Ailelerine sabırlar diliyorum. Organ bağışının ne kadar önemli olduğunu herkes görüyor. Organ bağışı olmasaydı burada ben iki ay daha yaşayamazdım. Çünkü, karaciğerim bitmişti. Bir mucize oldu. Hiç beklemiyordum” dedi.

Uzun süredir karaciğer yetmezliği rahatsızlığı bulunan Fatma Yücebudak’ın imdadına ise ablası Emine yetişti. Ablasının karaciğerinin bir kısmını vermesi sonucu hayata yeniden tutunan Fatma Yücebudak, “Ablam ciğerini bana verdiği için çok mutluyum. Organ naklinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Herkesin organ bağışında bulunmasını istiyorum. İnsanların hayatını kurtarmaya vesile olmaları için herkesi organ bağışına davet ediyorum” diye konuştu.

Kardeşinin sağlığına kavuşmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren abla Emine Yücebudak, çok mutlu olduğunu anımsatarak artık kız kardeşinin hastane ortamında bulunmayacağını ve sürekli hastaneye gelmeyeceğini anlattı.

Organ naklinin ekip işi olduğundan bahseden Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Sorumlusu Doç. Dr. Sacid Çoban, “Bu bir ekip işi bu ekipte öğretim üyeleri, doktorlar, hemşire hanımlar ve personellerimiz olmak üzere çok ciddi bir ekibin özverisiyle gerçekleşen operasyondur. Şuanda Türkiye’de 7 bin tane karaciğer yetmezliğinden dolayı organ bekleyen hastalarımız var. Yani yıllık Türkiye’de 3 bin 3 bin 500 civarında karaciğer nakli yapılması gerekiyor ki, yıllık artan bu sayıya da cevap verebilelim. Ama bir yıl içinde Türkiye’de gerçekleştirilen karaciğer nakli sayısı 750-800’dür bunu geçemiyoruz. Kadavra ve canlıdan oranına baktığımızda da yüzde 35 kadavra, yüzde 65’ini ise canlıdan organ nakilleri oluşturuyor. Bunu dış ülkelerle kıyasladığımızda Avrupa ve Amerika ile kıyasladığımızda bizim için bu oran ters dönmüş durumdadır. Canlıdan nakil sayımız daha fazladır. Organ nakillerinde emeği geçen Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Usalan’a da çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“Biz her zaman hizmete hazırız. Organ nakli konusunda güçlü bir ekibimiz var. Yeter ki bizlere imkanlar tanınsın” diyen Gaziantep Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avni Gökalp, organ bağışı ve nakil konusunda vatandaşların kendilerine yardımcı olmasını istedi.

Organ nakli olan hastaları nakillerden sonrada düzenli bir şekilde takip ettiklerini ifade eden Gaziantep Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Koruk, “Bizde Gastroenteroloji kliniği olarak yaklaşık 11 yıldır düzenli bir şekilde bölgemizde bir merkez olarak hem genel gastroenteroloji hastalarına özellikle de karaciğer hastalarına hizmet vermekteyiz. Bugün hastanemizde kronik karaciğer hastalıkları için hizmet veren iki tane özel polikliniğimiz var. Bunlardan birisi genel anlamda kronik hepatitleri ve diğer karaciğer hastalıklarını ve sirozu takip eden bir poliklinik. Diğersi ise transplantasyon ile ilgili hastaları hazırlayan ve nakil sonrası bunları takip eden bir polikliniğimiz var” ifadelerine yer verdi.

Türkiye’de organ bağışının az olduğunu aktaran Gaziantep Üniversitesi Gastroenteroloji Uzmanı Yardımcı Doç. Dr. Murat Gülşan ise sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’de karaciğer bağışında bulunan insan sayısı belki dini sebepler belki sosyal sebeplerden dolayı çok yüksek değil. Canlıdan nakil Türkiye’de çok yüksek orandadır. Verici kişi yani donör karaciğerinin bir kısmını verir ve veren kişide ciddi bir problem çoğunlukta çıkmaz. Halk bundan korkuyor. Hatta ciğerimi verirsem, ben ölürüm verdiğim kişi yaşar diye düşünen hastalarımız oldu. Bu böyle değil, karaciğerin bir kısmını veriyor ve veren kişi yaklaşık 1 ay ile 3 ay arasında tamamen eski formuna ulaşıyor. Karaciğeri verdiği kişi de sağlıklı bir hayat sürmüş oluyor.”