Gaziantep’te MÜSİAD’dan 28 Şubat açıklaması

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep Başkanı Mehmet Çelenk, 28 Şubat Postmodern darbesine ilişkin açıklamalarda bulundu.Çelenk, açıklamasında 28 Şubat Postmodern darbesinin yakın tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "MÜSİAD’ın tarihindeki önemli dönüm noktalarından biridir.

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Gaziantep Başkanı Mehmet Çelenk, 28 Şubat Postmodern darbesine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çelenk, açıklamasında 28 Şubat Postmodern darbesinin yakın tarihe kara bir leke olarak geçtiğini belirterek, "MÜSİAD’ın tarihindeki önemli dönüm noktalarından biridir. Çünkü 28 Şubat, sadece dönemin hükumetine karşı yapılmış bir darbe değildi. Şanlı bir tarihe ve güçlü bir medeniyete sahip olan milletimizin, bütün kutsallarına, değerlerine, kısacası medeniyetine yapılmış, bizzat askerler tarafından organize edilen ve sivillerin eliyle gerçekleştirilen bir darbeydi. Çorbacıların dahi fişlendiği, ikna odalarıyla başörtülü öğrencilerimize psikolojik baskıların yapıldığı, üniversite kapılarında polis zoruyla başlarının açtırıldığı sıkıntılı süreçlerdi” dedi. Kamuoyunda irtica geliyor algısı oluşturularak ve büyük bir infial meydana getirildiğine değinen Çelenk, Bankaların 28 Şubatla hortumlandığı, devletin ekonomisinin yerle bir edildiği ve milletimizin sosyal ve manevi hayatına müdahale yapıldığı günlerdi. 28 Şubat postmodern darbesi, sadece dönemin Refah yol hükumetine karşı yapılmadı. Aynı zamanda Refah Partisi’nin temsil ettiği fikre, hızlı bir uyanışa ve yükselişe geçen inançlı ve geleneklerine bağlı iş dünyasına karşı da yapıldı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da geçmiş dönemlerde çok açık bir şekilde ifade ettiği gibi, 28 Şubat aslında MÜSİAD’a, MÜSİAD’ın temsil ettiği geleneklerine bağlı iş dünyasına, Anadolu iş alemine karşı yapılmıştı" dedi.
MÜSİAD’ın da 287 Şubatta hedef tahtasında olduğunu vurgulayan Çelenk, “MÜSİAD, hedef tahtasına konduğu ve kendisine her türlü zorlamanın yapıldığı bu dönemde dahi, inandığı değerlerden asla taviz vermedi. Hak ve hakikat mücadelesinden bir an olsun ayrılmadı. Bu zorlu sürecin ülkemizi daha fazla hasara uğratmaması adına defalarca siyasilere giderek bu yapılanlara karşı çağrıda bulundu. Toplumu bu yapılanların yanlış olduğu konusunda bilgilendirmeye çalıştı. Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın organizasyonuyla bu zulmün bitirilmesi için “El ele’’ mitinginin organizasyonunda aktif rol aldı. Bu organizasyon Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü en büyük hareketti. İmam Hatiplerle, Kur’an kurslarıyla, başörtü konularında dönemin Başbakanı rahmetli Necmettin Erbakan’la, Milli Eğitim Bakanı ve diğer bakanlarla görüşmeler yaptı. Zulme karşı durduğu ve seçilmiş iktidarın yanında yer aldığı için defalarca DGM’lerde (Devlet Güvenlik Mahkemesi) yargılandı. Üyelerimiz üzerinde çeşitli baskılar uygulandı" şeklinde konuştu.
Çelenk, 1997 yıllı MÜSİAD için bir Fetret dönemi olarak nitelendirildiğini de kaydederek, "Has ile hamın ayrılması adına güzel bir sınav oldu. Bu dönemde MÜSİAD’ın gücünden faydalanmak için gelen birçok insanın MÜSİAD’ı terk etmesi, bizim öze dönmemizi ve tekrar yapılanmamızı sağladı. 2002 yılından sonra hızlı bir yükseliş sürecine girdik” diye konuştu.

Reklam
Reklam