Gaziantep'teki Patlama

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gaziantep'teki bombalı saldırıya ilişkin, "Allah'ın izniyle zor günleri hızlı bir şekilde atlatacağız, memleketimiz yarınları huzurlu barış içerisinde ve hoş görüde bakacak, bizim ayrılığa gayrılığa bakacak durumumuz yok, biz bunları birer zenginlik olarak görüyoruz" dedi.

Önceki gün annesini kaybeden Bakan Fatma Şahin, kentte 3 gün önce meydana gelen saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri ile Hakkari'de terör örgütü PKK mensuplarınca yola döşenen mayının patlaması sonucu şehit Jandarma Uzman Çavuş Mehmet Can'ın ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

İlk olarak Hakkari'de mayın patlaması sonucu şehit olan Can için Özgürlük Mahallesi'ndeki taziye çadırına giden Fatma Şahin, burada şehidin annesi Hatice Can ve baba Zeki Can ile görüşerek taziyelerini iletti.

Daha sonra Gaziantep'teki patlamada şehit olan Piyade Onbaşı Onur Fikret, eşi Duygu ve Almina Aker ile yeğenleri Sevgi Gülperi İnanç'ın Mithat Paşa Mahallesi'ndeki evine geçen Şahin, aile fertleriyle bir süre görüştükten sonra gazetecilere açıklamada bulundu.

Şahin, "Bebek katillerinin durumu... İşte içeride 9 aylık bebeğin ailesinin durumu, onlar dimdik ayakta. Bebek katillerinin sonunun geldiğinin göstergesi" dedi.

Bir gazetecinin patlamanın ardından başlatılan operasyondaki son durumuma ilişkin sorusunu ise "Bitmek üzere her şey" şeklinde cevaplandırdı.

-Birlik ve beraberlik vurgusu

Daha sonra infaz koruma memuru Safi Canbaş'ın, Alevi Kültür Dernekleri'ndeki taziyesine geçen Fatma Şahin, Çanbaş'ın yakınlarıyla görüştü.

Bakan Şahin burada yaptığı konuşmada, herkese başsağlığı dileyerek, bu coğrafyayı Hz. Mevlana'nın, Yunus Emrelerin, Pir Sultan Abdalların, Bektaşi Velilerin birlik ve beraberlik içerisinde kurduğunu söyledi.

Bu coğrafya içerisindeki herkesin aynı kilimin rengi, deseni ve zenginliği olduğunu ifade eden Bakan Şahin, şöyle devam etti:

"Hepimiz evrensel kurallara göre insanız ve birbirimizi, 'Yaradılanı yaradandan ötürü seven' anlayışın mensupları olarak görüyoruz. Bugün bu memlekette yaşadığımız, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra yaşadığımız en büyük acılardan biridir diyorum. Görüyorsunuz ne dine bakıyor, ne dile bakıyor, ne mezhebe bakıyor, ne kültüre bakıyor. 9 aylık, 1,5 yaşında, 4 yaşında... 11 yaşında melekleri katlediyor, melekleri yok ediyor. Bunun hiç bir şekilde izahı olamaz, hiç bir anlamı olamaz, hiç bir hukukun takibi olamaz.

O yüzden biz bugün cemevinde canlarla beraber, ayrılıktan-gayrılıktan değil, 'ayrılıkta azap, birlikte rahmet var' diyoruz. Bu terör örgütüne karşı canlardan, göz yaşından, kandan beslenenlere, cinayet şebekelerine karşı dimdik ayaktayız, tek vücuduz. Biriz, birlikteyiz, birlikte Türkiye'yiz. Acıları acımız, kaderi kaderimiz, sevinci, sevicimiz olmaya devam edecek. Allah'ın izniyle zor günleri hızlı bir şekilde atlatacağız. Memleketimiz yarınları huzurlu, barış içinde ve hoşgörüde bakacak. Bizim ayrılığa-gayrılığa bakacak durumumuz yok, biz bunları birer zenginlik olarak görüyoruz."

Konuşmasında birlik ve beraberlik içerisinde yaşamanın önemini vurgulayan Bakan Fatma Şahin, insan olmanın gerekli bütün şartlarını yerine getirip, birlikte yaşama kültürünü yaşatacaklarını bildirdi.

"Kötü niyetle bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara en büyük cevap, bu masadır, bu binadır, bu salondur" diyen Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bir keze daha başımız sağolsun diyorum. Kardeşimizin acısı acımız diyorum. Allah kalanlara sağlık, afiyet versin diyorum. Zaten onlar cennetteler, onların rahmetiyle de bizi rahmetlendirsin diyorum ve kahhar sıfatıyla da bu katilleri Allah kahretsin diyorum. Biz de gerekli bütün tedbirleri aldık, inşallah çok yakında sonuçlanacak bir şekilde süreç ilerliyor. Memleketimizin, milletimizin başı sağolsun."

Buradan ayrılan Bakan Şahin ve beraberindekiler, Fidanlık Mahallesi'nde Sena Büyükkonuk için kurulan taziye çadırını da ziyaret edip, ailesine taziyelerini iletti.

Anne Tülay Büyükkonuk'a sarılan Bakan Fatma Şahin'in, gözyaşı döktüğü görüldü.

Muhabir: Eşber Ayaydın - Zerin Özdilek / Mehmet Güldaş