Gaziler Haftası

Gaziler Haftası nedeniyle Malatya’da hutbede, “Şehitlik ve Gazilik” konusu işlendi.

Cuma hutbesinde, İl Müftülüğü’nde görevli Din Hizmetleri Uzmanı Fatime Geçici‘nin yazdığı “Şehitlik ve Gazilik” konusu işlenerek, “Milletlerin var oluş mücadelesi olarak nitelendirilen savaşlarda şehit veya gazi olmak, bir mü’min için en büyük mertebedir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, vatanımızın ve yüce milletimizin ebedi varlığı ve bütünlüğünü koruma uğruna yurdumuzun her karış toprağına kanlarını akıtan kahramanlardır. Gaziler, şanlı tarihimize zafer destanları yazdıran gurur ve iftihar vesilesi yaptığımız, hiç kimsenin sahip olmadığı ünvanlara sahip kişilerdir" denildi.

Hutbede, Kur’an-ı Kerim bunu şöyle ifade eder denildi: “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.”

Hutbede, bu ruh ve kardeşlik devam ettikçe birlik ve beraberliğimizin güçleneceği belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: "Özellikle bugünlerde buna çok ihtiyacımız var. Kardeşliğimizin dinamikleri şuuru üzerinde durmalı bu vatanda huzurlu günlerimizin müsebbibi olan şehitlerimiz ve gazilerimizi devamlı gündemimizde tutmalıyız. Birliğimizi bozmaya çalışan fitne ve fitnecilerin her türlü oyunlarına ve provokasyonlarına karşı uyanık olmak ne iş yaparsak yapalım hepimizin görevi olmalıdır. Şu iyi bilinmelidir ki, milletimizin fertleri arasında oluşturulmak istenen her türlü fitne-fesadın panzehiri İslam ruhu kardeşlik ve şuurudur. Bu şuuru koruduğumuz şehitlerimiz ve gazilerimize sahip çıktığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun ve çözemeyeceğimiz hiçbir problem olmayacaktır”

“Vatan sevgisi; dindir, imandır, namustur. Kısaca, var olma veya yok olma davasıdır" diye devam eden hutbede şöyle denildi: "Mukaddes değerlerin çiğnenmesi, yok olmanın en çetin şekli olsa gerektir. Milli mücadelemizi sadece milletimiz için değil, belki tüm İslâm âlemi için bir kurtuluş ve zafer kılan husus da bu mukaddesat ruhudur. Bu ruhu ortaya koyan şehitlik mertebesinin, cennetteki en yüksek mertebelerden biri olduğunu Efendimiz (s.a.s.) şöyle dile getiriyor: “Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister."

Hutbede, istiklal ve bağımsızlık uğruna verdiğimiz ve hâla vermekte olduğumuz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anmak gerektiği belirtilerek şöyle denildi: "Onları, İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in dizeleriyle yad edelim, Asım’ın nesli… diyordum ya… nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”