Gazze değil Bayrampaşa!

Hayata Dönüş Operasyonu'nda İsrail’in de kullandığı beyaz fosfor mu kullanıldı?

‘Hayata Dönüş’ davasının ilk duruşmasına operasyonun eseri yanmış yüzüyle katılan Hacer Arıkan’ın “Kıyafetlerimiz değil sadece vücutlarımız yandı” ifadesi akla İsrail’in Gazze’de kullandığı öne sürülen beyaz fosforu getirdi. Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Fincancı, giysiden geçip vücudu yakan maddenin beyaz fosfor olabileceğini söyledi

BAYRAMPAŞA Cezaevi’nde gerçekleştirilen ve 12 kişinin ölümü, 29 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili davanın önceki gün görülen ilk duruşmasına vücudunun yüzde 45’i yanan, 10 yılda 20’yi aşkın operasyon geçiren, Almanya’da protez burun takılan Hacer Arıkan damga vurdu. Arıkan kaldığı C1 Koğuşu’nun tavanında daha önce açılan deliklerden kendilerini yakan maddeler ile bombaların atıldığını anlattı. Yine deliklerden bir hortum sarkıtılarak koğuşa bir madde salındığını öne süren Arıkan, peruğunu çıkartarak, “Beni yakan maddenin ne olduğunu bilmek istiyorum. Kıyafetlerimiz yanmadı. Sadece vücudumuz yandı” dedi.

Reklam
Reklam

GAZZE’DE KULLANILDI
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanlığı görevini de yürüten Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Arıkan’ın ne olduğunu öğrenmek istediği maddenin uluslararası anlaşmalara göre kullanımı yasak olan beyaz fosfor olabileceğini belirti. Özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılan beyaz fosforun oksijenle temas ettiğinde çok yüksek yanıcılığı olan ve tükenene kadar yanmaya devam eden bir kimyasal olduğunu söyleyen Fincancı, “Savaşta ortaya çıkan duman ile gizlenme özelliğinden yararlanılmıştır. İsrail’in 2009’da Gazze’deki saldırısında da beyaz fosfor kullandığı belirtilmektedir. Bu olayda inceleme yapan ekipler de giysilerin sağlam ancak yumuşak dokuların erimiş gibi yanık olduğunu bildirmişlerdir” dedi. Davanın mağdurlarından Münevver Köz Aşçı da “Tavanlarda açılan deliklerden askerler tarafından demir çubuklu hortumlarla içeriye gaz veriliyordu. Asit yağmaya başladı. Saçlarım yandı. Yanan arkadaşlarımızın elbiseleri sağlamdı. Ancak üstlerini çıkardığımızda vücutlarının yandığını gördük’’ diye konuştu.

Reklam
Reklam

‘TÜRK VE TANTAN HAKKINDA NE YAPILDI?’
Mahkeme, adres bildirmeyip duruşmaya gelmeyen 3 er hakkında yakalama emri çıkarırken, 8 erin ise zorla getirilmesine hükmetti. Delillerin toplanması yönünde önemli bir adım atan mahkeme, 10 yıldır soruşturmayı yürüten Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’na, o dönem görev yapan ve aralarında eski Adalet Bakanı H.Sami Türk, eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, eski Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman’ın da bulunduğu operasyondan sorumlu isimler hakkında neler yapıldığının sorulmasına, ayrıca Genelkurmay’dan operasyonla ilgili planlar ve görevlilerin isim listesinin istenmesine karar verdi.

Devletten şaşırtan müdahillik talebi

Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000’de düzenlenen ve 12 kişinin öldüğü, 29 kişinin yaralandığı ‘Hayata Dönüş Operasyonu’yla ilgili haklarında 41 kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan 39 erin yargılanmasına dün devam edilirken Hazine avukatı Nilgün Güvenç’ten şaşırtan bir talep geldi. Güvenç, “Operasyonda cezaevi büyük hasar gördü. Bu nedenle Adalet ve İçişleri Bakanlığı olarak davaya müdahil olmak istiyoruz” dedi. Bu talep gülüşmelere neden oldu. Bazı şikâyetçi avukatları “Talep kabul edilsin, zarar sanıklardan tahsil edilsin” dedi. Mahkeme heyeti, davanın, “Adam öldürmek ve adam öldürmeye teşebbüs” suçlarından açıldığını gerekçe göstererek talebi reddetti.

Reklam
Reklam

ERGENEKON İMASI
Duruşmada dinlenen mağdurlardan Ahmet Taner, F Tipi cezaevlerini kuranlardan bazılarının Ergenekon tutuklusu olduğunu belirterek, ölümlerle biten operasyondan Ergenekoncuların sorumlu olduğunu ima etti.

DİŞTEN TEŞHİS
Operasyonda ölen Fırat Kavuk’un ablası Sema Kavuk ise kardeşini dişlerinden teşhis edebildiğini ifade ederek, “Gözleri yoktu. Tamamen yanmıştı” dedi.(Habertürk)