Gebelik sırasında yolculuk ne kadar güvenli?

Mayıs ayının gelmesi ile beraber seyahat ihtimalimiz artıyor. Gebelik sırasında seyahat yapmak ne kadar güvenlidir? Dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir? Kaçıncı gebelik haftasına kadar güvenli seyahat yapılabilir? Bu sorular gebelik yaşayan okurlarımızın aklına takılabilir.

Bu yazımızda gebelik sırasında çeşitli vasıtalarla yolculuk yaparken nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunacağız.

GEBELİK SIRASINDA ARABA İLE SEYAHAT

Risk taşımayan gebeliklerde 37. gebelik haftasına kadar, ikiz ve üzeri çoğul gebelerde 32. Gebelik haftasına kadar araç ile seyahat edilmesinde sakınca yoktur. Gebelikte döneminde oluşan hormonal değişiklikler kanınızın daha çok koyulaşmasına ve bu durum daha çok pıhtılaşma sorunlarına neden olduğu için seyahat sırasında toplar damar tıkanıklığı riski artmaktadır. Eğer çok kilolu iseniz, varisleriniz var ise, daha önceden de toplar damar tıkanıklığı sorunları yaşamışsanız, çoğul gebelik var ise, seyahat süresi çok uzun ise, damar tıkanıklığı riskiniz daha fazla artar. Seyahatiniz sırasında en çok kan dolaşımınıza dikkat etmeniz gerekir.
Karayolu seyahatlerinde, yani araba, tren, otobüs gibi vasıtalarla gerçekleştirdiğiniz seyahatlerde 6-7 saatlik süreleri aşmamaya çalışmak iyi olur. Bu süreleri aşacak seyahatleri mümkün ise uçak ile yapın. Karayolu ile yaptığınız seyahatlerde her 1-2 saat de bir 10 dakikalık yürüme, hareket ve esneme aralıkları vermeye çalışın. Seyahat sırasında bol suya da başka sıvılar içmeye özen gösterin, yağlı sindirimi zor gıdalardan kaçının. Uzun seyahatlerde , virajlı, kasisli yollarda ve ani dur-kalklarla devam eden karayolu yolculukları taşıt tutması yada araç tutması denilen bulantı kusma durumunuzu arttırabilir. Taşıt tutması özellikle gebeliğinizin ilk 3 ay içindeki seyahatlerinizde daha fazla görülür. Emniyet kemerinizi hamilelik durumuna uygun olarak takın, emniyet kemerinin bebeğin üzerinden geçmemesine dikkat edin. Yolculuk sırasında hiçbir zaman kemerinizi çıkarmayın ve gevşetmeyin. Hava yastığını hiçbir zaman kapatmayın, her ne kadar hava yastığı yaralanmaları sizi korkutsa da hava yastığının pek çok kazada ciddi yaralanmaları ve ölümleri azalttığını bilin. Uygun durumlarda koltuğu arkaya doğru yatırın, belinizi ve boynunuzu küçük yastıklar ile destekleyin ve ayaklarınızı uzatın. Yolculuk sırasında üzerinize terlemeye engel olan pamuklu kıyafetler giyin ve rahat, hafif ayakkabılar tercih edin. Uzun yolculuklar sırasında varis çorabı giymeyi doktorunuzla konuşun. Tren yolculukları ferah ortamı, geniş koltuklar ve koltuk mesafeleri ve yürüme imkanı nedeniyle tercih edilebilir. Otobüs yolculuklarında siz her istediğinizde otobüs durmasa da her mola verildiğinde, aşağıya inin ve yürüyüş yapın.

Reklam
Reklam

GEBELİK SIRASINDA UÇAK İLE SEYAHAT

Uçak seyahatleri çoğu zaman uzun ve zahmetli karayolu seyahatlerine tercih edilir. Gebelik sırasında oluşan hormonal değişiklikler kanınızın daha çok koyulaşmasına ve seyahatin getirdiği hareketsizlikle birlikte daha kolay pıhtılaşmasına neden olabilir. Bu durum uzun mesafe yolculuklarda, dar bir koltukta gerçekleştirdiğiniz seyahatlerde çok daha fazladır. Tekil ve sorunsuz bir gebelik yaşıyor iseniz pek çok hava yolu şirketi 28.gebelik haftasına kadar doktor raporu olmadan uçuşunuza izin vermektedir. 35. gebelik haftasına kadar da doktor raporu ile uçulabilirsiniz. Çoğul gebeliklerde yani ikiz ve üçüz gebeliklerde 32. gebelik haftasına kadar yanınıza alacağınız uçak ile seyahatinde sakınca yoktur raporu ile uçağa binilebilirsiniz. Gebelikte unutkanlık arttığı için doktorunuzdan hava limanına gitmeden bir iki gün önce raporunuzu almayı ve bavulunuzu hazırlarken içinde uygun bir yere koymayı unutmayın. Uçak yolculuklarında mümkün ise koridor kenarındaki koltuğu tercih edin. Bu sayede dar cam kenarına girip çıkmak sorunu yaşamaz ve tuvalete gitmeniz gerekirse kolayca gidebilirsiniz. Ayaklarınızı mümkün olduğunca ön koltuğun altına doğru uzatın, . Ayağınıza rahat ve hafif ayakkabılar tercih edin. Emniyet kemerinizi hava boşluklarını ve türbülansı düşünerek yolculuk boyunca hiçbir zaman çıkarmayın. Emniyet kemerinizin bebeğin üzerinden geçmemesine dikkat edin. Hava limanlarındaki emniyet kapılarından X-Ray ışını ( iyonize radyasyon ) almazsınız, bu kapıların düşük frekanslı elektro-manyetik dalgalarla çalıştığını bilin ve geçmekte endişe etmeyin. Seyahat sırasında belinizi ve boynunuzu özelikle uzun seyahatlerde uygun küçük yastıklar ile destekleyin. Bir saatten uzun bir uçuş gerçekleştirecek iseniz saat başında kalkıp yürüyüş yapın, yolculuk boyunca bol su için, otururken ayaklarınızı ileri uzatıp kendinize doğru çekerek esneme hareketleri yapın ve kan dolaşımına yardımcı olun. Fazla kilolu iseniz, varisleriniz var ise seyahat sırasında varis çorabı yararlı olacaktır, bu durumu doktorunuza danışın. Varis çorabı giyecekseniz uçağa binmeden önce değil, seyahate çıkacağınız günün sabahı yataktan ilk kalkışınızda giymeye çalışın. Ülkeler ve kıtalar arası uçuşlarda çok az bir miktar iyonize radyasyona maruz kalırız ancak bu miktarın çok düşük olduğunu ve sürekli maruz kalmadıktan sonra size ve bebeğinize zarar verecek dozda olmayacağını belirtmek isteriz. Günümüzde kullandığımız standart yolcu uçaklarında kabin basıncı dengelenmiştir ancak kabin basıncı dengelenmeyen küçük uçaklar ile uçarken 7.000 feetin üzerine çıkmamalısınız. Uçak kalkarken ve özellikle inişe başladığında kulağınızda oluşabilecek basınç farkını ve ağrıyı hafifletmek için sakız çiğnemek, bir şeyler atıştırmak ve yutkunma hareketi yapmak faydalıdır. Eğer seyahat sırasında bir üst solunum yolu infeksiyonunuz varsa, o zaman kulak ağrısı daha fazla olacaktır. Gribal hastalıklarda yani nezle, sinüzit, soğuk algınlığı ve benzeri hastalıkları yaşıyor iseniz iç kulak basıncınızı dengeleyen kanal ödemden dolayı tam çalışmaz ve kulak basıncını dengelemekte zorlanırsınız. Böyle durumlarda uçağa binmeden bir kaç saat önce burun mukozanıza ödemi azaltan, tıkanıklık açıcı ilaçlar uygulayabilirseniz, kulak basıncınızı daha rahat dengelersiniz.

Reklam
Reklam

GEBELİK SIRASINDA DENİZ YOLCULUKLARI

Hamilelik döneminde deniz seyahatleri yapılabilir. Kıyı seyri denilen, açık denizden ziyade kıyı kesimlerinde, karadan fazla uzaklaşmadan gerçekleştirilen seyahat ya da denizde konakladığınız tatillerde sorun yoktur. Deniz taşıtlarının hızları kara taşıtlarına göre düşüktür . Özellikle yelkenliler yavaş bir hızda yol aldıkları için acil durumlarda sağlık hizmetine ulaşmak sorun yaratabilir. Günlük yakın yerlerde yapılan tekne turları, kıyı seyri yapan özel tekneler, motor yatlar ile yapılan seyirler sırasında hamile olmanızın fazla bir önemi yoktur. Gebeliğin ilk haftalarında bulantı kusma daha yoğun yaşandığı için dalgalı havalarda deniz ulaşımı yada tatili bulantı kusma ve deniz tutması durumunu arttırabilir. Cruise turları bazen hiçbir limana uğramadan açık denizlerde yol aldıkları için gemideki sağlık personelinin bilgi ve tecrübesini aşan ya da müdahale edemeyeceği durumlar oluşur ise sorun yaşanabilir. Küçük deniz araçlarında temel sorun sallanma ve bunun getirdiği bulantıdır. Bir tekne ne kadar küçük ise sallantı o kadar fazla olur. Taşıt tutması ya da araç tutması durumunda verilen ilaçların aynısı deniz tutması durumunda da verilir. Bu ilaçların tekneye binmeden önce alınması daha etkilidir. Kamara da kalmak bulantı kusma durumunu daha da arttırır o nedenle bulantı artarsa yukarda yani güvertede kalmak daha iyidir. Teknelerde dalgaya bağlı sallantı tekne içinde hareket ederken düşme ve çarpmalara neden olabilir. Çok rüzgarlı, fırtınalı ve dalgalı havalarda deniz ulaşımından kaçınmak yerinde olur. Buna rağmen genelde büyük deniz araçlarında, uygun hava koşullarında yürüme imkanı ve daha fazla hareket alanı vardır. Bu önerilere dikkat edilerek deniz seyahati veya tatili yapılabilir.

Reklam
Reklam

**Dr. Cüneyt Genç
Instagram