Gebelikte Bel Fıtığı Ameliyatı Mümkün

Yeniyüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Nöroşirürji (Beyin ve Sinir Cerrahisi) Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kahraman, gebelikte bel fıtığının cerrahi tedavisiyle ilgili bilgiler verdi.

Gebelik sırasında ağırlaşan karın ile beraber bel ağrılarının daha da artabileceğine dikkat çeken Yeniyüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Nöroşirürji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kahraman, "Gebelik sırasında bel ağrısı yüzde 50 oranında görülmesine rağmen, bel fıtığına on binde bir oranında rastlanmaktadır. Gebelik sırasında bacağa yayılan ağrı şikayetiyle başvuran hastalarda, ikinci ve üçüncü gebelik döneminde manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bir tanı yöntemi olarak tercih edilebilir ve gerek anneye, gerekse bebeğe herhangi bir zarar vermesi söz konusu değildir. MR sonucunda cerrahi tedavi gerektirecek düzeyde bir bel fıtığı tespit edilmesi durumunda da, gebelerde lomber disk hernisi operasyonu, sol yana yatma pozisyonunda uygulanabilmektedir. Böylelikle yüzüstü pozisyonun bebeğe zarar vermesi ve sağ yana yatmakla ana toplardamar basısına bağlı tansiyon düşmesi riskleri engellenerek, güvenle ameliyat uygulanabilir. Şiddetli ağrı, güç kaybı ve uyuşmaları olan gebelerde, omurilik sıkışma bulguları ortaya çıkmadan cerrahi tedavi planlanmalıdır" diye konuştu.

İLERİ YAŞLARDA GEBELİKTE, BEL FITIĞINA DAHA SIK RASTLANILIYOR

Bel ağrısının, tüm gebeliklerin en az yüzde 50’sinde ve en sık dört ile yedinci aylarda görülen bir şikayet olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kahraman, "Bu olguların yaklaşık yüzde 15’inde ağrı günlük hayatın devamına izin vermeyecek şiddette olabilir. Gebelik sonucu ortaya çıkan mekanik ve pozisyonel stresler (gerilmeler), bu bel ağrılarının nedeni olarak gösterilmiştir. Nadir de olsa sinir kökü bası bulguları da ortaya çıkabilir. Siyataljide bel ağrısı, yatak istirahatiyle azalmasına rağmen, gebelerdeki tipik bel ağrısı, özellikle gece yatınca artar. Özellikle gebelik yaşının ileriki yaşlara taşınması ile, gebelikte bel fıtığına daha sık rastlanılmaktadır" dedi.

"Gebelerde genellikle bel ağrıları, normal kabul edilip önemsenmemekte veya hekimler tarafından analjezik-ağrı kesici tedavi planlanarak eve gönderilmektedirler" diyen Kahraman, şunları söyledi:

"Aynı hastalar bir süre sonra bacağa yayılan ağrı ile başvurabilmektedirler. Bu durumda konservatif tedavi denenmekte ve radyolojik görüntüleme yöntemlerine, özellikle MRG’ye belli bir süre geçtikten sonra başvurulmaktadır. Bel ağrılarının sıklıkla dördüncü aydan sonra ortaya çıktığı kabul edilirse, bu dönemde siyatalji tanımlayan ve belirgin muayene bulgusu olan hastalarda erken MRG’nin tanı koyabilmek ve tedaviyi planlayabilmek açısından çok önemli olduğu aşikardır."

Cerrahi tedavi sırasında gebenin ameliyat pozisyonunun anestezi ve kardiyovasküler açıdan önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Kahraman, "Lomber disk hernisi hangi tarafta olursa olsun; gebenin, gelişmesi muhtemel tansiyon düşme tehlikesini engellemek için sol yan pozisyonunda opere edilmesi uygundur. Ameliyatlar genelde mikrocerrahi yöntemlerle güvenli bir şekilde uygulanabilmekte, ameliyat sırasında ve sonrasında hem anne ve hem bebek için anestezi riskleri minimum düzeyde olmaktadır. Dayanılmaz ağrı, güç kayıpları ve idrar tutamama gibi bulgularla başvuran gebelerin tetkiklerinde bel fıtığı saptandığında, bu durum yarı acil bir nitelik taşımaktadır ve en kısa sürede ameliyat edilerek, anne sağlığına geri kavuşturulmalıdır" ifadelerini kullandı.