KOCAELİ (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Güzel şeyler olunca bundan rahatsız olanlar da oluyor. 'Ne oluyor bu adamlara? Petrolleri yok, doğal gazları yok. Bu kadar büyüyorlar, terörle de bu kadar içeride, dışarıda mücadele ediyorlar. Biz her bir koldan bunları diz çöktürmek için uğraşıyoruz, hala ayaktalar'. Canlarını sıkıyorlar... Canlarını sıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine güven içinde, istikrar içinde taşımaya devam edeceğiz." dedi.
Başbakan Yıldırım, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde düzenlenen Gebze Teknik Üniversitesi Sanayi ve Teknoloji Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, geleceği inşa etmek için bilim teknoloji alanına daha çok yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin bilgi üretmek konusunda mazeretinin artık kalmadığını kaydeden Yıldırım, "Efendim biz bilgi üretemiyoruz.' Niye üretemiyorsun kardeşim? 'Üniversite' dedin, 72'ydi 186 oldu. 'Öğretim üyesi' dedin, 100 bindi 160 bin oldu. Daha geçen gün 824 gencimizi yurt dışına yüksek lisans ve doktora eğitimi için gönderdik. Bir, iki öğrenci göndermek için mesele olurdu Türkiye'de yurt dışına eğitime göndermek. Allah'a şükür bin kişi gönderiyoruz her sene, devlet eliyle. Ayrıca gidenlere bak, 5 bin kişi gidiyor." dedi.
Yıldırım, Türkiye'de 100 değişik ülkeden 130 bin öğrenci bulunduğuna işaret ederek, "Türkiye'de okuyorlar. Ne oluyor bu gelen, okuyan, bu kadar insan? Memleketine dönüyor, 'Türkiye' diyor. Türkiye ile yatıyor, Türkiye ile kalkıyor, Türkçe konuşuyor. Bizim bedava elçimiz oluyor. Moğolistan'daydık, Afganistan'daydık, bizi karşılayanlar Türkiye'de okumuş üniversite öğrencileri. Bizim dilimizi konuşuyor. Bizim gibi hissediyor. Bunları servet harcasanız sağlayamazsınız. Bu geleceğe yatırımdır. Sizin ülkenizin güzelliklerini anlatan, sizin ülkenizin değerlerini yaşayan dünyanın her tarafında insanların olması ne demek? Orada sizin her zaman gündemde olmanız demek."
Bu konudaki farkındalığın 2002'de bu düzeyde olmadığını ama 15 yılda çok ciddi mesafe alındığını dile getiren Yıldırım, "Politikalarımızı güncelledik. Yanlışlarımızı düzeltme fırsatı bulduk. Ülkenin teknolojik altyapısı için Ar-Ge projelerinden pazarlama stratejilerine kadar her alanda desteğimizi artırdık, artırıyoruz. Şu anda 77 teknoloji geliştirme bölgesinden 56'sı faaliyete geçti, devam ediyor. 21'inin de altyapı çalışmaları sürüyor." diye konuştu.
Şartları yerine getirip Ar-Ge merkezi belgesi alan 857 firmanın bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bu da ne gösteriyor bize? Demek ki artık firmalarımız geleceğin Ar-Ge'de olduğunun farkına varmış. Tasarım merkezi sayısı 195 olmuş. Bunlar olmayan şeylerdi. Tasarım ne? 'Akıla da para mı verilir(!)' Bir proje yapacaksın, 'Birisinin elinde varsa alayım, sağının solunu düzelteyim, onu yapayım' diye düşünüyordu insanlar. 'Akla para mı verilir, projeye para mı verilir?' ama şimdi akla para vermezsen ömür boyu onun bedelini ödersin. Yanlış bir proje yaparsın o üç kuruş tamah ettiğin paranın 10 katını, 100 katını ömür boyu ödemek zorunda kalırsın.
Onun için Japonların bir prensibi var; hep söylenir. Japonlarla Amerikalıların iş tutma biçimi. Bir Japon, bir işe karar verdiğinde işe başlamadan önce 5 yıl çalışır. 5 dakikada da uygulamaya koyar. 5 yıl hazırlık, 5 dakikada da uygulama. Amerika 5 dakikada karar verir, 5 yılda işin içinden çıkamaz. Bugünlerde de görüyoruz. Her gün bir karar değiştiriyorlar. Türklerin de bir özelliği var son dakika mucizesi. Onu da unutmayalım. Hiç kimsenin, 'Bu iş bitmez, hayatta bitmez' dediği işi, Türkler bitirir. Biz bunu Marmaray'da yaşadık, Avrasya'da yaşadık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nde, daha birçok projede yaşadık. Son dakika mucizesi, unutmayın. Yatıyoruz yatıyoruz, son anda bir dalıyoruz hepsini halledip geçiyoruz ama böyle olmasın. Kararlı, istikrarlı kendimizi de çok yormadan, hırpalamadan, strese girmeden yapsak daha doğru ama ben bir gerçeği ifade ediyorum. Demek ki prensip ne? 'Zor hemen yapılır, imkansız biraz zaman alır.' Anlayışımız bu."
Yıldırım, verilen desteklere değinerek, şu bilgileri verdi:
"Teknolojik Ürün Destek Programı kapsamında 204 işletmemize bugüne kadar yaklaşık 50 milyon destek aktarmışız. 2014 yılından bu tarafa Ar-Ge projeleriyle 25 ilde 17 sektörde ortaya çıkan 422 projeye Teknolojik Ürün Belgesi verilmiş. 857 Ar-Ge, 195 tasarım merkezimizde şu anda üzerinde çalışılan proje sayısı 12 bin. Ne olacak bu projeyle uçarız diye düşünüyorsunuz bu kadar projeyle. Bunu şöyle düşünün. 100 proje çalışırsınız, 95'i işe yaramaz, bırak 95'i, 99'u işe yaramaz. Bir tanesini tuttursanız Türkiye'yi uçurmaya yeter. Gelişmiş ülkeler böyle yapıyor. Harcıyor harcıyor, uğraşıyor uğraşıyor sonunda fark oluşturacak, diğerlerinin önüne geçecek bir şey buluyor. O zaman da köşeyi dönüyor. Onun için Ar-Ge önemli, onun için yenilikçilik önemli.
Bizim doğal zenginliğimiz yok. Mutlak üstünlüğümüz yok. Bazı ülkelere Cenab-ı Hak vermiş akıyor. Oradan dolduruyor dolduruyor içiyor. Bizde böyle bir şey yok, biz akıl teriyle, alın teriyle, mücadeleyle ülkemizi kalkındırıyoruz ama bizimki daha kıymetli, daha sürdürülebilir. Bu kaynaklar tükenir. Tükenmese de biri gelir el koyar, öyle yapıyorlar. Racon kesiyorlar, 'Tamam' diyorlar 'Sen çok fazla biriktirdin, ver şu kadarını', elinden alıyorlar. O kadar biriktireceğine milletine harca kardeşim, milleti kalkındır. Neyse o tarafı onların işi, biz işimize bakalım."
Sanayi ile üniversitelerin birlikte çalışmasını sağlamaya yönelik 2006'da proje başlattıklarını kaydeden Yıldırım, "46 sektörden 53 ilde 90 üniversiteye şimdiye kadar 29 projede 235 milyon destek vermişiz. Teknoloji Sermayesi Desteği Programı ile 2009'dan bu tarafa bin 933 işletmeye 185 milyon ödeme yapılmış." dedi.
- "Bugün Türkiye'nin her açıdan farklı bir noktada"
Başbakan Yıldırım, bugün Türkiye'nin her açıdan farklı bir noktada olduğunu vurgulayarak, "Türkiye edilgen ülke grubundan çıkmıştır. Ne demek edilgen ülke? Herkes bilir. Birisi bir şey söyler, 'Şöyle hizaya geç' der, sen de hizaya geçersin. Şimdi Türkiye diyor ki 'O sırayı yanlış yaptın, şu tarafta duracaksın'. Yani sürece tabi olan değil, sonucu belirleyen ülke, etken ülke. Bu önemli bir kazanım. Bu bizim milletimizin öz güvenini artırıyor, bir kere her şeyden önce. Geleceğe olan inancını artırıyor. Bu sayededir ki üç terör örgütüyle aynı anda yurt içinde, yurt dışında mücadele ettik ve elhamdülillah bugün ülkemizi en büyük bela olan terör belasını, gündemin aşağılarına doğru çektik. 'Bitti' demiyoruz. Bu mücadele devam edecek. Bizim önceki Diyarbakır Valimiz, orayı da yaşadı burayı da yaşıyor. O günlerde bu günler arasında dağlar kadar fark var. İnsanlar artık özgürce sokağa çıkıp kendini ifade edebiliyor. Bayrağını dalgalandırabiliyor, cebine saklamıyor. Devlet otoritesi, kamu idaresi, bugün her şeye hakim. O yıkılan yakılan evler, hepsi yeniden yapıldı. O sokaklar yeniden yapıldı. Yeni bir Diyarbakır, yeni Sur inşa edildi. Yeni bir Şırnak inşa edildi. Nusaybin, İdil, Cizre buralar hepsi pırıl pırıl yeniden yapıldı. Fikri bey; oralara sık sık gidiyor. O bölgenin kalkınmasından gelişmesinden sorumlu ve bize raporlar getiriyor. Muazzam bir dönüşüm yaşıyoruz. İnsanların gelecek planları yaptığını, geleceğe umutla baktığını, gençlerin dağa değil, geleceğe yöneldiğini görüyoruz. Bunlar önemli gelişmeler."
Güzel şeyler olunca bundan rahatsız olanların da olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "Ne oluyor bu adamlara? Petrolleri yok, doğal gazları yok. Bu kadar büyüyorlar, terörle de bu kadar içeride, dışarıda mücadele ediyorlar. Biz her bir koldan bunları diz çöktürmek için uğraşıyoruz, hala ayaktalar'. Canlarını sıkıyorlar. Canlarını sıkmaya devam edeceğiz. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine güven içinde, istikrar içinde taşımaya devam edeceğiz. Çünkü ülkesine inanan, milletine sevdalı bir Cumhurbaşkanımız var; Recep Tayyip Erdoğan var. Onun ekibi olarak bu çalışmaları ülkemiz için, milletimiz için bütün gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, zirveyi düzenleyip teknoloji, sanayi 4.0 konularını ülke gündemine taşıyan üniversite yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.
- Notlar
Zirvede, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün'ün de aralarında bulunduğu katılımcılar yer aldı.
Başbakan Yıldırım, konuşmasının ardından sanayi ve teknoloji fuarını gezdi. Firma ve kurumların projeleri hakkında bilgi alan Yıldırım, vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Başbakan Yıldırım, rektörlüğü ziyaretinin ardından kentten helikopterle ayrıldı.
(BİTTİ)