"Gecekondulaşma havada da yaşanıyor"

ANKARA (İHA) - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye'de imarsız yapılaşmanın bir örneğinin de havada yaşandığını belirterek, "Sayısal yayıncılığa geçerek Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin önerileri doğrultusunda frekans tahsisi yapılarak vericileri tek noktada toplamak istiyoruz. Sayısal yayıncılıkta tek bir verici olacak herkes oradan hizmet alacak, yani herkes kendi gecekondusunu kurmayacak, şehrin mimari yapısına uygun TV kulesi dikeceğiz" dedi.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, PTT Genel Müdürlüğü'nde gazetecilerle biraraya gelerek gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. Yıldırım, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda meydana gelen yangının çok riskli olduğunu, kimyasal, kozmetik, tekstil gibi yanıcı parlayıcıların bulunduğu 25 bin metrekarelik bir alanda çoktan bir yangının 2 saatte kontrol altına alınmasının büyük bir başarı olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Yangında dolarlar ve altının yok olduğuna ilişkin haberleri de ilginç bulan Bakan Yıldırım, bilinen 2 bankanın paralarını kargo yoluyla gönderdiğini, aslında bunun da olağan olduğunu söyledi. Yıldırım, yangında kasa içerisindeki altın ve dolarların zarar görmediğini, ancak bir kısım gümüşün zarar gördüğünü, bunun da sigorta tarafından karşılandığını bildirdi. Bakan Yıldırım, son 3 yılda Türkiye'de kargo taşımacılığının 3 kat arttığının ve bunun da beraberinde bazı sıkıntıları getirdiğini belirterek, özellikle Türkiye'nin toplam hava trafiğinin yüzde 457'inin gerçekleştiği Atatürk Havalimanı'ndaki kargo yoğunlaşmasının ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyledi. Bunun için çözüm arayışı içinde olduklarını ifade eden Yıldırım, "Kargocular şehre en yakın meydanı tercih ediyorlar, ancak ortada fiziki imkansızlık varsa bizim de orada gereken tedbirleri almamız gerekir" dedi.

Yıldırım, hızlı hareket ederek yangını kısa sürede söndüren Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ve yangına havadan müdahale eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin başarılı bir çalışma çıkardıklarını belirterek, "İstanbul için büyük bir tehlike atlattık. En büyük tesellimiz ise hiçbir insanın burnunun bile kanamamasıdır. Yok olan mal yerine konur, ama giden can geri gelmez" diye konuştu. Bakan Yıldırım, yangının maliyetinin ne kadar olduğuna ilişkin bir çok rakamın ortada dolaştığını, ancak adli işlemler ve sigorta tespit işlemleri tamamlanmadan bunu söylemenin çok zor olduğunu dile getirdi.

Reklam
Reklam

Bir soru üzerine Yıldırım, Elektronik Haberleşme Yasa Tasarısı'nın Meclis'in yoğun trafiğine takıldığını, ancak yasanın bu yasama döneminde olmasa da gelecek yasama döneminin başında Meclis gündemine geleceğini söyledi. Yıldırım, Evrense Hizmet Fonu'nda ise 190 milyon YTL kullanılabilir kaynak olduğunu, bu kaynağın telekomünikasyon hizmetlerinin ulaşamadığı ya da maliyetinin yüksek olduğu yerlerde kullanılmasının amaçlandığını söyledi. Bölgelerarası iletişim teknolojileri dengesizliğini gidermek için kırsal bölgelere internet bağlantısı, okullara geniş bantlı internet bağlantısı, okullarda bilgi-teknolojileri sınıfı kurulması, bilgi ve iletişimle ilgili kırsal bölgelerde internet ağının oluşturulması gibi hizmetleri bu fon aracılığıyla sağlayacaklarını belirten Bakan Yıldırım, bu kapsamda bin 500 okulda internet bağlantısı ve bilgi-teknolojileri sınıfı kurulduğunu ve 17 bin okulda hızlı internet iletişimin kurulması için çalışma başlatıldığını bildirdi. Bakan Yıldırım, bilgisayar okur-yazarlığının artırılması için kırsal kesimde bilgi-iletişim evleri kurduklarını da belirterek, "Köylerde kahvehanelerin yerini bilgi evleri oluşturacak" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

E-DÖNÜŞÜM TÜRKİYE PROJESİ
Bakan Yıldırım, e-dönüşüm Türkiye projesi kapsamında, 2013 yılına kadar Türkiye'de devlet hizmetlerinin yüzde 70'inin bilgisayar ve cep telefonu üzerinden yapılabilir hale getirilmesini hedeflediklerini hatırlatarak şunları kaydetti:

"Son 3 yılda bilgi-iletişim alanında Türk Telekom'un özelleştirilmesiyle etkili adımlar atıldı. Bilgi-iletişim sektörü oldukça hızlı ilerliyor. Bu konuda karar vermelerde gecikirsek 3. Lig'de oynamaya devam ederiz. Gelişmişlik endeksi, bilgi iletişim teknolojilerinin üretimi, kullanımı ve altyapısının gerçekleşmesiyle doğu orantılıdır."
Bakan Yıldırım, Türkiye'de yayıncılığın herhangi bir kural ve kaideye bağlı olmadan, salkım saçak verici istasyonları, her yere dağılmış antenlerle fiili olarak geliştiğini belirterek, "Frekans aralıkları kuralı yok. Herkes cihazının gücüne göre kapmış yerini. Memlekette sadece yerde imarsız yapı yok, yukarıda da tam bir gecekondulaşma var. Sayınsal yayıncılığa geçerek Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin önerileri doğrultusunda frekans tahsisi yapılarak vericileri tek noktada toplamak istiyoruz. Sayısal yayıncılıkta tek bir verici olacak herkes oradan hizmet alacak, yani herkes kendi gecekondusunu kurmayacak, şehrin mimari yapısına uygun TV kulesi dikeceğiz. Bunun için alıcıların da sayısal yayın teknolojisinin uygun olmaları gerekiyor. Biz sayısal yayın test çalışmaları yapılması için RTÜK'ün talebi doğrultusunda 10 ilde pilot çalışma yapılması kapsamında 12 milyon YTL kaynağı Evrensel Hizmet Fonu'ndan verdik" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bir gazetecinin, "Türkiye'de denizcilik vergilerinin yüksek olmasından dolayı gemilerin yabanı ülke bayrakları taşıdıklarını hatırlatarak bu konuyla ilgili vergi indirimi konusunun ne aşamada olduğunu" sorması üzerine Yıldırım, gemilerde sicil sistemi olduğunu, ancak motorlu yatlarda KDV, ÖTV ve Motorlu Taşıtlar Vergisi dolayısıyla yabancı ülke bayraklarını kullandıklarını belirterek, "Bununla ilgili Maliye Bakanlığı ile çalışma yaptık. Yasa değişikliği gerekiyor. Motorlu Taşıtlar Vergisini 24 metro ve altındaki yatlar için kaldırıyoruz. Bunun üzerindekiler için ise boyutu ve motor gücüne göre indirim getireceğiz. Böylece Türk bayrağını kullanmaları konusunda bir teşvik olacak Önümüzdeki günlerde Maliye Bakanlığı yasa tasarısını Meclis gündemine getirecektir. Bakanlık olarak biz herkesin denizci olmasını istiyoruz" dedi.