Diğer element gruplarıyla ortak yönlere sahip geçiş metallerinin her biri farklı kullanım alanına sahiptir. Bazı geçiş elementlerinin kullanım alanları sınırlıyken birçoğunun ise hayatımızdaki yeri oldukça büyüktür. Kısıtlı kullanım alanına sahip olan geçiş metalleri ve özellikleri nelerdir?
“Ağır metaller” olarak da adlandırılan geçiş metalleri, diğer element gruplarına göre daha karmaşık bir yapıya sahiptir. IUPAC’ın tanımına göre geçiş metali; yarısı doldurulmuş bir d elektron alt kabuğuna sahip elementtir.
D blok elementlerinin ilk geçiş serisinde Sc'den Cu'ya kadar olan elementler; ikinci geçiş serisinde Y'den Ag'ye kadar olan elementler ve üçüncü geçiş serisinde la elementi ve Hf'den Au'ya kadar olan elementler bulunur. Dördüncü geçiş serisi ise aktinyum, Ac, Rg ile Rf'yi de içerir.
Geçiş metalleri periyodik tablonun IB ile VIIIB’ye kadar olan gruplarında yer alır. Aynı zamanda F-blok elementlerinden olan lantanitler ve aktinitler de geçiş metallerine dahildir. D-blok elementlerine “geçiş metalleri”, lantanit ile aktinitlere ise "iç geçiş metalleri" olarak adlandırılmaktadır.
Geçiş metalleri değerlikleri ise aşağıdaki gibidir:
Bu element grubu 10 elektronu barındırabilen d alt kabuğunu kullanır. F bloğu 14 elektron tutarken G bloğu 18 elektron içerir. Periyodik tablonun ortasındaki bu metaller ya bir kabuğu boşaltarak ya yarı yarıya doldurarak ya da tamamen doldurarak daha kararlı duruma gelir. Bu nedenle geçiş metalleri 8’den fazla değerlik elektronu bulundurabilirler.
Geçiş metalleri özellikleri, diğer element gruplarıyla benzerdir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:
Geçiş metallerinin birkaçı kısıtlı kullanım alanına sahiptir. Ancak çoğunluğunun günlük hayatımızda büyük bir yeri vardır. Fe başta olmak üzere Cr, Mn, Co, Ni ve Mo çelik üretiminde sık kullanılan metallerdendir. Ti, Fe ve Cr ise boyaların ana bileşenleri olarak kullanılmaktadır. Ag bileşikleri ise fotoğrafçılıkta kullanılan bileşenlerdendir.