Yavuz Sultan Selim'in eşi Ayşe Hafsa Sultan rahatsızlanmış ve bunun üzerine Sultan Süleyman, annesi için hekim Merkez Efendi'den ilaç hazırlamasını istemiş. Merkez Efendi ise dar-ı fülfül, çöpçün, çörekotu, hardal tohumu, havlıcan, kokonat, beş base, hindistan çiçeği, kakule, kalbarda, karanfil, kebabiye, karabiber, anason, kimyon, kişniş, limon tuzu, iksir, ma-i leziz, çivit, meyan balı, portakal kabuğu, revan kökü, safran, sakız, sarı halile, sinameki, şamlı, şaşlı, resene, tarçın, tarçın çiçeği, kırım tartar, teke mersini, tiryak, ud-ül kahar, vanilya, yeni bahar, zencefil, zerde çöp, zulumba ve hıyarşenbe gibi baharat ve bitkileri suyla karıştırarak kaynatmış. Ortaya çıkan karışım Ayşe Hafsa Sultan'a içirilmiş ve sultan bu karışımdan şifa bulmuş.
Sonuç olumlu olunca Kanuni Sultan Süleyman hazırlanan ilacın halka dağıtılmasını emretmiş. Zaman içinde bu karışıma Osmanlı macunu ismi verilmiş. Etkileri dilden dile dağılan macunun Uzak Asya, Mısır ve Mezopotamya'da da tıbbi amaçlı tüketilmiş.
Son derece doğal yöntemlerle hazırlanan macundan sizler de faydalanmak istiyorsanız, kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İşte Osmanlı macununun sağlığımıza kattığı etkiler:
Bağırsak florasında toksin birikmesini önler. Sindirim sistemini düzene sokar ve kabızlığı önler. Bağırsakları yumuşatarak boşaltımı kolaylaştırır.
Hazımsızlık sorunu yaşayanlara ilaç gibi gelir. Mide yanması ve hazmetme gibi problemler yaşıyorsanız yemekten sonra bir tatlı kaşığı yiyebilirsiniz.
Hormonların düzenlenmesinde aktif rol oynar.
İçindeki karışımlar sayesinde vücut ısısını korur. Sinir hücrelerinin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Özellikle mevsim geçişlerinde tüketilirse grip ve nezleye yakalanma riskiniz de en aza iner.
Antiseptik özelliği bulunur. Bu sayede idrar yolu enfeksiyonunu önler.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.