Geleceği belirleyen "bağlanma"

Uzm. Psk. Reyhan Uzun:"güvenli bağlanan çocuk insanlara da güvenir" Bağlanma, hayatta ilk ilişki kurmaya başladığımız kişiyle yani anneyle olan ilişkimizde başlar.

Çocuk dünyaya geldikten sonra bazı temel ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla kendine bakım verecek olan kişiye bağımlıdır. Çünkü ; temel ihtiyaçlarının (yemek yemek, su içmek,altının temizlenmesi) karşılanması , çocuğun hayatta kalabilmesi için kendine bakım veren kişiye bağımlı olmak zorundadır. Bu ilk bağlanma, çocuğa birincil bakım veren kişiyle gerçekleşir, bu kişi en genelde anne olsa da bağlanma süreci dede, anneanne ya da bakıcılarla çocuk arasında, yani bakım işini üstlenmiş kişilerce oluşturulabilir.

Reklam
Reklam

Psikomola Bireysel ve Kurumsal Danışmanlık Merkezi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, bağlanmanın, çocuğun fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının tutarlı biçimde karşılanması gibi algılansa da, ihtiyaçların karşılanmasıyla beraber aynı zamanda bunu isteyerek ve sevgiyle yapmanın önemli olduğunu vurguladı:

"İsteyerek ve gerçekten bunu çocuğa kendini güvende hissettirerek yapmak da en az karnı acıkan çocuğu doyurmak kadar önemlidir. Bunu bir görev olarak değil, istemli şekilde yapıyor olmak bağlanma ilişkisinde güveni getirir. Buradan yola çıktığımızda ihtiyaçları karşılanan, duygusal olarak anlaşılan, sevgi gören çocuk, kendini daha rahat ve güvende hisseder. Çünkü öğrenmiştir ki, ona bakım veren kişi her şekilde onu kabul ediyor, sevgi gösteriyor dolayısıyla kendini sevilmeye değer, değerli ve güvenli birey olarak algılar. Anneyle bebek arasında gelişen bu bağlanma kişinin gelecekteki ilişki algısını da etkiler.Güvenli bağlanan çocuk insanlara da güvenir, ilişkileri daha tutarlıdır, kendini daha güçlü ve değerli hisseder."

Reklam
Reklam

Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, güvensiz bağlanan çocukların, daha tutarsız ilişkiler yaşadığına dikkat çekti:

"Empati kurmada zorluk çekerler, istekleri karşılanmamış, reddedilmiş ya da önemsenmemiş olduğunda çocuk da kendini değersiz görme, güvensiz ve özsaygısı az olarak görmektedir. Farkedilmeyen çocuk zaman içerisinde yavaş yavaş sosyal ilişkilerinde de karşılık görememe , insanlara yönelik güvensizlik ve sıkıntı yaşamaya başlar. Başımız sıkıştığında ya da kötü bir şey yaşadığımızda bize destek vermesini istediğimiz kişilerin başında gelir anne baba. Biliriz ki, aradığımızda bize destek olucak, varını yoğunu ortaya koyarak elinden gelenin en iyisini yapacak, işte bu destek alabilecek olma garantisi insanın kendini daha rahat ve güvende hissetmesine izin veriyor. Hayat karşısında daha dik ve emin olabiliyoruz. Bunun tam tersini düşünelim, başımız sıkıştığında ya da olumsuz bir olayla karşılaştığımızda kimin bizim yanımızda olacağından emin olamazsak, o zaman attığımız adımları hep daha kontrolcü ve güvensiz atarız, çünkü biliyoruz ki bizi kollayacak ve destekleyecek kişinin bizim için neler yapacağından emin değiliz. Korunma ve kollanma ihtiyacımız var ve bunu doyuracak kişinin varlığından emin olamadığımızda hep tetikte oluruz ve ilişkilerimizde sürekli sorgulamalar yaparak, ilişkiyi ilerletmekte sıkıntı yaşarız. Dünya bizim için daha güvensiz bir yerdir. Ve ilişkilerimizde tam olarak bir bağlanma yaşayamayız, çünkü geçmiş deneyimlerimiz bize insanlarla ilişkimizde hep kontrolcü ve güvensiz olmayı öğretmiştir."

Reklam
Reklam

Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, çocukla ona birincil bakım veren kişi arasındaki bağlanma ilişkisi sadece çocuklukta değil, hayatın ileriki safhalarında da kişiler arası ilişkilerde önemli bir yer tuttuğunu belirtti:

"Çocuk bağımlılık sürecinden bağımsızlık sürecine doğru büyüyüp, ilerlerken ona sağlıklı şekilde rehberlik etmek, sevildiğini ve karşılıksız olarak ihtiyaçlarının karşılandığını hissettirmek çocuğa dünyanın güvenli bir yer olduğunu öğretir, bu da bağımsızlaşma sürecinde daha hızlı ve rahat sürece girmelerine fırsat tanır. Güvenli bağlanma, rahat bağımsızlaşma sürecinin temelini oluşturur"

SORU VE GÖRÜŞLERİNİZ İÇİN: uzm.psikologreyhanuzun@mynet.com