Dr. M. Emin Dinççağ, yaptığı açıklamada, şişmanlığın geleceğin hastalığı olduğuna dikkat çekti. Ulaşımda yürüyüş yerine otomobil kullanımının arttığı, merdiven çıkmak yerine asansörün kullanıldığı, televizyon seyrederken bile kanal değiştirmek yerine uzaktan kumanda cihazlarının kullanıldığı, telefon ahizesinin bile mobil olduğu, masa başında iş yaparak çalışmanın yaygınlaştığı, bilgisayar kullanımının arttığı, uzaktan kumanda ile yürümeden pek çok işin başarıldığı, tembelliğin arttığı bir dünyanın şişmanlık, şeker hastalığı ile kalp ve damar hastalıklarının arttığı bir hayat olarak karşımıza çıkacağını hatırlatan Dr. M. Emin Dinççağ, 50 yıl içinde şeker hastalığı salgının söz konusu olduğunu belirtti.
Fazla yağlı beslenmenin erken yaşta kalp krizi geçirmeye davetiye çıkardığını ifade eden Dr. Dinççağ, "Küçük bir evde bile televizyon kanalını değiştirmek için 20 kez 3 metrelik yere gidip gelmek yerine uzaktan kumandanın kullanılması yılda 21 kilometre 600 metre yol yürümeden mahrum kalma sonucu onlarca kilo almaya sebep olacaktır. Bu şekilde vücutta biriken yağ, kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalıklarına yol açarak hayatı tehdit etmektedir. Haftada en az 3 kez 60 dakika yürüyüş yapmak, az yağlı beslenmek, lifli gıda, bol sebze ve meyve tüketmek, bol su içmek, gelecekte hayatı bekleyen tehlikeleri ortadan kaldırabilir. Sürekli ders çalışan, oyun oynamayan, bilgisayar başında sürekli vakit geçiren çocuklarımız, bol kolesterollü ve yağlı fast-food ile beslenerek gelecekte hem şişman hem de kalp ve damar hastası adayı olarak yetiştirilmektedir. Gelecekte dünyayı bekleyen en büyük tehlike şişmanlık, hareketsizlik ve yol açtığı sağlık sorunlarıdır. Çocukluk çağında alınacak tedbirler, gelecek nesillerde de koruyacaktır. Bugün gelişmiş ülkelerde şişmanlığı önlenmesi için halk sağlığı programları ve eğitim çalışmaları uygulanmaktadır. Şişmanlık estetik sorun olmaktan çıkmış, önemli bir sağlık problemi olarak görülmeye başlanmıştır" dedi.
SAMSUN (İHA)