Tablet teknolojisinin günlük hayatımızda ne kadar başarılı olduğunu hatırlayın. Şimdi onu eğitime uyarlayın!
Bu maddenin etik değerlere yansıması elbette tartışılır, ama olmayacak iş değil bir yandan da.
Fiziksel ve beyinsel özelliklere göre özelleştirilmiş, iyi yönleri daha da öne çıkaracak gelişim ilaçlarının çok küçük yaşta öğrencilere uygulanması; biyokimya biliminin ne hızla geliştiğini göz önünde bulundurursak oldukça yakın bir gelecek gibi görünüyor.
Jetgiller kadar uzak bir gelecek gibi görünüyor olabilir; ama Japonya ve Güney Kore'de uygulanmaya başladı bile!
Şimdiki eğitim-öğretim sisteminde herkesin arka arkaya, yan yana sıralara dizildiği ve dikkat kesilmeye zorlandığı sınıflar tarih oluyor (nihayet).
Evet, bu teori yaklaşık Transcendence filmi kadar uçuk. Ama bilim adamları bu konu ile ilgili çoktan çalışmalara başlamış durumdalar.
Yurtdışındaki birçok üniversite zaten buna başlamış durumda. YouTube üzerinden verilen dersler, FaceTime, Skype ve chat desteği ile eğitim, ve sonunda online sertifika.
Dünya, hızla gelişen teknoloji karşısında ''Ben bu gençlerin kullandığı edevatları anlamıyorum vallahi!'' diyen öğretmenlerle dolu... Çocuklar bu gelişimlerin ortasına doğdukları için çok daha hızlı adapte oluyorlar, öğretmenlerse yavaş, belki de hiç.
Oculus Rift teknolojisi, henüz -bildiğimiz kadarıyla- yalnızca oyun firmalarının oyuncağı olmuş durumda. Bu teknolojinin eğitime yansıması ise hiç de uzak değil.
Öğrencilerin 3 boyutlu ortamda görerek, hareket ederek ve dokunarak; dış dünyadaki tehlikeler ve zorluklar yüzünden tecrübeleyemeyecekleri şeyleri öğrenmeleri bu teknoloji sayesinde oldukça kolay olacak.
Örnek olarak da hayvan organlarını öğrenmek için canlı hayvanların kobay olarak kullanılmadığı, stajyer doktorların gerçek bir ameliyattan önce defalarca pratik yapabildikleri bir dünya düşünebilirsiniz :)