İzmir’de yaşayan Görkem Ö, avukatı Sabiha Polat aracılığıyla 3. Aile Mahkemesine verdiği dilekçede, 28 Haziran 2009 tarihinde evlendiği B.Ö’nün nikah kıyılıp takılar takıldıktan yarım saat sonra hiçbir neden yokken düğün salonunu terk ettiğini ve ailesiyle Ankara’ya gittiğini belirtti.
Görkem Ö, dilekçesinde şunları kaydetti.
"Düğün salonu çevresinde düğüne katılanlarla sohbet ederken bana gelinin fenalaştığını söylediler. Dinlenme odasına gittiğimde eşim sinir krizi geçirir şekilde bu evliliği istemediğini ve acilen Ankara’ya gitmek istediğini söyledi. Onu sakinleştirmeye çalışırken annesi ve kız kardeşi takıları alıp eşime günlük kıyafetlerini giydirdikten sonra aceleyle düğün salonunu terk etti.".
Bu olayın toplum içindeki erkeklik onur ve gururunu kırdığını, evlilik ilişkisine güveninin zedelendiğini, düğün masrafları nedeniyle büyük borç altına girdiğini ifade eden Görkem Ö, 20 bin lira maddi, 50 bin lira manevi tazminat talebinde bulundu.
"TERK ETMEDİM, KOVULDUM"
B.Ö. ise boşanma davası ve hakkındaki iddialarla ilgili olarak mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesinde, eşinin ve ailesinin düğün öncesi ve düğün günü kendilerine kötü muamelede bulunduğunu, evliliğin bu nedenle kağıt üzerinde kaldığını bildirdi.
19 yaşında bir gün dahi fiilen evli kalmamasına rağmen "dul" kaldığını söyleyen B.Ö, düğün salonunda eşinin kendisini kovduğunu, bu nedenle salondan ayrıldığını, takıları almadığını savundu.
Dava süresince 500 lira tedbir nafakası bağlanmasını isteyen B.Ö, hayatının dönülmez bir şekilde sarsıldığı gerekçesiyle 100 bin lira manevi, 50 bin lira maddi tazminat talep etti.