Gelişim Akademisi'nde Başkanlık Sistemi Anlatıldı

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin, başkanlık sistemi ile ilgili bilgi vererek, "Türkiye'de istikrarsız bir hükümet olmasın. Tek başlı bir yürütme olsun. Bunların sağlanması için anayasamızda değişiklik yapılması lazım. Anayasayı değiştirmeden bu model gelmez" dedi.

Birlik Vakfı'nın gençlik kulübü Gençbirlik tarafından, gençlerin kariyerlerine yönelik beklentilerine cevap vermek ve kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak amacıyla düzenlenen Gelişim Akademisi'nin bu haftaki konuğu, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin oldu.

Tekin, Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Nuri Özaltın Konferans Salonu'ndaki seminerde yaptığı konuşmada, gençlere devletin yapısıyla ilgili bilgi verdi. Tekin, devlet düzeninde yasama, yürütme ve yargının devlet adına kimin tarafından yapılacağına karar verilmesi gerektiğini söyledi.

Egemenliğin demokratik devletlerde millete ait olduğuna işaret eden Tekin, "Aslında devletin yapması gereken işleri halkın yapması lazım ama yapamıyoruz. Şu anda Türkiye'de 75 milyon insan var. (Toplanalım yürütme yapalım, yasa çıkaralım) diyemediğimiz için ikinci en iyiyi arıyoruz" dedi.

Tekin, Türkiye'de yasaların hep başbakanların istekleri doğrultusunda çıktığını, bunun da kuvvetler ayrılığını tartışmalı hale getirdiğini söyledi. Yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması gerektiğini savunan Tekin, şöyle konuştu:

"Eğer parlamentoda çoğunluğu elinde tutan kişi istediği kanunu çıkartırsa otoriterleşebilir, totaliterleşebilir, böyle bir rejim kurabilir isterse. Çünkü şu sistemde başbakan, yasamayı da domine ettiği için istediği türden düzenlemeleri yapabilir, istediği kanunları çıkarabilir."

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Yusuf Tekin, cumhurbaşkanının onayı olmadığı sürece başbakanların valilerden müsteşarlara kadar atamaları yapamadığını, bugünkü uyumlu sürecin ise gelecekte aynı şekilde devam etmeme riski bulunduğunu vurguladı.

Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaklaşık 50 yıllık geçmişi analiz edersek, neredeyse ilk kez böyle birşey oldu. Bundan sonra böyle birşey olacağının garantisi yok. Yarın yine böyle birşeyle karşı karşıya kalabiliriz. Buna karşılık başkanlık sistemi ne diyor- (Yürütmede bir kişi olsun, onun adı da başkan olsun. Yetki de sorumluluk da onda olsun. Gerektiğinde biz buna hesap soralım) diyor. Farkı ne- Farkı şu: Burada bu kişi kime hesap veriyor arkadaşlar- Millete, bize. 4 yılda bir seçim sandığına gelecek, oy verecek, göreve getireceğiz. Başkanlık sisteminde yürütme gücü doğrudan halk tarafından seçilmiş bir tek kişiden oluşur. Yürütmenin başında başkan var. Başkan kendi ekibini kuruyor, ekibiyle çalışıyor. 4 yılın sonunda karşıma geliyor. (Ben ve ekibim şunları yaptık, önümüzdeki 4 yılda da bizi seçerseniz şunları yapmak istiyoruz) diyor. Ben beğenirsem oy vereceğim. Sakatlık şu: Geçmişte başbakanlar geliyordu seçimden önce. Diyordu ki (Size iki anahtar vereceğim, bir ev, bir araba). Oy veriyorduk gönderiyorduk. 4 yıl sonra geliyor, soruyoruz, (Ev ve araba nerede-). (Ben çok istedim ama cumhurbaşkanı atamalara müsaade etmediği için yapamadım). Haklısın. Sen merkez bankası başkanını, müsteşarı, valini atayamıyorsun. Peki ben kime hesap soracağım- Sen beni kandırmış oluyorsun, vaadinin karşılığı yok. Kavga ediyorsunuz, 2001 krizini hatırlayın. Cumhurbaşkanı ile başbakan kavga ediyor, hesap bize çıkıyor. Enflasyon, döviz artıyor. Peki o zaman ben kime hesap soracağım-"

Türkiye'nin demokratik bir hukuk devleti olabilmesi için yasama ve yürütmenin birbirine karışmaması gerektiğini belirten Tekin, "Türkiye'de istikrarsız bir hükümet olmasın. Tek başlı bir yürütme olsun. Bunların sağlanması için anayasamızda değişiklik yapılması lazım. Anayasayı değiştirmeden bu model gelmez" dedi.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Tekin, konuşmasının ardından soruları yanıtladı.

Muhabir: Güç Gönel