'Gen havuzumuz değişiyor'

 ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Betül- Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi (GENKÖK) Müdürü Prof.

Samed Aydın SUN/KAYSERİ, (DHA) - ERCİYES Üniversitesi (ERÜ) Betül- Ziya Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi (GENKÖK) Müdürü Prof. Dr. Yusuf Özkul, Türkiye'nin yıllardır çok yüksek oranda sığınmacı kabul ettiğini ve bu durumun toplumun gen yapısını değiştirdiğini belirterek, "Bu durum, gen havuzumuzu değiştiriyor. Genlerin gelecekte neler getirebileceği, hangi hastalıklara yatkın olduğu ya da davetiye çıkarabileceğini, hangilerine dirençli olabileceğini öngörmeniz lazım" dedi.
ERÜ'de 2012 yılında kurulan, genetik ve kök hücre alanlarında Türkiye'nin en büyük araştırma merkezi olarak bilinen GENKÖK tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Orta Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (ORAN) desteğiyle toplam maliyeti 15 milyon TL olan, Türkiye'nin ilk ve tek robotik ile dijital gen bankalama sistemi kurulacak. 'Eksi 80' sistemi ile hayata geçirilecek proje sonrası 1 milyon kişinin DNA, RNA ve proteinden oluşan gen verisi depolanacak. Gen merkezi ile bilim insanları, her türlü hastalığın araştırmasını yapabilecek.
'Biyo bankalama' sistemi sayesinde hastalıklara karşı daha etkin mücadele edilebileceğini dile getiren GENKÖK Müdürü Prof. Dr. Özkul, "Biyo bankalarınız sizin materyallerinizi oluşturur. Bir hastalık düşünelim; her 100 bin kişide 1 gözüküyor. Siz de araştırmacı olarak bu hastalığın nedenlerini araştırıyorsunuz. 100 bin kişiyi bulabilmek için 1 milyon kişiyi bulmanız gerekiyor. Biz bunların yerine bu sistemi kurarak, aynı gün içinde veri akışı sağlayarak, rakiplerimize göre 1 adım öne geçmek istiyoruz" diye konuştu.
'GEN HAVUZUMUZ DEĞİŞİYOR'
Türkiye'nin yıllardır çok yüksek oranda sığınmacı kabul ettiğini ve bu durum sonrası ülkedeki 'gen havuzu'nun değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Özkul, "Türkiye çok yüksek oranda sığınmacı aldı. Yıllardan beri ülkemize İran, Suriye, Irak ve Afganistan'dan misafirler kabul ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Bu durum bizim gen havuzumuzu değiştiriyor. Topluma yeni genler giriyor. Bir havuz içine yeni genler giriyor. Genlerin gelecekte neler getirebileceği, hangi hastalıklara yatkın olduğu ya da davetiye çıkarabileceğini, hangilerine dirençli olabileceğini öngörmeniz gerekiyor. Bu 'biyo bankalama'nın diğer özelliği de toplumu incelemektir. Kırılma noktalarını, hastalıklara yakalanma risklerini öngörüp, önlem alabilmektir. Geleceğin şekillendirilmesi açısından çok önemlidir" dedi.
'Biyo bankalama' sisteminin üretim aşamasında olduğunu da dile getiren Özkul, "Programda bir aksaklık olmazsa muhtemelen kasım ayının sonunda sistem Kayseri'ye gelecek" diye konuştu
'TOPLUMA YENİ OYUNCULAR GİRİYOR'
Türkiye'nin 'gen hafızası'nın sürekli değiştiğine ve toplum hayatına yeni oyuncular girdiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Özkul, "Toplumlar sürekli değişiyor. Yeni oyuncular giriyor. Bundan 20 yıl önce herhangi bir cep telefonu yoktu ama şu an var. Mikrodalga yoktu ama artık hayatımızda. Yeni metotlar ve yeni cihazlar hayatımıza giriyor. Bu cihazların uzun vadede topluma verdiği zararı ya da hasarı ölçmek veya incelemek isterseniz toplumun datasının elinizde olması gerekiyor. Bir cihaz çıkıp çıkmadan önce de cihaz çıktıktan sonra da yenisiyle karşılaştırmanız gerekiyor" dedi.

Reklam
Reklam

FOTOĞRAFLI