Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde annesi Şeyma Özmutlu ile oturan, özel üniversitede Adalet Meslek Yüksekokulu 2'nci sınıf öğrencisi olan Mümine Ersoy, 21 Ağustos'ta sevgilisi Recep Y. ile birlikteliklerinin 3'üncü yılını kutladı. Recep Y.'nin üzerinde fotoğrafları yer alan ayıcık hediye ettiği Mümine, 30 Ağustos'ta ayrılık kararı aldı. Sosyal medya hesabından Recep Y. ile çektikleri fotoğrafları silen Mümine Ersoy, aynı akşam annesi Şeyma Özmutlu'nun izniyle, kız arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirdi. Gece saatlerinde Recep Y.'nin görüşme talebini kabul eden Ersoy, oturduğu apartmanın önünde ayrılık kararı aldığı sevgilisinin otomobiline bindi.
Araçla 10 dakika dolaşmalarının ardından Recep Y.'nin kullandığı otomobil, Palmiye Caddesi'nde park halindeki otomobile çarpıp takla attı. Otomobilden savrulan Mümine Ersoy hayatını kaybetti, sürücü Recep Y. yaralandı.
Mümine Ersoy'un annesi Şeyma Özmutlu, kazanın nasıl meydana geldiğini bilmediği için Recep Y.'den şikayetçi olmadı. Baba Mehmet Ersoy ile anne Şeyma Özmutlu, kızlarını Burdur'un Bucak ilçesinde toprağa verdi.
Kazaya ilişkin tutanakları ve görgü tanığının ifadesini okuyan ailesi, Mümine Ersoy'un kaza öncesi otomobilde darbedildiğini, inmek için kapıyı açtığında araçtan inmesinin engellendiğini; polisin kaza yerindeki tutanağından da Mümine'nin otomobilin park halindeki araca çarpması sonrası 10 metre savrulup yolda öldüğünü öğrendi. Görgü tanığının ifadesi ve polisin tutanağı sonrası Mehmet Ersoy, kızının ölümü hakkında daha fazla delil toplamak için bölgedeki site ve apartmanların güvenlik kamerası kayıtlarını araştırdı.
Görgü tanığı Mustafa Ö., Akdeniz Bulvarı'nda Palmiye Caddesi girişindeki kavşakta aracıyla trafik ışığında beklerken yanındaki araçta Mümine Ersoy ile Recep Y.'nin tartıştığını, Ersoy'un otomobilin kapısını açıp inmeye kalkıştığı sırada arkadaşının darbettiğini anlattı. Tanık, kavşakta yeşil ışık yanmasıyla otomobilin kapısı açık şekilde hızla ilerlediğini ve 1 kilometre sonra da kazanın yaşandığını belirtti.
Kaza sonrası polise ifadesinde Mümine Ersoy ile tartışmadığını, yüksek sesle müzik dinlediklerini ve kazayı hatırlamadığını anlatan Recep Y., savcılıkta da benzer ifade verdi. Recep Y., nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadesinde, Mümine Ersoy ile otomobille ilerlerken müzik dinledikleri sırada aracın hakimiyetini kaybetmesiyle kaza yaşandığını belirtti. Recep Y., "Kız arkadaşımla tartışmadım. Darbetmedim. Kırmızı ışıkta beklediğimiz sırada Mümine aracın kapısını açmıştı. Yeşil ışık yanınca tekrar kapattı, yolumuzu devam ettik" dedi.
Antalya 4'üncü Sulh Ceza Hakimliği, Recep Y.'nin 'taksirle ölüme neden olma' suçundan adli kontrol altına alınıp ev hapsine karar verdi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olaya ilişkin hazırladığı iddianamede, otopsi raporunda, Mümine Ersoy'un kafatası açık kemik kırıklarıyla beyin doku harabiyeti sonucu öldüğünün belirtildiğini hatırlatarak, "Şüphelinin maktül ile araç seyir halindeyken tartışarak ve kapının açık şekilde kazanın gerçekleşebileceğinin öngörülmesi gerektiğinden eylemin 'bilinçli taksirle adam öldürme' suçu oluşturduğu, şüphelinin araç seyir halindeyken tartışarak, kapı açık şekilde hareket ederek trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu işlediği anlaşılmaktadır" görüşü yer aldı. Olay öncesi Ersoy’u darbettiği de belirtilen Recep Y. hakkında 11 yıl hapis cezası istendi.
Ailenin avukatı Mustafa Alper Oral, Recep Y.'nin 'bilinçli taksirle adam öldürme', 'trafik güvenliğini tehlikeye sokma' suçlarından yargılanacağı mahkeme sürecinde, soruşturmanın genişletilmesini talep edeceklerini anlattı. Mümine Ersoy'un kaza gecesi birlikte dışarı çıktığı kız arkadaşlarının ifadesinin, ikilinin cep telefonu kayıtlarıyla güvenlik kameralarının detaylı analizinin soruşturulmasını isteyeceklerini dile getiren Oral, "Olayın basit bir trafik kazası olmadığını tespit ettik. Soruşturmanın derinleştirilmesini istiyoruz. Olaydan önce Mümine Ersoy sanık tarafından darbedilip, araçtan indirilmesi engellenmiş. Bunun güvenlik kamerası kayıtları ve görgü tanıkları var. Benzer olay kazadan 1 ay öncesine kadar da yaşanmış. Biz iddianamenin iade edilmesini, soruşturmanın derinleştirilmesini talep ediyoruz. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama ve olası kasttan da dava açılması amacıyla hukuki mücadelemizi sürdürmekteyiz" ifadelerini kullandı.
Anne Şeyma Özmutlu, kızının ölümünden sorumlu olduğunu tuttuğu Recep Y.'nin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Recep Y.'nin kazadan 10 gün önce, birlikteliklerinin 3'üncü yılını kutladıkları gün, kızına hediye ettiği fotoğraflı oyuncak ayıyla kaza sonrası polisten teslim aldığı kızına ait kanlı çantayı evinde saklayan Özmutlu, "Kızımızı trafik kazasında kaybettiğimizi düşünüyorduk. Hatta şikayetçi olmadım. Olayın farklı olduğunu öğrendim. Kızım yolda inmek istemiş. Arabanın kapısı açık şekilde ilerlerken kaza oluyor. Kızım vefat ediyor. Bunu öğrendikten sonra çok üzüldüm. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Taksirle ölüm olarak geçti kayıtlara, bu kasıtlı ya da bilinçli. 'Ya benimsin ya kara toprağın' der gibi durum var. Kaza yerinde fren izi yok" diye konuştu.
Kızının hayat dolu ve güler yüzüyle tanındığını anlatan Özmutlu, "Avukat olmak istiyordu. Çok hedefi vardı. Ölümü hak etmiyordu. Kaza günü ayrılmış, tartışmışlar. Kız arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı. Gece saatlerinde kızımı alıyor, hız yapıyor. Çocuğum inmek istediğinde kolundan tutup vurmuş" dedi.
Baba Mehmet Ersoy ise şöyle konuştu:
"Kızıma şiddet uygulayıp, arabanın kapısı açık şekilde ilerliyor. Yolda 2 defa kapı açılıp kapanmış. Frene basmadan aracı sola kırıp, park halindeki araca çarptıktan sonra 4 takla atmış. Kızım inmek istediğinde neden izin vermedi? Ben kızımı bilerek öldürdüğünü düşünüyorum. Kızımın hakkını arayacağım. Kızım adalet okuyordu. Ben de onun için sonuna kadar adalet istiyorum."
Recep Y.'nin yargılanmasına, ileriki günlerde 31'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde başlanacak.
(DHA)