Yeme alışkanlıklarımız oldukça önemli. Yapay ve katkı maddesi içeren gıdalar, aşırı yağlı ve tuzlu içerikleri olan yiyecekler, öğünlere dikkat etmeden yapılan yeme alışkanlıkları, ihtiyaçtan çok fazla karbonhidrat alımı ve yüksek kalorili yiyeceklerin tüketimi vücuda yağlanmaya, obeziteye ve insülin direncine neden olmaktadır. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme konu hakkında bilgiler verdi.
Çocukluk çağından itibaren yapılan hatalı beslenme yöntemleri erken yaşta kan yağlarında yükselme ve karbonhidrat metabolizmasındaki bozukluklara yol açmakta netice itibarı ile vücudumuzdaki damarlarda sertleşmeye neden olan inflamatuar(yangı) süreçleri tetiklemektedir. Bu nedenle yapay içerikli gıdalardan uzak durulmalı, dengeli besin öğeleri içeren liften ve sebzelerden zengin diyetlerin tercih edilmesi hastalıktan korunmak için gereklidir.
İstirahat halinde kan basıncının normal olan 120/80 değerinden daha yüksek seviyelerde olması çok tehlikelidir. Damar çeperlerine sürekli yüksek basınç harabiyete ve neticede kireçlenmeye neden olabilecek plak oluşumuna zemin hazırlar. Kan basıncı ölçümlerinin zamanında yapılması gerekmektedir. Şayet yüksek olarak seyrediyorsa altta yatan anatomik veya hormonal nedenler araştırılmalı, kan basıncı mutlak suretle kontrol altına alınmalıdır.
Daha önceden ailesinde ani ölüm, erken yaşta kalp krizi, yüksek tansiyon vb hastalıkların olması uyarıcı olmalıdır. Genetik faktörler bizlere doğuştan gelir onları değiştiremeyiz ancak erken dönemde önlemler alınarak hastalık kontrol altına alınabilir ve aile hikayesinin olması bizler için uyarıcı olmalıdır.
Günümüz yaşam koşulları ve psikososyolojik etkiler nedeni ile erken yaşlarda sigara veya tütün kullanımı ileride yaşanabilecek kalp krizi için neden olabilir. Tütün kullanımı terk edilmeli, gerekirse profesyonel destek alınmalıdır.
Günümüzde yoğun iş hayatı ve çevre koşulları insan doğasına uygunsuz yaşam koşulları sunmaktadır. Netice itibarı ile yaşadığımız stres yükü vücudumuzda hormonal, psikolojik vb yollar ile olumsuz sonuçları doğurmakta bun durum kalp ve damar hastalıkları için risk olarak geri dönmektedir. Uyku düzenine dikkat etmek, kendimize ve hobilerimize daha çok zaman ayırabileceğimiz yaşam tarzı seçilmelidir.
Modern çağın bize sunduğu en büyük kötülük hareketsizliktir. Aktif hareket için yakın mesafelerde otomobil kullanmak yerine yürümeyi tercih etmeli, asansör yerine merdiven kullanmayı tercih etmek başlangıç için uygundur. Hareketsiz yaşam şekli, obezite ve diabet gibi hastalıkları tetikleyerek erken yaşta kalp rahatsızlığı riskini arttırmaktadır.
Diyabet tüm sistemleri etkileyen ilerleyici harabiyetle giden ve kronik bir hastalıktır. Erken dönemde tanı konulması ve tedavisi elzemdir. Gecikmiş tanılar ve tedavisi yapılmayan bu hastalık erken yaşta kalp krizi riskini de beraberinde getirmektedir.
Yukarıda belirtilen riskler günümüzde erken yaş gurubunda kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasındaki en önemli nedenlerindendir. Tanı ve tedavi yöntemlerinde ortaya çıkan yenilikler heyecan vericidir. Tüm bu saydığımız risk faktörleri erken dönemde fark edilip tedavi edilebilir. Yine bu hasta gurubunda tıkalı olan damarların verdiği zararları engelleyebilmek için Koroner Bypass ameliyatları güvenli ve başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.