Genç görünümü geri kazanmak için cerrahi müdahalelerden estetik uygulamalara, bakım kremlerinden vitamin kürlerine pek çok yöntem kullanılıyor. Artık bu yapay yöntemler yerini, rejenerasyon tıbbın yükselişi ile birlikte hayatımıza giren doğal kök hücre tedavilerine bıraktı.
CİLDİMİZ NEDEN YAŞLANIYOR?
Cildimizde dokulara destek olan ve çatı sağlayan fibroblast hücreler; dolgunluk sağlayan kolajen ve hyaluronik asit ile esneklik sağlayan elastin salgılarlar. Yıllar geçtikçe azalan fibroblast sayıları nedeniyle, yaşa bağlı gözle görülür cilt kırışıklıkları meydana gelir. Kök hücre yöntemi işte bu kırışıklıkları doğal bir yolla yok eden bir yöntemdir.
60 MİLYONA KADAR ÇOĞALTILABİLİYOR
Fibroblast tedavisinin devrimsel özellikte yeni bir tedavi seçeneği olduğunun altını çizmek isterim.
Bu yöntem; cilt, göz çevresi kırışıklıkları, burun-ağız çizgileri, yara, yanık ve sivilce izlerinin tedavisinde etkilidir. Tedavi kişinin kendi deri kök hücreleri ile gerçekleştirildiği için alerjik reaksiyonlar gelişmez ve daha az sayıda enjeksiyon ile daha uzun süren etkinlik sağlanır.
Uygulama süreci de şu şekildedir:
Hastanın kulak arkasından minik biyopsi ile fibroblast örneği alınarak 4-6 hafta boyunca laboratuvar ortamında sayıları 25-60 milyona kadar çoğaltılır. Çoğaltılan yeni saf hücrelere fibroblast denilmektedir. Çoğaltılan fibroblast hücreleri sorunlu kırışıklık bölgelerine enjekte edilir. Fibroblastlar yeni kolajen sentezler, cilt yapısını güçlendirir, elastini güçlendirir, cilt sıkılaşır ve hyaluronik asit sentezinin artmasıyla kalınlaşır.
KÖK HÜCRE PEKÇOK SORUNA ÇARE
Bu yöntem doğuştan var olan ya da sonradan oluşan lekelerin ve koyu alanların renginin açılmasında, kapanmayan kronik yaraların tedavisinde, mezoterapik yüz yenilemede, akne veya suçiçeği gibi rahatsızlıklar sonrası oluşan çukurların doldurulmasında, yanık tedavisinde, dudakların dolgunlaştırılmasında, diş hekimliğinde periodontolojik uygulamalarda ve kellik tedavisinde indirek olarak kullanılmaktadır.
ACI, YAN ETKİ, ŞİŞLİK VE ÖDEM YOK
Tedavide birer ay ara ile 2 seans uygulanır ve ilk enjeksiyondan 1 ay sonra ikinci enjeksiyon yapılır. Bu enjeksiyonlar çok ince iğne uçları ile gerçekleştirildiği ve işlem sırasında lokal buz uygulaması yapıldığı için hasta acı duymaz. Uygulama kişinin kendi hücreleri ile gerçekleştirilir dolayısıyla yan etkisi de yoktur. Bu sırada verilen enjekte miktarları çok az olduğu için şişlik ve ödem beklenmez. Ancak enjeksiyona bağlı çok minik geçici morluklar olabilir. Deri kök hücre tedavisi sonrası gözle görülür etkiler bir anda gelişmez. Hastalarda değişiklikler sıklıkla 2. enjeksiyondan sonra fark edilmeye başlanır. Son etkiler 3-6 ayı bulabilir. Yapılan çalışmalar uygulama etkinliğinin 5-7 yıl devam ettiği yönündedir.
Bu yöntemin pek çok avantajı vardır. Bunlardan bahsetmek gerekirse;
Hücreler kişinin kendisinden alınarak, kişiye özel üretilir, dolayısıyla alerji riski minimumdur.
Enjekte edildiği yerden başka yerlere kayma olasılığı yoktur. FDA tarafından onaylanmış hücresel bir tedavi yöntemidir. Son derece elastik ve uzun ömürlü olmasının yanı sıra hayvansal (sığır, domuz vb.) hastalık oluşturma riski yoktur. Botox ya da bir dolgu malzemesi bileşenlerini içermez, saf hücre solüsyonudur.
Mimiklerde veya yüz ifadesinde değişikliği sebep olabilecek yapay bir görünüm oluşturmaz. 2 tekrarlı uygulamadan oluşur. Bu yönüyle yara iyileşme sürecini destekler.
Sağlıklı ve Ağrısız Günler Dilerim...
Uzm. Dr. Aşkın Nasırcılar
Sorularınız için : askinnsr@hotmail.com
Telefon : 0532-055-07-84