Gençliğin yeni belası 'bonzai'

Uzmanlar, Türkiye'de son yıllarda gençliğin başına musallat edilen Bonzai'nin ciddi beyin hasarlarına yol açtığını belirterek, uyarılarda bulundu

Adı, Japon süs bitkisi 'Bonsai'den gelen ancak artık süs bitkisi kadar masum olmayan Bonzai, ülkemizde 2010 yılından itibaren esrara alternatif olarak üretilip çok ucuz paralara gençlere satılmaya başlandı. Ağaç yapraklarına kimyasallar sıkılarak üretilen bu uyuşturucu aslında sentetik bir ot. Uyuşturucu baronlarının son dönemde Türk gençliğinin başına musallat ettiği Bonzai, kısa sürede bağımlılık yaparak vücutta tahribatı esrar ve eroinden çok daha yüksek oluyor.

Özel Medicana Konya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özgür Öz, tüm dünyada olduğu gibi Konya'da da madde bağımlılığının gün geçtikçe arttığına dikkat çekti. Madde bağımlılığının bir hastalık olduğunu ve sosyal anlamda da bir problem oluşturduğunu kaydeden Öz, "Bağımlılık kişinin ve ailesinin hayatını etkileyen ciddi bir sorundur. Konya'da madde bağımlılığı ne yazık ki Türkiye ortalamalarında seyretmekte. Elimizdeki veriler ciddi oranda kullanıcısının olduğunu gösteriyor. Son dönemde gündemi meşgul eden maddelerden olan Bonzai de özellikle bir takım ağaç yapraklarını kimyasal maddelerin emdirilmesi sonucu elde edilen bir uyuşturucu maddedir. Tamamen sentetiktir diyebiliriz. Bu maddelerde herhangi bir doz ayarlaması yok. Kimyasal maddelerin kontrol edilebilme şansı yok. Bu maddeler uyuşturucu olmasının yanında beyin hücrelerine de ciddi zararlar veriyor. Uzun dönemde beyin hasarlarına yol açmakla birlikte, bu tür maddeler çok kısa sürede de nörolojik krizlere, bir takım organ fonksiyon bozukluklarına bağlı ölümlere yol açmaktadır. Son zamanlarda televizyonlarda da görüyoruz. İlk ya da birkaç doz alımdan sonra ölen birçok gencimiz var” dedi.

Reklam
Reklam

ŞÜPHELENEN AİLELER NE YAPMALI?

Madde bağımlıları arasında yaş ortalamasının gün geçtikçe aşağılara doğru indiğini hatırlatan Öz, özellikle aileleri çok dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ailelerin şüphelendiği bir durum olduğunda mutlaka kendilerinin de eğitim alarak bilinçli şekilde hareket etmeleri gerektiğini dile getiren Öz, "Madde bağımlısı çocuğa yapılacak yanlış bir yaklaşım çocuğu tamamen aileden kopartıp, istenmeyen ortamlara sürüklenmesine neden olabilir. Eğer çocuğun ders başarısı düştüyse, harcamaları arttıysa, aileden uzak durmaya çalışıyorsa, odasına kapanıyorsa, uygunsuz arkadaşlarla uygunsuz zamanlara kadar dışarıda vakit geçiriyorsa o çocuğu takip etmekte fayda var. Eğer şüpheli bir durum varsa ailenin çocuğa hiçbir şey söylemeden, direk konuyla ilgili profesyonellerle görüşüp onların talimatları doğrultusunda hareket etmeleri doğru olacaktır. Bağımlı çocuğu sosyal, sporsal, kültürel faaliyetlere yönlendirerek özellikle çocukların uygunsuz ortamlarda bulunmalarını, kendileriyle yalnız kalmalarının engellenmesi gibi durumlar ortaya çıkararak rehabilitasyon süreci desteklenmelidir. Her yerde rehabilitasyon programı olmayabilir. Aileler bu tür gençleri özellikle spor ve sanat gibi faaliyetlerin içine sokmaya çalışırsa bağımlılık ortamından uzak tutmuş olurlar” diye konuştu.

Reklam
Reklam