"Gençlik, Değerler Ve Üniversite" Konferansı

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, "Öğrencilerimize yetkinlik kazandırmanın arayışı içindeyiz ve buna göre üniversitemizi şekillendiriyoruz" dedi. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen "Gençlik, Değerler ve Üniversite" Konferansı'nda konuşan Elmas, öğrencilerin değişen teknolojiyle sürekli etkileşim halinde olduğunu belirterek, üniversite yapısını, bu değişime paralel olarak geliştirdiklerini dile getirdi. Elmas, değişime ve gelişime açık bir öğrenci profili oluşturduklarını kaydederek, "Henüz tanımlanmamış iş kolunda bilgi sahibi olmak veya henüz icat edilmemiş teknolojik bir cihazın ortaya çıkmasından sonra onu kullanabilmek, kişinin o alanda yetkinlik kazanmasıyla alakalıdır. Yetkinlik kazanmak da değişime ve gelişime açık olmakla sağlanır. Biz, üniversite olarak öğrencilerimize yetkinlik kazandırmanın arayışı içindeyiz ve buna göre üniversitemizi şekillendiriyoruz" ifadesini kullandı. Günümüzde en çok tüketilen ürünün, bilgi olduğunu bildiren Elmas, şöyle konuştu: "Üniversite olarak eğitimi baştan sona dizayn ederek, bilgi, beceri ve yetenek kazandırabilecek bir yapıya getirmeye çalışıyoruz. Eğitim, teknoloji ve araştırma gibi pek çok alanda dünyadaki etkinlikleri takip edip, her yıl bir yenilik yaparak kaliteyi arttırmaya çalışıyoruz. Ders saatlerini azaltarak, öğrencilere sosyal ve kültürel aktivite yapma zamanı kazandırmaya çalışıyoruz. İç ve dış değerlendirme yapıyoruz. Artık bilgi çağında üniversitelerin yönetim sistemleri de değişiyor, kalite, akreditasyon ve kurumsal değerlendirme çok öne çıkıyor." SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Güçlü ise gençlik kavramının idealizme ve radikalizme yakın bir yaş grubunu ifade ettiğini söyledi. Gençlik kavramının, 19. yüzyılda ortaya çıktığını belirten Güçlü, "Daha önce bu kavram telaffuz edilmiyordu. Sebebi ise insan ömrünün uzamasıyla alakalıdır" dedi. İnsanın tabiatı gereği meraklı bir yapıya sahip olduğunu anımsatan Güçlü, şunları kaydetti: "Her insanın hayal dünyası içinde varlığını sürdürür ve bir amaç için yaşar. Hayat, iyi ile kötünün yana yana olduğu ve şartlara bağlı olarak uzun süreçte şekillenen bir gerçekliktir. Fakat gençliğin böyle bir uzun zamana tahammüllü yoktur. Bundan dolayı gençlik, anlık refleksler geliştirir. Bir düşünce kendini ancak gençliğini içinde şekillendirebilir ve varlığını sürdürebilir."