Gençlik Ve Spor Bakanı Kılıç, Samsun'da

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Bizim AK Parti olarak teknolojiyle, iletişimin gelişmesiyle hiçbir derdimiz yok, sıkıntımız yok, olamaz. Çünkü biz

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, "Bizim AK Parti olarak teknolojiyle, iletişimin gelişmesiyle hiçbir derdimiz yok, sıkıntımız yok, olamaz. Çünkü biz ne diyoruz, 'özgürlükler' diyoruz" dedi. Kılıç, Bem-Bir-Sen tarafından Samsun Öğretmenevi'nde düzenlenen dayanışma yemeğine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Kılıç, 30 Mart yerel seçimlerinin yerel seçimler olmaktan çıktığını, seçimlerin Türkiye'nin bağımsızlığının bir noktası haline geldiğini söyledi. 30 Mart seçimlerinden sonra, kardeşliğin daha da büyüyerek devam edeceği inancında olduğunu aktaran Kılıç, milletin her zaman olduğu gibi gelecekte kendisinin birliğine ve beraberliğine yönelecek her türlü tehdidi yok ederek, kutlu yürüyüşüne devam edeceğini belirtti. Uzun yıllar süregelen terör sıkıntılarının altındaki sebeplerin hep konuşulduğunu anımsatan Kılıç, "Sivil toplum örgütleri raporlar yayınlardı. Şöyle yapılsın, böyle yapılsın. Siyasi partiler raporlar yayınlardı. Rapor yayınlamaya gelince çok güzel çalışırlardı. İşi yapmaya gelince kimsede cesaret olmazdı. Biz yıllar yılı o raporları okuduk. Güzel, raporu hazırladınız, ne yaptınız? İşte farkımız burada. AK Parti iktidarının, Genel Başkanımız ve Başbakanımızın farkı burada. Elini, bedenini, bütün gücünü taşın altına koydu, 'bu işi çözeceğiz' dedi. Eğer bunda siyasi bedel ödememiz gerekiyorsa AK Parti bu bedeli ödemeye hazır, yeter ki milletimiz birlik olsun, beraberlik olsun, kardeşçe yaşasın" diye konuştu. Farklı yollar kullanılarak yıpratılmaya çalışıldıklarını ifade eden Kılıç, şöyle dedi: "Meclis'ten alkollü içecek düzenlemesini geçirdiğimizde dendi ki, 'alkollü içecek yasaklandı'. Burada seçilen kelimeler çok önemli. Biz düzenleme diyoruz, düzenlemedir. Bunu farklı uluslararası camialarda arkadaşları olanlar, yani yasak olduğunu iddia eden, bunun yasak getirdiğini iddia eden kişiler, uluslararası camiadaki arkadaşlarına bunu böyle anlatıyorlar. Tabi o arkadaşlar bize gelip soru sorduklarında biz soruların cevabını veriyoruz. O zaman da diyorlar ki 'bize böyle anlatılmadı, bu işin bir yasak olduğu anlatıldı'. Biz de diyoruz ki 'yasak değil, sizin ülkelerinizde nasıl alkollü içecekler noktasında bir düzenleme var ise biz de bu düzenlemeyi yaptık'. Avrupa Birliği ülkelerinde, ABD'de farklı farklı düzenlemeler vardır. Hatta ve hatta ABD eyalet sistemi ile yönetildiği için eyaletten eyalete farklar vardır. Bazı eyaletlerde çok sert kanunlar vardır." - CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Gaziantep mitingi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Gaziantep'teki mitingi sırasında ayakkabı fırlatıldığı yönündeki iddiayı da anımsatan Bakan Kılıç, "Bunlar tabi siyasetin içerisinde hazırlıklı olması gereken şeyler. Diyor ya, 'demokratik tepkiyi dile getirmek'. Demokratik tepkisini dile getirmiş vatandaşımız, kendisine böyle bir tepki göstermiş. Ümit ediyoruz ki ayakkabı kendisine herhangi bir zarar vermemiştir. Hiç kimsenin zarar görmesini istemeyiz bir protesto esnasında. Geçmiş olsun diyoruz kendisine" ifadelerini kullandı. - Twitter'a erişimin tedbir amaçlı engellenmesi Bugünlerde yoğun bir tartışma içinde olunduğunu söyleyen Bakan Kılıç, "Bizim AK Parti olarak teknolojiyle, iletişimin gelişmesiyle hiçbir derdimiz yok, sıkıntımız yok, olamaz. Çünkü biz ne diyoruz, 'özgürlükler' diyoruz. İnsanların birbiriyle iletişim kurması diyoruz. Sadece Türkiye'de iktidar olduğumuzdan beri internet aboneliği sayısına bakarsanız, cep telefonu abonesi sayısına bakarsanız zaten bizim teknoloji konusunda ve iletişim konusundaki performansımız ortaya çıkar" dedi. Bakan Kılıç, şöyle devam etti: "Ülkemizin en ücra köşesindeki ilkokulun bilgisayar sınıfının oluşması için çaba sarf etmiş bir iktidardan, AK Parti'den bahsediyoruz. Kendisine talepte bulunacak olan ilköğretim öğrencisine 'bana elektronik posta ile talebini gönder' diyen bir Başbakan'dan bahsediyoruz. Bugün yine kullanılan kelimeler çerçevesinde yasaklar olarak algılanan sözler kullanıldı. Engelleme ile yasaklama arasında bir fark olduğunu hepimiz biliyoruz. Gönül ister ki hiçbir şey engellenmesin, serbest olsun ama şuna da dikkat etmemiz gerekmez mi, inanıyorum ki sağduyulu olan herkes de bunu sorguluyor. Kişilik hakları bizim en çok önem verdiğimiz, kutsalımız değil midir? Kişilik haklarına saldırı olduğu zaman, bunun hakkını aradığımızda karşımızdaki bize bunun cevabını vermez ise, bizi ciddiye almaz ise ne yapacağız? Hiçbir zaman yasaklardan ve yasaklamalardan yana olmadık. Başbakanımız da olmadı. Ben 8 sene boyunca her gün yanında özel kalem müdür yardımcısı olarak görev yapmış bir kardeşinizim. Yasaklarla hiçbir zaman işi olmamıştır. Şu da bir gerçektir, milli güvenliğimiz söz konusu olursa, vatandaşımızın kişilik hakları söz konusu olursa biz devlet olarak mahkemelerimizin verdiği kararların uygulanması noktasındaki duyarsızlığa karşı ne yapacağız? Kişilik haklarına saldırı olan, milli güvenliğimizle alakalı olan veya mahkemelerin noktasal olarak 'kapatın, bunu engelleyin, bunlar kişilik haklarına saldırıdır' dediği içerikleri bir kurum, sizi hiç ciddiye almazcasına uygulamaz ise Türkiye Cumhuriyeti devletinin bağımsızlığının ve egemenliğinin sembollerinden biri olan bağımsız mahkemelerin verdiği kararları uygulamıyor ise uygulamayı geçtim, muhatap almıyor ise ne yapılacak? Verilen mahkeme kararları havada askı mı kalacak?" - "Biz kimsenin bir şeyini yasaklamak istemiyoruz" Konuyla ilgili bazı ülkelerden örnekler de veren Bakan Kılıç, şunları kaydetti: "İngiltere'de 2011 yılında çıkan ayaklanmalarda, biliyorsunuz Londra'da ve bazı yerlerde, İngiltere Başbakanı David Cameron olayların farklı noktalara gitmesi dolayısıyla, provokatif amaçla atılan twitlerden dolayı Twitter'in erişimini engelleyebilecekleri ifadesini kullandı. Olaylar daha sonra soğuduğu için bundan vazgeçildi. Hindistan'da Temmuz 2012'de Bodo kabilesi ve Müslümanlar arasındaki çatışmalar sürdüğünde, dünyada en çok Facebook kullanıcısı Hindistan'daymış. 50 milyonu aşkın Facebook kullanıcısı, aynı şekilde Twitter kullanıcısı da var. Buradaki sıkıntılar sürünce Google, Facebook ve Twitter açıklama yaparak Hint hükümeti ile işbirliği içinde çalıştıklarını dile getirmiş. Olaylar farklı noktalara gidiyor diye. Fransa'da ırkçılığın, nefretin bir temsili olan Yahudi aleyhtarı ve ırkçı twitler sitelerden kaldırılmıştır. Almanya'da Neonazi örgütleriyle alakalı olarak bazı hesaplara engelleme gelmiştir." Bakan Kılıç, bir internet sitesinde yer alan habere göre, Twitter şirketinin hemen Türkiye'deki bu konuyla ilgili olarak avukatlarla temasa geçip temas etmek istediğini dile getirerek, "İşte bizim dediğimiz de bu. Niye daha önce bu yapılmıyor? Türkiye Cumhuriyeti devletinin mahkemelerinin, sivil toplumun, insanların sizden olan taleplerine niye daha önce cevap vermiyorsunuz? Biz kimsenin bir şeyini yasaklamak istemiyoruz. Bizim böyle bir derdimiz de yok ama milli güvenliğimiz, insanlarımızın kişilik hakları, uluslararası ve evrensel hukuk prensiplerine dayalı kişilik haklarına saldırı olduğu zaman neden Türkiye söz konusu olduğu zaman farklı açıklamalar yapılıyor. Biz bunların olmasını istemiyoruz. Biz olmamasını istiyoruz. Ama kendimizin de iradesini ortada tutmak zorundayız, bu da bir gerçek" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: