Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Eski kurmay binbaşı Emrah Ilgaz, esasa ilişkin savunmasında, fiile göre değil faile göre suç isnadı yapıldığını öne sürdü. Ilgaz, hakkında kanaat gönderen kişilerin FETÖ içerisinde yer aldıklarına dair 2011'de haberler çıktığını savundu.
Kendisiyle aynı durumdaki bazı kişilerin davanın tanığı olduğunu, kendisinin ise Genelkurmay Başkanlığı Personel Başkanlığında çalışmasından dolayı tutuklandığını iddia eden Ilgaz, şöyle konuştu:
"Subay olan eşimle beraber 15 Temmuz sabahı mesaiye geldim. Öğlen arası Nahsen Fıstıkçı ile beraber yemeğe gittik. Mesai sonrası YAŞ toplantısına hazırlık amacıyla mesaiye geri geldim. Yeni terfi sistemi üzerine çalışmalar yapılacağı için izinli ve tayin olmayan tüm personel toplantıya çağrıldı. Saat 20.00 civarı Cemil Turhan'ın başlattığı toplantı, Mustafa Duygulu koordinatörlüğünde devam etti. Saat 20.30 gibi Cemil Turhan tekrar gelerek, kendi şubesindeki 3-4 kişinin kalmasını, diğer personelin ofislerine gitmesi emrini verdi."
Emir üzerine sanık eski binbaşı Nahsen Fıstıkçı ile ofislerine gittiklerini anlatan Ilgaz, "Saat 21.25'te toplantının akıbetini merak ettiğim için orta bahçeye çıktığımız esnada 3-4 kişilik özel kuvvetler personelinin geldiğini gördüm. Bu kişiler, bize terör saldırısı olabileceğini ve rölyefin arkasında beklememizi söyledi." dedi.
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın arabasının saat 21.45 civarı, karargaha giriş yaptığını gördüğünü belirten Ilgaz, şunları kaydetti:
"Zeki Çolak'ın koruma personeli Levent Taşkıran, Osman Baydar, Zeki Ediş, Burak Gökkaya ve Rasim Bağcı da bizimle beraber rölyefin arkasında bekledi. Levent Taşkıran bize, 'Tatbikat var denildi fakat gerçek mermiyle ateş ediliyor. Çatıdan da keskin nişancılar ateş ediyor, bir koruma arkadaşımız şehit edildi.' dedi. Saat 23.15'e kadar burada bekletildik, rehinelerin bulunduğu pide fırını bölgesine götürüldük. Saat 23.25 gibi buradan alınarak, Orbay Salonu'nun zemin katına götürüldük. Orada bulunan televizyondan Sayın Başbakanın açıklamalarıyla darbe girişimini öğrendik. Sabaha karşı silah seslerinin azalmasıyla buradan ayrılıp kendi isteğimle Polis Akademisine giderek teslim oldum. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Darbe girişiminde yer almadım, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum."
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
- Mütalaa
Cumhuriyet Savcısı Bülent Karakuş, 9 Mayıs'taki celsede 5 saat süren mütalaasını açıklamıştı. Mütalaada, sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi 35 sanığın 252'şer kez ağırlaştırılmış müebbet, konsey dışındaki 153 kişinin de 1 ile 13 arasında değişen sayılarda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
Mütalaada, sözde "yurtta sulh konseyi" üyeleri eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk ile eski tümgeneraller İlhan Talu, Osman Ünlü, Kubilay Selçuk, Mehmet Dişli, eski tuğgeneraller Ahmet Bircan Kırker, Ali Kalyoncu, Ali Osman Gürcan, Erhan Caha, Gökhan Şahin Sönmezateş, Hakan Evrim, Mehmet Partigöç, Murat Aygün, Özkan Aydoğdu, Ünsal Coşkun, eski tuğamiraller Ömer Faruk Harmancık, Sinan Sürer, eski albaylar Ahmet Özçetin, Ali Yazıcı, Bilal Akyüz, Cemil Turhan, Doğan Öztürk, Fırat Alakuş, Muhsin Kutsi Barış, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Muzaffer Düzenli, Orhan Yıkılkan, Osman Kardal, Osman Kılıç, Ramazan Gözel, eski yarbaylar Ertuğrul Terzi, Halil Gül, Özcan Karacan, Savaş Kabaklı, Turgay Sökmen ve Mehmet Şahin'in "anayasayı ihlal", "kasten öldürme" ve "cumhurbaşkanına suikast girişimi" suçlarından 252'şer kez ağırlaştırılmış hapisle cezalandırılmaları istendi.
Darbe girişimi sırasında ülke genelinde yaşanan eylemlerden sorumlu tutulan sanıkların her biri için "2 bin 558 vatandaş ile 177 güvenlik personelinin yaralanması", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "mala zarar verme" suçlarından da 56 bin 511'er yıl hapis cezası talebinde bulunuldu.
Delil yetersizliği gerekçesiyle sanıklar Barış Erdemir, Cahit Kükey, Deniz Aydın, Fahri Kafkas, Hakan Toprak, Mesut Ürkmez, Murat Can Avtan, Mustafa Mengi, Serkan Candan, Ümit Keskin, Murat Pekgüler, Hüseyin Yıldırım ve Yusuf Yalçın'ın beraatlerine hükmedilmesini isteyen Karakuş, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile firari sanıklar Ali Kalyoncu, Adem Özer, Ali Irmak, Mehmet Aytaç, Neşet Gülener, Serkan Coşkun, Serhat Pahsa, Şener Doğrugören, Tayfun Özek, Tevfik Gök, Turgay Er ve Turgay Sökmen'in dosyalarının ayrılmasını talep etmişti.