Genelkurmay'dan ''belge'' açıklaması

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinin gündeme getirdiği "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin orjinalinin Ergenekon savcılarına gönderildiği yönündeki haberler üzerine açıklama yaptı

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinin gündeme getirdiği "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin orjinalinin Ergenekon savcılarına gönderildiği yönündeki haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Askeri savcılığın yeni bir soruşturma başlattığının belirtildiği açıklamada soruşturmanın gizliliğine vurgu yapılarak yargısız infaz yapıldığı belirtildi.

[**

**](https://www.mynet.com/erdogandan-belge-aciklamasi-110100476976)

İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın 'ıslak imzalı' orijinal belgesini Ergenekon savcılarına gönderildiği ve bu konuyla ilgili 6 askerin ifade vermeye çağrıldığı haberleri üzerine Genelkurmay açıklama yaptı.

Reklam
Reklam

Genelkurmay Başkanlığı, medyada "İrticayla Mücadele Eylem Planı"na ilişkin yeni bazı haberlerin yer almaya başlaması üzerine Genelkurmay Askeri Savcılığınca, bugün soruşturmaya başlanılmasının sağlandığını duyurdu.Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan duyuruda, "şayet ortada delil değeri taşıyan bir belge mevcut ise bunun bulunması gereken yerin basın organları değil, yetkili soruşturma makamları olduğu" vurgulanarak, "yaşanan gelişmelerin, konuyla ilgili yeni deliller yaratmaya yönelik çabalar olarak algılanmasının dahi mümkün olduğuna" dikkat çekildi.

"Bu husus şüphesiz hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılamaz" denilen duyuruda, "bu kapsamda, soruşturma konusu olaylarla ilgili olarak yargısız infaz sonucunu ortaya çıkarabilecek davranışlardan kaçınılması, soruşturmanın gizliliğinin ihlali anlamına gelebilecek bilgi ve belge sızdırma eylemlerinin önlenmesi ve faillerinin cezalandırılmalarının" gereği üzerinde duruldu.

"Belirtilen bu hususların, hukuk devletinin olmazsa olmazlarından" olduğu ifade edilen duyuruda, "bugün, bu konuda gelinen nokta vahimdir" değerlendirmesine yer verildi.Genelkurmay Başkanlığı'nın duyurusunda, 23 Ekim'den itibaren medyada, "İrticayla Mücadele Eylem Planı"na ilişkin yeni bazı haberler yer almaya başladığı belirtildi.Söz konusu planın 12 Haziran'da medyada gündeme getirilmesinin ardından aynı gün Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca soruşturmaya başlanıldığı anımsatılan duyuruda soruşturmanın 24 Haziran'da sonuçlandığı ve sonuçların kamuoyuna açıklandığı kaydedildi.

Reklam
Reklam

"Soruşturmanın, aynen adli yargı teşkilatı içerisindeki Cumhuriyet Başsavcılıkları gibi, Anayasal teminatlar altında bağımsız bir şekilde yargısal faaliyetlerde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından yürütüldüğünün" ifade edildiği duyuruda askeri savcılığın yasalar çerçevesinde tüm hususları incelediği ve karara bağladığı bu karara, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma neticesinde ulaşıldığı belirtildi.

*****

"Elbette soruşturma açılır"

Duyuruda şunlar kaydedildi: "Hukuka saygılı olduğunu ifade eden hiç kimsenin, söz konusu karara karşı saygısız tavırlar içine girme ve karara gölge düşürmeye çalışma hak ve yetkisi yoktur. Soruşturma devam ettiği sırada, Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek, bulunduğu görevden alınarak Genelkurmay Ana Karargahı binası dışında bulunan Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi Akademik Kurulu'nda geçici olarak görevlendirilmiş, 4 Eylül 2009 tarihinde de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahına atandırılmıştır.

[**

**](https://www.mynet.com/erdogandan-belge-aciklamasi-110100476976)

Sayın Genelkurmay Başkanı, 26 Haziran 2009 tarihindeki iletişim toplantısında şu açıklamaları yapmıştır; 'Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ve demokrasi ilkelerine bağlıdır ve saygılıdır.' 'Bu ilkelere aykırı düşünce içinde olan ve davranışlarda bulunan personelini Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde barındırmaz.' 'Hukuk açısından yaşadığımız olayda bugün gelinen nokta (26 Haziran 2009) iddia edilenin bir belge olmadığını bize göstermektedir.' 'Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı vermiştir. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı kesin değildir. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi veya emare çıkarsa, elbette bu soruşturma tekrar açılabilir."

Reklam
Reklam

Duyuruda "Bugün gelinen süreçte ise konunun basında yapılan haberlerle tekrar ve farklı bir şekilde gündeme getirilmesi bir ihbar kabul edilerek, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu kapsamında askeri yargı görev alanına giren konuların kapsamlı bir şekilde araştırılması maksadıyla Genelkurmay Askeri Savcılığınca, bugün saat 13.30'da soruşturmaya başlanılmasının sağlandığı" belirtilerek şu hususlara yer verildi:

*****

"Yargısız infaz"

"Şayet ortada delil değeri taşıyan bir belge mevcut ise bunun bulunması gereken yerin basın organları değil, yetkili soruşturma makamları olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Bu nedenle, 24 Ekim 2009 tarihinde Genelkurmay Başkanlığınca yapılan açıklamada; adli makamlara gönderildiği öne sürülen ihbar mektubunun, soruşturmanın gizliliği ilkesi ihlal edilerek basına sızdırılmasının ve bunun ne amaçla ve kimler tarafından yapıldığının düşünülmesi gereken bir nokta olduğuna dikkat çekilmiştir.

[**

**](https://www.mynet.com/erdogandan-belge-aciklamasi-110100476976)

Bu tip davranışlar, soruşturmaların şüpheli hale gelmesine ve kurumlar arasında güvensizlik ortamının doğmasına neden olabilecektir. Yaşanan gelişmelerin, konuyla ilgili yeni deliller yaratmaya yönelik çabalar olarak algılanması dahi mümkündür ki, bu husus şüphesiz hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılamaz.

Reklam
Reklam

Soruşturmalarda, soruşturmanın gizliliği ilkesinin ve masumiyet karinesinin her zaman dikkate alınması gerekliliği açıktır. Bu kapsamda, soruşturma konusu olaylarla ilgili olarak yargısız infaz sonucunu ortaya çıkarabilecek davranışlardan kaçınılmalı, soruşturmanın gizliliğinin ihlali anlamına gelebilecek bilgi ve belge sızdırma eylemleri önlenmeli ve failleri cezalandırılmalıdır. Belirtilen bu hususlar, hukuk devletinin olmazsa olmazlarındandır ve bugün, bu konuda gelinen nokta vahimdir. Türk Silahlı Kuvvetleri, her ortamda, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne, soruşturma usul ve yöntemlerine bağlı olduğunu söylem ve eylemleriyle ortaya koymuştur ve koymaya da devam edecektir."