Olay, 2019 yılı Temmuz ayında Kepez ilçesi Çakırlar bölgesindeki dere kenarında meydana geldi. Eşinden ayrılan 1 çocuk annesi polis memuru Sultan Tat, erkek arkadaşı polis memuru Ferdağ Aladağ'ın yanındayken kendisine ait beylik tabancayla yaşamını yitirdi. İntihar ettiği öne sürülen Sultan Tat’ın ailesinin 'cinayet' iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Ferdağ Aladağ, nöbetçi hakimlik tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sonunda polis memuru hakkında 'kasten öldürme' suçundan iddianame hazırlanarak dava açıldı.
Olay sırasında görevde olan ve dava sürecinde emekliliğe ayrılan Ferdağ Aladağ, yargılandığı Antalya 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde son kez hakim karşısına çıktı. Tutuksuz sanık, duruşmaya Eskişehir'den SEGBİS aracılığıyla katılırken, Sultan Tat'ın annesi Emine Tat ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Ferdağ Aladağ, suçlamayı kabul etmezken, Sultan Tat kızının öldürüldüğünü iddia etti. Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın elde edilen deliller ışığında 'kasten insan öldürme' suçunu işlediğine kanaat getirerek, ömür boyu hapsini talep etti. Mahkeme heyeti, kısa bir aradan sonra kararını açıkladı. Karar öncesi, Eskişehir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevlisinden polis memuru talep eden mahkeme başkanı, SEGBİS'teki sanığın yüzüne kararı okudu. Sanığı önce 'kasten insan öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptıran heyet, ardından iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 25 yıla indirdi.
Kararı duyan Emine Tat, tüm duruşmalara katılan, kendisiyle birlikte hukuk mücadelesi veren, ancak 2 ay önce vefat eden eşini kastederek başını havaya kaldırıp, “Duydun mu Fuat, kızımızın katili cezasını buldu" ifadesiyle cezadan memnuniyetini dile getirdi. Duruşma sonrası avukatlarıyla gazetecilere açıklama yapan Emine Tat, “Devletimizden Allah razı olsun. Kadınlarımız bir daha ölmesin. Böyle pislikler ağır cezalar alsınlar ki başkaları da böyle olaylara meyletmesinler" dedi.
Aile avukatlarından Ahmet Kudret Öngüt, kararın yerinde olduğunu belirterek, “Bu anlamda memnunuz. Uzun süredir devam eden bir dosyaydı. Yaklaşık 1,5 yıldır gelip gidiyoruz. Bu karar bizim için sevindirici oldu. Takdir indirimini üst mahkemeye taşıyıp taşımama konusunu aileyle görüşeceğim. Adalet yerini buldu diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Dava sürecinde yaşadıklarını anlatan Öngüt, “Soruşturma aşamasında 'intihar' dediler. Olayın meydana geldiği temmuz ayından sonra soruşturma savsaklanmış. Sağ olsun cinayet savcısı Haki Çeliker bu dosyanın üzerinde durdu. Sanığı tutuklamaya sevk etti ama tutuklanmadı. Sonraki aşamalarda verdiği ifade ise üç cümleyi geçmedi. Dosyaya baktığınız zaman üzerinde durulmamış. Sanığın elinde barut izi var ama savunmasında 'Kesinlikle kadına dokunmadım' diyor. Ortada somut deliller var ama tutuklanmadı. Böyle şeyler yaşayınca dava süresinde sonucundan tereddüt ettik ama netice olarak adalet yerini buldu. Bu, acılı yüreğimize su serpti. Ben böyle tatsız olay görmedim ve yaşamadım" diye konuştu.
Avukat Muhammet Murat Göl ise “Adaletin tecelli etmesinde görevini layıkıyla yapan soruşturma savcısına ve mahkeme heyetine teşekkür ediyorum" ifadesini kullandı.
(DHA)