Gerekirse Başbakan'ın da hakkını ararız

Yıllarca Vanlı depremzedelerden gezegenlikten çıkarılan Pluton’a kadar ‘mağdur’ olan herkese sahip çıktı. Gezi Parkı direnişindeyse eylemciler için adeta ‘kahraman’ mertebesine yükseldi. Beşiktaş’ın ateşli taraftar grubu Çarşı’nın ‘abileri’ Hürriyet'e konuştu.


Henüz 5 yaşındaydım. Dedem “Kızım mutlaka Beşiktaş’ı tut, Beşiktaş halkın takımıdır” dediğinde ‘halkın takımı’ ne demek anlamamıştım ama iyi bir şey olduğunu tahmin etmiştim. Tabii yıllar sonra Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı’nın fanatiği haline geleceğimi, yürüyüşlerine katılacağımı, hatta Çarşı’yla birlikte biber gazı yiyeceğimi o zaman ne dedem ne de ben tahmin edebilirdik.

Reklam
Reklam

Çarşı yıllardır kendine özgü tezahüratları ve muhalif söylemleriyle10 binlerce kişiyi peşinden sürükledi. Ancak Çarşı sadece bir taraftar grubu değil, aynı zamanda savaştan ırkçılığa, nükleer santraldan faili meçhul cinayetlere kadar kötü ve haksız olduğunu düşündüğü her şeye karşı çıkan bir ruh ve gelenek.
Gezi Parkı eylemlerinde en fazla ön plana çıkan grubun Çarşı olması da taraftarları için şaşırtıcı değil. Gösterilerde Çarşı adı o kadar efsaneleşti ki, haklarında “Eski sol açıktan davulcu Vedat’ın TOMA kaçırması” gibi şehir efsaneleri bile uyduruldu. Peki kim bu Çarşı? Çekirdek kadrosunun çoğu eski Beşiktaşlı. Çarşı’nın, aralarında kurucularından Cem Yakışkan’ın da bulunduğu ‘abileriyle’ Gezi Parkı direnişini konuştuk.


Çarşı, Gezi Parkı protestolarının çok merkezinde yer aldı. Bu nasıl oldu?
-Ömer Levent: İçimizden geldi, ortada bir haksızlık vardı çünkü. Çarşı’nın siyasetle bir işi yok, olmayacak da. Ancak Çarşı olarak biz halka ve doğruluğa karşı olanların karşısındayız. Çarşı’nın içinde sağcısı da var, solcusu da.
- Özgür Ergun: Oradaki herhangi bir bireyden daha fazla bir şey yapmadık. Ama demek ki toplumun Çarşı gibi duruşu olan bir topluluğa ihtiyacı varmış ki bizi bu kadar yücelttiler. Aslında Çarşı’nın adının bu kadar öne çıkması, ona olduğundan fazla anlamlar yüklenmesi bizi rahatsız etti, çünkü biz alt tarafı bir taraftar grubuyuz.

Reklam
Reklam

Cem Yakışkan: Biz hep aynı duruyoruz aslında ama asıl dik durması gerekenler dik durmadığı için ön plana çıkıyoruz. Bundan da fazla memnun değiliz. Ama Çarşı’nın bu işte zerre kadar bir faydası olduysa ne mutlu bize, biz bunun bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Gençlerin her zaman arkasındayız. Onlarla gurur duyuyoruz. Kandil gecesi kandil simidi dağıtalım dedik, “Tabii abi ne demek” dediler.


Öne çıkmaktan neden memnun değilsiniz peki? -C.Y.: Bizim görevimiz değil ki bu. Biz sadece bir taraftar grubuyuz. Bu gibi olaylar olunca Beşiktaş’ı askıya alıyoruz. Ama bir bakıyoruz ki kimseden ses çıkmıyor, o zaman ön plana biz çıkmış oluyoruz.

Peki bu kadar öne çıkmaktan korkuyor musunuz?
-Ö.L.: Niye korkalım ki? Kötülük yapanlar korksun, biz kimseye kötülük yapmıyoruz...
-C.Y.: Biz her maçta bu tip olayları yaşıyoruz aslında. Üç hafta önce Gençlerbirliği maçında da bunu yaşadık. Çocuklarımız biber gazından hastalandı. Evimize kadar gelmiş gaz, ne yapalım yani, tepki göstermeyelim mi? Ama Allah için şiddet yok bizde. Biz şiddete karşı zekâmızla tepki gösteriyoruz, espri yapıyoruz. Tencere çalıyoruz. Tencere tava hep aynı hava işte... (Gülüyor.)

Reklam
Reklam

Tolga Göksu: Biz de kaçıyoruz gazdan, biz süpermen değiliz ki. Biz şiddet için oraya gitmiyoruz, şiddete her zaman karşıyız. Biz sadece direnmek için gidiyoruz. Ve bizim orada olmamız da insanlara güç veriyor.
-Ö.E.: Sonuçta biz bu olaylar yüzünden iki haftadır kendi gündemimize dönemedik. Bizim en büyük derdimiz stat.

Peki sizin kendi gündeminizde ne var?
T.G.: Bizim için stat apayrı. Orası bizim mabedimiz. Stadın geleceğinden dolayı çok kaygılıyız. Ayrıca (bugün) Beşiktaş’ın genel kurulu var.


Peki Çarşı’nın bu eylemlere katılmaktaki temel amacı ne?
-C.Y.: Bizim devlete zarar vermek gibi bir amacımız yok. Biz bir mesaj vermek için yola çıkıyoruz. Sadece özgürlük istiyoruz. Gezi Parkı yıkılmasın diyoruz. Gerçek demokrasi istiyoruz. Kimse bize nasıl çocuk yapacağımızı falan anlatmasın. Özellikle de kimse bizi azarlamasın. Koskoca adamlarız.
-Tolga Akın: Biz akıllı insanlarız, nasıl, ne düzeyde yaşayacağına karar verebilecek zekâya sahibiz Allah’a şükür. Biz dini AK Parti’den öğrenmedik, anneannelerimizden, dedelerimizden öğrendik. Biz dini de biliriz, inancımız da tamdır. Çarşı, Gezi Parkı’na her girişinde oradakiler tarafından alkışlarla karşılandı…

Reklam
Reklam

C.Y.: Bizim oraya her gidişimiz bir olaydı. En son geçen cumartesi günü Çarşı’nın kurucularından rahmetli Optik Başkan’ın doğum gününü kutlamak için Beşiktaş’tan Gezi Parkı’na bir yürüyüş tertipledik. 50 bin kişi Beşiktaş’tan yola çıktık, Taksim’e vardığımızda neredeyse 100 bin kişi olmuştuk.

O yürüyüş nasıl o kadar kalabalık oldu?
-C.Y.: Çünkü biz kimseyi riske atmıyoruz. Biz kimseye hakaret, küfür de etmiyoruz. Aileler çocuklarını alıp gelebiliyorlar. Bize güveniyorlar. Biz yürürken aramızda Fenerbahçeliler de Galatasaraylılar da vardı. “Çarşı’ya her şey feda, Çapulcu Fenerbahçeliler” diye flama açtılar bize. Bunu sağladığı için Başbakan’a teşekkür ederiz. (Gülüyor.) Hepimizi birleştirdi. Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Alevisi, Sünnisi herkes bir araya geldi. Sırf tribünler değil, halk birleşti.


Son eylemlerdeki tavrı nedeniyle Çarşı’ya çok büyük anlamlar yükleyenler de var…
- C.Y.: Biz siyasi bir grup değiliz. Sadece parkı savunuyoruz. Bizim gidip hükümeti ele geçirecek halimiz yok. (Gülüyor.) Tek derdimiz Beşiktaş bizim. Stadı kaldırmasınlar yeter bize. T.G.: Bugüne dek izlediğiniz fragmandı, stadı kaldırırlarsa o zaman fragman biter, film başlar. (Gülüyor.)
- Ö.E.: Biz sadece demokratik yollarla demokratik haklarımıza sahip çıkıyoruz. Yarın öbür gün Başbakan haksızlığa uğrarsa onun da hakkını ararız. Gezi Parkı protestolarındaki duruşu nedeniyle Çarşı’ya talep artınca Çarşı’nın bekâr erkekleri bir web sitesi kurmuş diye duyduk...

Reklam
Reklam

T.Ş.: O siteyi biz kurmadık, insanlar iyi niyetle bir şeyler yapıyorlar ama hepsini de tasvip etmiyoruz. Bizim resmi sitemiz ‘forzabesiktas.’ Çarşı’yı taklit eden 300 tane internet sitesi var. Zaten Çarşı’daki erkeklerin çoğu evli, çok az bekâr var. Çarşı sadece Gezi Parkı protestolarında değil, birçok toplumsal olayda duyarlılığını ortaya koydu...
- C.Y.: Evet Çarşı toplumsal olayların içinde, ama niye? Çünkü Çarşı halkın ta kendisi!
T.G: Halktan yana, halka dair ne varsa Çarşı o işin içindedir. O yüzden de olabilecek her türlü reaksiyonda Çarşı vardır. Çarşı kendine de karşı! (Gülüyor)


Peki Pluton gezegenine neden sahip çıktınız?

- C.Y.: Kimse sahip çıkmıyordu, biz sahip çıkalım dedik, fena mı yaptık? Sadece ona değil, ırkçı saldırıdan sonra futbolcu Eto’o’ya, HES karşıtlarına, sokak hayvanlarına, Emek sinemasına da sahip çıktık. Van depreminden sonra iki kez oraya yardım götürdük. Engelli vatandaşlarımız için kampanya düzenledik, onlara tekerlekli sandalye aldık. Her yıl Kızılay’a kan bağışı kampanyamız da var.

Reklam
Reklam

“Çarşı’da binlerce Vedat var”
Eylemlerde bir TOMA’nın Çarşı tarafından kaçırıldığı doğru mu?
- C.Y.: (Gülüyor...) Öyle bir olay yok tabii ki, o Twitter’dan yayılan bir geyik. Şehir efsanesi yani.

Peki ya TOMA’yı kaçırdığı söylenen Davulcu Vedat?
- C.Y.: Öyle biri de yok, hayali. - T.G.: Ya da şöyle söyleyelim, binlerce Vedat var. (Gülüyor.) Kepçenin kaçırılması olayı doğru mu?
- C.Y.: Evet o olay doğru ama onu yapan çocuk Çarşı’dan değil, üzerinde Beşiktaş forması olduğu için Çarşı kaçırdı demişler.


Geçen hafta Taksim’deki polis müdahalesi sırasında da “Çarşı kamyonla alana girdi” denildi…
- C.Y.: Kamyonun alana girmesi tehlikeli bir durum, bizimle hiçbir alakası yok. Sadece provokasyon. Artık şehir efsanesi gibi her şeyi bize mal etmeye başladılar. Biz kardeşlerimize söylüyoruz, “Parkın içine girin, direnişinizi orada barış içinde yapın” diye. İki hafta önce Başbakan’ın Dolmabahçe’deki çalışma ofisine saldırı oldu diye duyduk, hemen müdahale etmek için gittik. Baktık Beşiktaş Çarşı forması giymiş bir sürü adam, ama biz hiçbirini tanımıyoruz. Engellemeye çalıştık o grubu. Pazartesi günü yine aynı yerde eylem yapmaya çalışan arkadaşların yanına gittik, konuştuk, “Burada eylem olmaz, Gezi Parkı’na çıkın” dedik, onlar da ikna oldular, gittiler.

Reklam
Reklam

Çarşı’danseçmeler
- 2005’te “Çarşı Nükleer Santrallara Karşı” yazılı pankartlar açtı. 2006’da Ecevit öldüğünde “Halkçı Ecevit”, 2011’de Erbakan öldüğünde “Başımız sağ olsun” pankartı açıldı.
2009’da Pluton bilim adamları tarafından gezegenlikten çıkarılınca tribünlere “Hepimiz Plutonuz!” pankartı asıldı.
- Michael Jackson’ın ölümünün ardından tribüne “Hayatının yarısını siyah yarısını beyaz geçiren büyük Beşiktaşlı Michael Jackson ruhun şad olsun” yazısı asıldı.


Hasankeyf’in baraj inşaatı için sular altında kalacağı ortaya çıktığında “Bırakın Hasan keyfine baksın” pankartı açtı.
- 2011’deki Van depreminden sonraki maçta Van’ın plakası olan 65. dakikada üstlerini çıkarıp soğukta çıplak kaldılar.
- 2012’de Kutlu Doğum Haftası’nda tribünlere “Seni görmeden sevdik ya Muhammed” yazdı.


Sayımız belli değil
Çarşı’nın içinde her türden adam var. Müslümanı da, atesti de var. 1982’den bu yana 7’den 77’ye her yaştan, her kesimden insanın bulunduğu bir oluşum. Bu grupta kaç kişi var diye sayamazsın. Papua Yeni Gine’de de, Brezilya’da da Çarşı’ya rastlarsınız. Beşiktaş’taki çekirdek grup 200 kişi. Ama ‘forzabesiktas’ sitesinde 55 bin, Facebook’ta 200 bin üyemiz var.

Reklam
Reklam